Necip Türk Medyasının Çıkmazı: Kalemden Kirli Çarka… “Yılmaz Özdil ve Eski UCUZ Taktikler"

Medyanın hızlı bir dönüşüm geçirdiğine hep birlikte şahit oluyoruz. Ancak bu dönüşüm, beraberinde derin sorunları da getirdi. Medyanın, halkın bilgi edinme hakkını koruyan ve iktidarları denetleyen bir kamu görevi olmaktan çıkıp ticari bir yapıya dönüştüğünü üzülerek görüyoruz. Bu durum, yalnızca gazetecilik mesleğini değil, toplumun demokratik işleyişini de tehdit ediyor. Bu dönüşümün ardında yatan en büyük tehlike ise kara para ağlarının medyanın içine kadar sızmış olması.

Gazeteci Murat Ağırel’in yeni kitabı Kirli Çark, bu konuda hepimize ibretlik dersler veriyor. Kitap, belge ve bilgilerle dolu bir şekilde, medyamızın nasıl yozlaştığını ve kara para ağlarının medyayı nasıl bir araç olarak kullandığını gözler önüne seriyor.

Necip Türk Medyasının Çıkmazı: Kalemden Kirli Çarka… “Yılmaz Özdil ve Eski UCUZ Taktikler" - Resim : 1

Ağırel, kitabında adeta haykırıyor: “Ey gazeteci milleti, tehlikenin farkında mısınız?” Ancak bu haykırışa karşılık, “Farkında olsak ne yazar?” diyenlerin de sayısı az değil.

İşte burada, hepimizin hatırlaması gereken bir metafor devreye giriyor: Denizyıldızı metaforu. “Umutsuzluğun içinde bile bir şeyleri değiştirebileceğimize dair inancı korumalıyız.”

Flash TV ve Kara Para İddiaları

Medyanın dönüşümündeki çarpıklığı gözler önüne seren en dikkat çekici örneklerden biri Flash TV. Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu’nun satın alma girişiminde bulunduğu ancak sonrasında problemli bir sürecin ardından elinden kaçırdığı Flash TV, sürpriz bir şekilde iş insanı olarak bizlerin bildiği Erkan Kork tarafından satın alınmıştı. Ancak bu satın almanın perde arkasında nelerin yaşandığını yeniden yazmanın anlamsız olduğunu düşündüğümden şimdilik pas geçiyor ve asıl mevzumuza odaklanalım diyorum!

Murat Ağırel’in yazdıkları ve MASAK raporları, Erkan Kork’un sahibi olduğu Bankpozitif ve Payfix ödeme sistemleri üzerinden küresel bahis baronlarının ‘kara paralarını’ akladığı yönünde ciddi iddialar ortaya koyuyor. Bu iddialar, medyanın nasıl bir ‘kara para aklama aracı’ haline geldiğini anlamak için önemli bir örnek teşkil ediyor.

Daha önce kaleme aldığım “Kolpaçino’ya Rahmet Okutan ‘White House’lu! Vah Flash Haber Vah!” başlıklı yazımda, Flash Haber TV’nin hem ekran yüzleri hem yönetici kadrosu hem de ekrana çıkardıkları konuklarıyla baştan ölü doğduğunu dile getirmiştim. Bugün ise görünen o ki, bu kanalın helvası kavruluyor.

Flash Haber’e kayyım olarak, iktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinin eski yazarı İbrahim Paşalı’nın atanması ise durumun vahametini bir kat daha artırıyor.

Necip Türk Medyasının Çıkmazı: Kalemden Kirli Çarka… “Yılmaz Özdil ve Eski UCUZ Taktikler" - Resim : 2

GAİN ve Medyanın Yeni Yüzü

Murat Ağırel’in dikkat çektiği bir diğer yayın mecrası ise GAİN. Ağırel’in Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazısı, GAİN’in arka planındaki ilişkiler ağına dair önemli bilgiler içeriyor. Bu yazıyı okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Çünkü GAİN örneği, medyanın yalnızca geleneksel yapılarında değil, dijital platformlarda da nasıl bir yozlaşma içinde olduğunu ortaya koyuyor.

