11 Mar 2011 08:19
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:07
NAZLI ILICAK'IN MAHREMİYETİ HANGİ AMAÇLA SIZDIRILDI?
Nazlı Ilıcak bu olaya bilinçli olarak bulaştırıldı! Akşam yazarı Oray Eğin'e göre asıl amaç ne?
Ortada bir oyun var
Nazlı Ilıcak’ın adı bir anda odatv.com soruşturmasına nasıl karıştırıldı sizce? Soner Yalçın’ın eski bir not defterinde yer alan bir dedikodudan dolayı savcılığa ifadeye çağrıldı, bildiğimiz bu.
Not defterindeki bu ifade kamuoyuna böylece savcılık eliyle yansımış oldu. Soner Yalçın zamanında aldığı bu not doğrultusunda bir haber yazmış mı? Hayır. Kitabında kullanmış mı? Hayır. Yönettiği sitede bu yönde bir haber olmuş mu? Hayır.
Belli ki kendisi bile zamanında bir köşeye yazmış ve unutmuş. Bu kadar yıldır da böylesi bir notu kullanmamış...
Kaldı ki sadece gazetecilerin değil herkesin not defteri olur. Bir sürü insan günlük yazar, tanıdıkları insanlar hakkındaki düşüncelerini sayfalara döker. Bunlara fişleme demek öyle kolay mı...
Nazlı Ilıcak’ın özel hayatının, hakkında türeyen efsanelerin ortalığa saçılmasını tabii ki kabullenemem. Hatta hakkında öyle bir not tutulması bile saçma bana göre.
Dahası ne gereği var?
Bütün gazeteciler başkasının dedikodusunu yapar, herkes başkalarının özel hayatını konuşur. Bunları not etmek ise çok lüzumsuz...
Ama kimseye de şahsi defterinde yer alan bir notu ’Neden yazdın’ diye hesap soramayız.
Ne yapalım, hepimiz defterlerimizi yakalım mı şimdi?
Soner Yalçın ’not defteri’yle çalışan bir gazeteci; dikkat ederseniz Hürriyet’teki köşesinin adı da not defteri. Kitaplarında da biyografi çalışmalarından faydalanan bir isim...
Dahası, defterlerinde bir sürü ismin adı geçiyor.
Ama bunlar arasından neden Nazlı Ilıcak savcılığa çağrılıyor, neden Nazlı Ilıcak’ın mahremiyeti mağdur ediliyor, bu haber sızdırılıyor? Benim takıldığım nokta bu...
Belli ki çağıranlar Nazlı Ilıcak’ın bu konuyu medyatikleştireceğini biliyordu. Onu mağdur göstererek itibarsızlaştırma kampanyasını sürdürmek istediler. Nitekim, Nazlı Ilıcak ifade vermeye bir basın ordusuyla gitti. Her mecrada bu konuyu gündeme getirdi.
Tezgahlanan oyunun bir diğer amacı da Ilıcak’a bir gözdağı vermek anlaşılan.
İktidara yakın bir gazeteci olarak bu soruşturmadan şüphe duymaya başladığı, gazetecilere basın özgürlüğü adına destek vermeye başladığı anda bu oyun devreye girdi: ’Bakın Nazlı Hanım, bunlar sizin hakkınızda da neler yaptılar, siz hala onları savunacak mısınız’ diye adeta uyarıldı.
Kısacası Nazlı Ilıcak bu olaya bilinçli olarak bulaştırıldı.
Bunu kim akıl ettiyse de istediği oldu: Bir gazetecinin mahremiyeti olan not defterinin ortalığa saçılmasını değil, o defterin içeriğini konuşmaya başladık.
Oray EĞİN / AKŞAM
Nazlı Ilıcak’ın adı bir anda odatv.com soruşturmasına nasıl karıştırıldı sizce? Soner Yalçın’ın eski bir not defterinde yer alan bir dedikodudan dolayı savcılığa ifadeye çağrıldı, bildiğimiz bu.
Not defterindeki bu ifade kamuoyuna böylece savcılık eliyle yansımış oldu. Soner Yalçın zamanında aldığı bu not doğrultusunda bir haber yazmış mı? Hayır. Kitabında kullanmış mı? Hayır. Yönettiği sitede bu yönde bir haber olmuş mu? Hayır.
Belli ki kendisi bile zamanında bir köşeye yazmış ve unutmuş. Bu kadar yıldır da böylesi bir notu kullanmamış...
Kaldı ki sadece gazetecilerin değil herkesin not defteri olur. Bir sürü insan günlük yazar, tanıdıkları insanlar hakkındaki düşüncelerini sayfalara döker. Bunlara fişleme demek öyle kolay mı...
Nazlı Ilıcak’ın özel hayatının, hakkında türeyen efsanelerin ortalığa saçılmasını tabii ki kabullenemem. Hatta hakkında öyle bir not tutulması bile saçma bana göre.
Dahası ne gereği var?
Bütün gazeteciler başkasının dedikodusunu yapar, herkes başkalarının özel hayatını konuşur. Bunları not etmek ise çok lüzumsuz...
Ama kimseye de şahsi defterinde yer alan bir notu ’Neden yazdın’ diye hesap soramayız.
Ne yapalım, hepimiz defterlerimizi yakalım mı şimdi?
Soner Yalçın ’not defteri’yle çalışan bir gazeteci; dikkat ederseniz Hürriyet’teki köşesinin adı da not defteri. Kitaplarında da biyografi çalışmalarından faydalanan bir isim...
Dahası, defterlerinde bir sürü ismin adı geçiyor.
Ama bunlar arasından neden Nazlı Ilıcak savcılığa çağrılıyor, neden Nazlı Ilıcak’ın mahremiyeti mağdur ediliyor, bu haber sızdırılıyor? Benim takıldığım nokta bu...
Belli ki çağıranlar Nazlı Ilıcak’ın bu konuyu medyatikleştireceğini biliyordu. Onu mağdur göstererek itibarsızlaştırma kampanyasını sürdürmek istediler. Nitekim, Nazlı Ilıcak ifade vermeye bir basın ordusuyla gitti. Her mecrada bu konuyu gündeme getirdi.
Tezgahlanan oyunun bir diğer amacı da Ilıcak’a bir gözdağı vermek anlaşılan.
İktidara yakın bir gazeteci olarak bu soruşturmadan şüphe duymaya başladığı, gazetecilere basın özgürlüğü adına destek vermeye başladığı anda bu oyun devreye girdi: ’Bakın Nazlı Hanım, bunlar sizin hakkınızda da neler yaptılar, siz hala onları savunacak mısınız’ diye adeta uyarıldı.
Kısacası Nazlı Ilıcak bu olaya bilinçli olarak bulaştırıldı.
Bunu kim akıl ettiyse de istediği oldu: Bir gazetecinin mahremiyeti olan not defterinin ortalığa saçılmasını değil, o defterin içeriğini konuşmaya başladık.
Oray EĞİN / AKŞAM