Nazlı Ilıcak'ın üstünü kim çizdi?

Sabah gazetesi tarafından işine son verilmeden bir gün önce Bugün TV'de Erkam Tufanla Analiz programına konuk olan Nazlı Ilıcak hükümete yakın kalemler tarafından cuntacılıkla suçlanmasının, üzerinin çizilmesi anlamına gelip gelmeyeceğine cevap vermişti. ‘Medyanın üzerinde siyasetin baskısı olmadığını söylemem vicdansızlık olur’ diyen Ilıcak, "Siyasi bazı tavırlara karşı baskı yöntemi gibi yapıldığı hissine, inancına sahibim. Bu iklim bunu hissettiriyor." demişti.
İşte o soru ve yanıtlar:
NAZLI ILICAK'IN ÜSTÜ MÜ ÇİZİLİYOR?
Erkam Tufan: Ak Partiye çok yakın kalemler sürekli sizin aleyhinize yazıyorlar cuntaya alet olmakla suçluyorlar, bu kalemler parti teşkilatlarında konuşmalar yapıyorlar. Bu açıdan baktığımızda siz de sabah gazetesinde yazıyorsunuz. Millet te şunu düşünüyor; Nazlı Ilıcak’ın üstü mü çiziliyor?
Nazlı Ilıcak: Ben sabah gazetesinde yazmaya devam ediyorum ve düşüncelerimi söylüyorum. Onlar o şekilde isterler, arzu ederler. Böyle yönlendirmeye çalışıyorlar. Onlar Sabah’ın yönetiminde olan kişiler değil veya Tayyip Erdoğan’a o anlamda yakın olduklarını düşünmüyorum.
SABAH'TA İSTEDİĞİNİ YAZAMIYOR MU?
Erkam Tufan: Bahsi geçen yazar sizin için Sabah gazetesinde yazamadığını CnnTürk te söylüyor diye yazdı. Doğru mu? Siz Sabah’ta her şeyi yazamıyor musunuz?
Nazlı Ilıcak:Yazabiliyorum ama Sabah’ın belli bir çizgisi var. Ben de o çizgiye daha saygılı davranmaya gayret ediyorum. Cnn Türkte tabii tartışma programı daha serbestçe konuşuyorum.
MEDYA ÜZERİNDE BASKI VAR! YOK DERSEM...
Erkam Tufan: Medya üzerinde siyasetin baskısı var deniyor katılıyor musunuz?
Nazlı Ilıcak:Bence baskı var. Muhakkak var. Buna yok desem vicdansızlık olur. Ayrıca bir sansür bir oto denedim var.
Erkam Tufan: Siz şahsınızda bunu hissediyor musunuz?
Nazlı Ilıcak: Tabii hissediyorum. Bu iklim bunu hissettiriyor. Vergi denetimleri var. Siyasi bazı tavırlara karşı baskı yöntemi gibi yapıldığı hissine, inancına sahibim. Patronlara böyle baskı yapılabiliyor. Bazı yazarlar işini kaybedebiliyor. Tayyip Erdoğan doğrudan bunu yaptığını sanmıyorum ama bir takım insanlar patronlara sürekli bu da ne biçim yazıyor, bu da ne biçim konuşuyor, bu da bize düşman diyorlar.