16 Mayıs 2014 11:21 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:11

NDS Edebiyat Ödülü'nün sahibi Atiq Rahimi oldu

"Kahrolsun Dostoyevski' adlı romanıyla ödüle layık görülen Rahimi, 28 Mayıs'ta Fransız Sarayı'nda yapılacak törenle ödülünü alacak.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi ile Notre Dame de Sionlular Derneği tarafından düzenlenen ve dönüşümlü olarak bir yıl Türkçe yazan bir Türk yazarın eserine; bir sonraki yıl ise Fransızca yazan ve eseri Türkçeye çevrilmiş Türk veya yabancı bir yazarın eserine verilen NDS Edebiyat Ödülü'nün yeni sahibi açıklandı.

Yazar, gazeteci, öğretim üyesi NDS mezunlarından oluşan dokuz kişilik jüri, bu yıl Atiq Rahimi'nin 'Kahrolsun Dostoyevski' adlı romanını 2014 NDS Edebiyat Ödülü'ne layık gördü.

Türkçeye Ebru Erbaş tarafından çevrilen roman Can Yayınları tarafından basıldı. Jüri tarafından bu yılki ödüle layık görülen Atiq Rahimi, 28 Mayıs 2014Çarşamba akşamı Fransız Sarayı’nda, Fransa'nın Türkiye Büyükelçisi Laurent Bili'nin yhimayeside yapılacak törenle ödülünü alacak.

Jüri Başkanı Sayın Tomris Alpay, Atiq Rahimi'nin ödül alacak eserini şu cümlelerle anlattı:

"Kahrolsun Dostoyevski, yasaya başkaldırının parlak kinayeyle olduğu kadar, şiirsel parıltıyla anlatıldığı, kara mizah titreşimlerinin yer aldığı, Dostoyevski'nin baş yapıtının yaratıcı bir şekilde Atiq Rahimi tarafından biçimlendirilmesi; adalet, ölüm, suç, ceza, ihanet kavramlarının yeni bir deltada canlandırılması ve sorgulanmasıdır."

'Kahrolsun Dostoyevski' hakkında: Atiq Rahimi’nin 'Kahrolsun Dostoyevski' adlı romanı Dostoyevski'nin 'Suç ve Ceza' adlı eserinden esinlenerek yazılmıştır. Rahimi'nin kitabındaki bazı karakterler Suç ve Ceza’nın kahramanlarına benziyor.

Aslında bu klasik yapıt, yazar tarafından yeniden ele alınıp irdelenmiş ve günümüz Afgan gerçeğine yaklaştırılmış kurgusuyla ön plana çıktı. Romanın daha ilk cümlesi bize yazarın anlatım tarzı hakkında bir fikir vermektedir. Resul baltasını bir tefeci kadının kafasına indirir. 'Doğru' bir iş yaptığını düşünerek kadını öldürmek istemiştir çünkü bu tefeci kadın, kız arkadaşı Suphiye’ye fuhuş yaptırmaktadır. Bu şekilde ihtiyar kadının parasını da alıp Suphiye’yi onun pençesinden kurtarmak ister. Ancak öldürme eylemini gerçekleştirdikten sonra pişmanlık ve suçluluk duygusu onu kemirmeye başlar.

Atiq Rahimi 'Suç ve Ceza'daki Raskolnikov'u genç bir Afganistanlı karakterine dönüştürerek öyküyü, önce Sovyetler Birliği'ne, sonra da Taliban'a karşı verdiği savaşın yaralarını taşıyan Kâbil’e aktarmakta; usta Rus yazarın ışığında, ülkesini hiç ifade edilmediği kadar güzel anlatmaktadır. Bu roman iç karışıklık yaşayan ve sefalete batmış bir ülke için âdeta bir umutsuzluk çığlığı olarak yankılanır.

Frankofon yazar, değerlerden sapmayı işaret ederken cehaleti eleştirir; ahlak, kahramanlık ve suçluluk gibi kavramları sorgular. Atiq Rahimi 'Terre et cendres' (Toprak ve Küller) (P.O.L, 2000), 'Les Mille Maisons du rêve et de la terreur' (P.O.L, 2002) adlı romanlarını kendi ana dili olan Farsça olarak kaleme aldıktan sonra içinden gelen güçlü bir duyguyla Fransızcayı seçmiş ve 2008 'Goncourt Ödülü'ne layık görülecek olan 'Syngué Sabour' (Sabır Taşı) adlı kitabını yazmıştır.

Bundan sonra yazdığı 'Kahrolsun Dostoyevski' zaman zaman Resul'ü ele geçiren delilik durumunda olduğu gibi bazen karanlık bir roman izlenimi vermekte ve Afganistan'ın içinde bulunduğu yozlaşmanın tam da ortasında durmaktadır. Romanın üslubu hem yalın hem de Fars masalları gibi liriktir.

Atiq Rahimi 'Kahrolsun Dostoyevski' adlı romanıyla, Rus yazarı savaş içerisindeki bir Afganistan'a davet ederek bağdaştırma yaptı. Atiq Rahimi Atiq Rahimi, 1962'de Kâbil'de doğdu. Afganistan-Sovyetler Birliği Savaşı sürerken, 1984'te Fransa'ya sığındı.

Fransa'da sürdürdüğü roman, fotoğraf ve belgesel çalışmalarıyla ülkesinde yaşananları dile getirmeye çalışan Rahimi, Sorbonne’da sinema üzerine doktora yaptı. Filme çektiği 'Toprak ve Küller' adlı eseri, 2004 yılında Cannes Film Festivali'nde gösterildi. 'Sabır Taşı' ise 2008 Goncourt Ödülü'ne layık görüldü. NDS Edebiyat Ödülü Jüri Üyeleri Tomris Alpay (Jüri Başkanı), Yazgülü Aldoğan, Liz Behmoaras, Emel Kefeli, Arzu Öztürkmen, Mayda Saris, Zeynep Sabuncu, Özlem Yüzak, Feyza Zaim. Ödülün Tarihçesi İlk olarak, 2009 yılı NDS Edebiyat Ödülü'ne 'Kalenderiye' romanı ile Gürsel Korat layık görüldü.

Yine 'Şehper Dehlizdeki Kuş' adlı öykü kitabıyla Ayşegül Çelik, mansiyon kazandı. 2010 yılı NDS Edebiyat Ödülü ise Türkçeye çevirisi Yıldız Ademoğlu Atlan tarafından yapılan 'Magnus' adlı romanıyla Fransız yazar Sylvie Germain'e verildi.

2011 NDS Edebiyat Ödülü'nü 'Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler' adlı kitabıyla Yalçın Tosun kazandı. Gaye Boralıoğlu 'Aksak Ritim' adlı kitabıyla mansiyona layık görüldü. 2012 NDS Edebiyat Ödülü'nü, Aysel Bora'nın Türkçeye çevirdiği 'Savaşları, Kralları ve Filleri Anlat Onlara' adlı romanıyla Mathias Énard kazandı. Jean-Louis Fournier ise 'Nereye Gidiyoruz Baba?' adlı anlatı kitabıyla mansiyon aldı. 2013 NDS Edebiyat Ödülü'nü 'Baba Oğul ve Kutsal Roman'adlı kitabıyla Murat Gülsoy kazandı.