Bu arada, başarılı televizyoncu Cüneyt Özdemir'in GAİN'de ‘kara para, yasa dışı bahis’ gibi konuları bu sahiplik yapısı içinde konuşmaya ve belgeseller yapmaya devam edip etmeyeceğini merak etmekteyim! MERAK…

Necip Türk Medyasının Çıkmazı: Kalemden Kirli Çarka… “Yılmaz Özdil ve Eski UCUZ Taktikler" - Resim : 3

Medyanın Kara Çarka Dönüşümü

Sonuç olarak, Necip Türk Medyamız, ‘dördüncü kuvvet’ olmaktan çıkıp adeta bir kara para aklama mekanizmasına dönüşme yolunda son sürat gidiyor olması… DİKKAT!

Bugün gazetecilik, halkın bilgi edinme hakkını savunan bir meslek olmaktan uzaklaşmış, “Kirli Çark’ın” bir parçası haline gelmiştir. Bu tablo, yalnızca gazeteciliğin değil, demokrasinin de geleceğini tehdit ediyor.

Ancak denizyıldızı metaforunu bir kez daha hatırlatarak, umudumuzu kaybetmeden mücadele etmek zorundayız. Çünkü bu kirli çarkı durduracak olan, yine halkın gerçek habere olan inancı ve talebidir.

Unutmayalım, kalemin namusu her şeyden değerlidir.

Yılmaz Özdil ve YILDO…

Necip Türk Medyasının Çıkmazı: Kalemden Kirli Çarka… “Yılmaz Özdil ve Eski UCUZ Taktikler" - Resim : 4

Değerli okur, Yılmaz Özdil’in Sözcü gazetesine davullu zurnalı dönüşünü ve SÖZCÜ TV’de “Kırmızı-Beyaz” adlı bir program yapacağını ve elinde özel olarak yaptırdığını söylediği viladası ile öğrenmiş bulunuyoruz

Tanıtımlarda ise Özdil’in üslubu ve 90’ların beyaz saçlı prensi Yıldo’yu andıran gülüşü dikkat çekiyor. Ancak asıl mesele, yine aynı eski yöntemle, halkın hiç dinmeyecek Atatürk sevgisini bir kez daha sömürü malzemesi haline getirmesi.

Tanıtım filminde Özdil, “Lafı hiç bükmeyeceğiz; Mustafa Kemal’in askeriyiz, Ne Mutlu Türküm Diyene diyeceğiz” ifadelerini kullanıyor. Bu sözlerin samimiyetini sorgulamamak elde değil, zira bu söylemler, ne yazık ki bir değer yaratmaktan çok, duygular üzerinden prim yapma çabası gibi görünüyor.

Atatürk sevgisi, içi boş sloganlarla değil, fikirleri ve mirası üzerinden yaşatılır.

Öte yandan, Fatih Altaylı ile Yılmaz Özdil arasındaki “aparat gazeteciler” tartışmasını ise çayımı alıp çiğdem eşliğinde izlemeyi tercih ediyorum. Bu tartışmalar, medyanın gerçek sorunlarını çözmekten çok, kişisel hesaplaşmalara dönüşmüş durumda.

Necip Türk Medyasının Çıkmazı: Kalemden Kirli Çarka… “Yılmaz Özdil ve Eski UCUZ Taktikler" - Resim : 5

İncinen Bir İzleyiciden Özlem Gürses’e Serzeniş

SÖZCÜ TV ekranlarında 'Özlem Gürses ile Para Politika' programını son derece başarılı buluyorum. Özellikle haber kanallarında aynı saat diliminde yayın yapan diğer isimlerle kıyaslandığında, kendisini TEK geçerim. Gürses’in hem haberlere kattığı yorum hem de izleyicisiyle kurduğu samimi bağ, onu ekran başındaki izleyiciler için vazgeçilmez kılıyor. Ancak, sevgi ve takdirle izlediğimiz kişilerden beklentilerimiz de bir o kadar yüksek oluyor. İşte bu yüzden, küçük bir serzenişte bulunmak istiyorum.

14 Mart günü, yasadışı bahis operasyonu kapsamında BankPozitif, Payfix ve Flash Haber TV’nin de dahil olduğu 23 şirkete el konulması ve bu işletmelerin sahibi olan Erkan Kork’un gözaltına alınmasıyla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Sayın Gürses, bu kritik operasyonun detaylarını aktarırken, konunun Murat Ağırel’in ‘Kirli Çark’ kitabında ayrıntılı bir şekilde yer aldığını vurguladı. Dahası, izleyicilere, “Murat ‘Az Sonra’ yayınımızda olacak, ona soracağım” dedi. Ancak ne yazık ki bu bağlantı gerçekleşmedi.

