06 Eyl 2011 14:58 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:46

"NE İSRAİL NE TÜRKİYE BU SAVAŞIN GALİBİ İRAN OLUR!"

Financial Times yayımladığı bir makalede İsrail'in bu tavrının ABD'yi zora soktuğunu ileri sürdü.

Gazete, İran’da 1979’daki İslami devrimden beri, Türkiye ve İsrail’in ABD’nin bölge politikasının temel taşları olduğunu savunurken, “Maalesef, Washington’un kısa vadede İsrail-Türkiye ilişkilerinde fazla bir gelişme beklemesi gerçekçi değil” ifadesine yer verdi.

AMİRANE BAŞBAKAN İNATÇI MESLEKTAŞ
Herşeyden önce ulusal ve kişisel gururların söz konusu olduğunu savunan gazete, bu durumun “Özellikle de Türkiye’nin amirane başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve İsrailli inatçı meslekdaşı Benyamin Netanyahu için” söz konusu olduğu görüşünü savundu.

ESKİ DOSTLARIN ARASI AÇILDI
Financial Times, “Eski dostların arası açıldı” başlığını kullandığı yazıda, daha da önemli olan şeyin gerginliğin yapısal nedenleri olduğunu belirterek, “İlişki hep sıkıntılı ve yıkılcakmış gibi durup, gücünü işadamları, kültürel simalar, akademisyenler ve genelde toplumlar arasında güven ve işbirliği bağlarından almak yerine siyasi, askeri ve elit istihbaratçılar arasındaki temaslardan aldı” diye yazdı.

Erdoğan’ın Adalat ve Kalkınma Partisi’nin 2002 yılında iktidara geldiğini ve Türk dış politikasını yeniden şekillendirmeye başladığını belirten gazete, “AKP, Türkiye’nin Müslüman ülkelerle batı arasında bir köprü görevi görmesi arayışlarına girdi ve bu durum Arap dünyası ile daha yakın ilişkiler kurulmasına, diğer taraftan İsrail ile ilişkilere soğumasına yolaçtı.

EN ÖNEMLİ RAKİP İRAN
2009’daki Gazze çatışması, İsrail’in askeri saldırılarını kınayan Erdoğan’a Arap sokalarında ve Türkiye’nin iç kamuoyunda ödüllendirilmesini sağladı” görüşünü öne sürdü. İngiliz gazetesi, gerginliğin kontrol altında tutulması için İsrail’in sekiz Türk ve bir Amerikan vatandaşı olan Türk’ün ölümleri nedeniyle özür dilemeyi yeniden düşünmesi gerektiğini belirterek, “İsrail ayrıca Gazze ablukasının bölge için uzun vade politkası bakımından tamamen yetersiz olduğunu anlamalı. Türkiye’ye gelince, BM’nin filo olayı ile ilgili raporunu ‘hükümsüz ve bağlayıcı olmayan’ bir rapor olarak tanımlamanın konuya bir faydası yok. Her iki taraf da bölgesel etkinlik anlamında en kararlı rakiplerinin İran olduğunu hatırlamalı. Sonunda İranlılar galip çıkarsa, bunun her iki ülkeye de bir faydası olmayacaktır” diye yazdı.