25 Kas 2016 11:33
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:41
Nazlı Ilıcak'tan Nedim Şener'e cezaevi notu: Zekeriya Öz bana kumpas kurdu!
Nazlı Ilıcak cezaevinden Nedim Şener'e not gönderdi ve Zekeriya Öz'ün kendisine kumpas kurduğunu iddia etti.
Posta gazetesi yazarı ve Odatv davası sanığı Nedim Şener, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan Nazlı Ilıcak’ın cezaevinden gönderdiği notu köşesinde yayımladı. Nota göre; Nazlı Ilıcak Odatv savcısı Zekeriya Öz’ün kendisine kumpas kurduğunu belirtti.
Nedim Şener’in köşesinden ilgili bölüm şöyle:
“Cezaevinden mesaj gönderdi
Kızı, Aslı Ilıcak aracılığıyla cezaevinden gönderdiği not şöyle; 'Savcı Zekeriya Öz, Odatv iddianamesini hazırlarken, Soner Yalçın’da ele geçen belgeler arasında benim de ismimin yer aldığı not defteri dolayısıyla ifademe başvurmuştu. Bu notta benim gazeteci G.C. ile yakın bir münasebetim olduğu ileri sürülüyordu.
Ben böyle bir şeyin mümkün olmadığını, çok yakın arkadaşım G.C.'nin meslektaşım, eşi C.’nin de arkadaşım olduğunu ifade ettim. Bunun üzerine Zekeriya Öz, ‘Şikayetçi misiniz?’ diye sordu. Ben de notta yazan gibi bir durumun olmadığını, bunun açıklığa kavuşması için şikayetçi olacağımı söyledim.
OdaTV iddianamesi 29 Ağustos 2011’de kamuoyu ile paylaşılınca, ‘Şikayetçi’ olarak tek benim ismimin yazıldığını ve iddianamenin böyle hazırlandığını gördüm. Hemen avukatlarım aracılığıyla (O zamanlar Sabah’ta çalışıyordum. Oradaki avukatlar bakıyordu davalarıma) şikayetimden vazgeçtiğimi bildirdim. Uzun uğraşlar sonucunda bu ancak 23 Ocak 2012’de gerçekleşebildi.
Savcı Zekeriya Öz’ün OdaTV soruşturması için bana kumpas kurduğunu şimdi anlıyorum. Küçücük bir nottan yola çıkarak ağzımdan ‘Şikayetçiyim’ lafını yakalayarak davayı üzerime yıkmıştır.'
Nazlı Ilıcak’ın, hayatın acı ve kanlı bir şekilde tekzip ettiği 'Her Taşın Altında Cemaat mi Var?' kitabıyla ilgili bir özeleştiri yapması da yerinde olur. Bundan sonra itirafçıların yararlandığı 'etkin pişmanlık' imkanlarından yararlandırılarak tahliyesi en doğrusu.”
Nedim Şener’in köşesinden ilgili bölüm şöyle:
“Cezaevinden mesaj gönderdi
Kızı, Aslı Ilıcak aracılığıyla cezaevinden gönderdiği not şöyle; 'Savcı Zekeriya Öz, Odatv iddianamesini hazırlarken, Soner Yalçın’da ele geçen belgeler arasında benim de ismimin yer aldığı not defteri dolayısıyla ifademe başvurmuştu. Bu notta benim gazeteci G.C. ile yakın bir münasebetim olduğu ileri sürülüyordu.
Ben böyle bir şeyin mümkün olmadığını, çok yakın arkadaşım G.C.'nin meslektaşım, eşi C.’nin de arkadaşım olduğunu ifade ettim. Bunun üzerine Zekeriya Öz, ‘Şikayetçi misiniz?’ diye sordu. Ben de notta yazan gibi bir durumun olmadığını, bunun açıklığa kavuşması için şikayetçi olacağımı söyledim.
OdaTV iddianamesi 29 Ağustos 2011’de kamuoyu ile paylaşılınca, ‘Şikayetçi’ olarak tek benim ismimin yazıldığını ve iddianamenin böyle hazırlandığını gördüm. Hemen avukatlarım aracılığıyla (O zamanlar Sabah’ta çalışıyordum. Oradaki avukatlar bakıyordu davalarıma) şikayetimden vazgeçtiğimi bildirdim. Uzun uğraşlar sonucunda bu ancak 23 Ocak 2012’de gerçekleşebildi.
Savcı Zekeriya Öz’ün OdaTV soruşturması için bana kumpas kurduğunu şimdi anlıyorum. Küçücük bir nottan yola çıkarak ağzımdan ‘Şikayetçiyim’ lafını yakalayarak davayı üzerime yıkmıştır.'
Nazlı Ilıcak’ın, hayatın acı ve kanlı bir şekilde tekzip ettiği 'Her Taşın Altında Cemaat mi Var?' kitabıyla ilgili bir özeleştiri yapması da yerinde olur. Bundan sonra itirafçıların yararlandığı 'etkin pişmanlık' imkanlarından yararlandırılarak tahliyesi en doğrusu.”