Bağlantının gerçekleşmemesi elbette teknik ya da başka sebeplerle mümkün olabilir; bu tür aksaklıklar canlı yayınların doğasında vardır. Ancak, Sayın Gürses’in duyurusunu yaptığı yayının neden gerçekleşmediğine dair herhangi bir açıklama yapmaması beni üzdü.

Elbette, bu serzeniş, Özlem Gürses’e olan saygımı ve sevgimi gölgelemiyor. Ancak, duyurulan bir bağlantının gerçekleşmemesi ve bunun nedenine ilişkin bir açıklama yapılmaması, izleyici olarak beni İNCİTTİ…

Sayın Gürses, sizi izlemeye devam edeceğim. Ancak, bu tür durumlarda izleyicilerinizin duygularını ve beklentilerini göz önünde bulundurmanızı rica ediyorum.

Necip Türk Medyasının Çıkmazı: Kalemden Kirli Çarka… “Yılmaz Özdil ve Eski UCUZ Taktikler" - Resim : 6

SÖZCÜ TV’de izlemekten keyif aldığım isimlerden biri de Senem Toluay Ilgaz. İlgaz’a küçük bir abi serzenişinde bulunmak istiyorum. Sayın Ilgaz, konuklarınıza soru yöneltirken, soruları gereksiz şekilde uzatmayın…

Öyle ki, bazen konuklar ne söyleyeceklerini unutuyor, biz izleyiciler de “Mevzu neydi?” diye düşünmek zorunda kalıyoruz.

Haberi izledikten sonra bir kez daha özet yapıp uzun bir girişle soru sormak, hem programın akıcılığını bozuyor hem de izleyiciyi yoruyor. Oysa kısa ve net sorular, hem konuklara hem de izleyicilere daha fazla alan tanır ve programı çok daha etkili hale getirir.

Sayın Ilgaz, etkili bir yayın, yalnızca bilgiyle değil, bu bilginin nasıl sunulduğuyla da şekillenir. Bu arada eleştirilerim başarılı olmanızı gölgelemez! ALKIŞ…

"Ece Üner ve Cadılar Bayramı Üzerine Talihsiz Bir Kıyaslama"

Necip Türk Medyasının Çıkmazı: Kalemden Kirli Çarka… “Yılmaz Özdil ve Eski UCUZ Taktikler" - Resim : 7

Değerli okur, takipçilerim bilir, “sosyal medya yıkıldı!” sözlerine karşı özel bir hassasiyetim olduğunu. Merak ettim, bu kez kim sallamış sosyal medyayı? diye. 9 kişi kalan Konyaspor’u yenemeyen Beşiktaş gündemde zirveyi zorlamışken, bir de baktım ki Halk TV sunucusu Ece Üner de sıralamada yerini almış.

‘Ece Üner ne yapmış da gündeme oturmuş?’ diye bir göz attım. Aman da aman… Ne yorumlar, ne tepkiler! Meğer Ece Üner, okullarda tamamen Hristiyan adeti olan Cadılar Bayramı kutlamalarının yapılamamasından rahatsız olmuş. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e şöyle bir soru yöneltmiş: “Ramazan Bayramı’nı kutladığımız gibi Cadılar Bayramı’nı da kutlasak olmaz mı? Bu ülkede aynı anda ikisi de kutlanamıyor mu?”

Bu açıklamayı görünce Ece Üner’in sürekli gündemde kalma çabası içinde olduğunu düşünmeden edemedim. Çünkü bu kadar cahilce bir kıyaslama yapmayacak kadar ‘AKILLI’ olduğunu varsayıyorum. Toplumun hassas olduğu, özellikle dini konular üzerinden bu tür bir yorum yapmanın oldukça talihsiz ve gereksiz bir çıkış olduğunu düşünüyorum.

Kendisine hiç yakıştıramadım…

Değerli okurlar,

Medyadaki kara para sermayesi, bilgi nehrine karışan zehirli bir akıntıdır; suyun berraklığı ancak bu akıntı kesildiğinde geri gelir.

Gazeteciliğin onurunu korumak için, medyanın damarlarında dolaşan kara para zehrine dur demeliyiz.

Ekran Kedisi'ne ulaşmak için: medyaradar@gmail.com