27 Mar 2010 16:15 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:11

''NAZLI ILICAK'I SIKIŞTIRACAK 3 SORU!..'' BURHAN AYERİ NELER SORDU?

Akşam yazarı Burhan Ayeri, Nazlı Ilıcak'ın kendisine verdiği cevaplardan tatmin olmadı ve Ilıcak'a 3 soru sordu...

İnsaf ki insaf bir açıklama

Sayın Nazlı Ilıcak’ın yolladığı metni, ilavemize bırakmadan yayınlamayı uygun gördük:
Burhan Ayeri’nin iddialarının hiçbiri doğru değil. Ayeri, benim, Evren’in kurdurttuğu Turgut Sunalp’in MDP’sini desteklediğimi ileri sürüyor. Tam aksine, ben, o tarihte seçimlere sokulmayan Doğru Yol Partisi’ni destekliyordum. Ayrıca Zincirbozan’da bulunan Süleyman Demirel ile mektuplaşıp, onun görüşlerini Tercüman’daki sütunumda yayınlıyordum. Dostlarımız arasında bulunan Memduh Yaşa, Namık Kemal Şentürk ve Kamran İnan gibi isimleri, MDP’ye girdikleri için kıyasıya eleştirdim. Hatta yüzlerine karşı, ’Halk içinde bu partiye Milli Dangalaklar Partisi deniliyor. Neden o partide yer alıyorsunuz?’ diye sormuştum. Tercüman gazetesi MDP’yi desteklemiş olabilir; bunu hatırlamıyorum. Ama benim yönetim ile bir ilgim yoktu. Sadece köşe yazılarımdan sorumluydum ve hiçbir zaman Turgut Sunalp ile MDP’yi desteklemedim.
Burhan Ayeri, ’Nazlı Ilıcak yalının satılmasına izin verseydi, Kemal Ilıcak borçlarını öderdi’ diyor. Aksine, üzerinde intifa hakkım bulunan ve içinde annemin oturduğu Selahattin Adil Paşa Yalısı’nın satılması için onay verdim. Bizim oturduğumuz yalının çıplak mülkiyeti iki çocuğumuz Mehmet Ali Ilıcak ve Aslı Ilıcak’a aitti; intifa ise, sadece Kemal Ilıcak’taydı. Aslı’nın yaşı küçük olduğu için, satış sırasında, velisi sıfatıyla ona da onay verdim. Ayrıca, Bodrum’da Salih Adası’ndaki büyük arazi içindeki evin üzerindeki intifa hakkımın kaldırılmasını derhal kabul ettim. Neticede üzerimde hiçbir mal ve mülk kalmadı. Dolayısıyla, Burhan Ayeri’nin ’Yalıyı satmadı, Kemal Bey bu yüzden battı’ sözleri hem hakikat dışıdır, hem de rencide edicidir.
Burhan Ayeri, ’Her şey Evrenspor manşetiyle başladı’ diyor ama, lafının sonunu getirmiyor. Onun sözleri üzerine hatırladım. Evren, Ankaragücü’nü birinci lige çıkarttığında, bunun keyfi davranış olduğunu yazmış ama, o yazım gazeteye girmemişti. Ayeri bu sözleriyle bilmiyorum o yazıyı mı kastediyor. Gazeteye girmeyen yazım, bütün iddiaların aksine, ilk başından beri 12 Eylül’ün keyfiliklerine karşı koyduğumu, ancak, sıkıyönetim sebebiyle her yazdığımın gazetede yer almadığının sadece bir örneğidir. Saygılarımla.
Nazlı Ilıcak
...
CEVABIMIZ
Sayın Nazlı Çavuşoğlu, kendisinin de inanmadığı şeyleri yazıp, Basın Müşaviri aracılığıyla gönderdi. Bunlara sırayla cevap vereceğiz.

a) Yankı’ya geçilen ’MDP iktidara hazırlanıyor’ başyazısının kim ve kimler tarafından sipariş edildiğine, Taha Akyol ve halen Anadolu Ajansı Genel Müdürü olan Hilmi Bengi tanıktır. Turgut Sunalp’e yalıda verilen yemeklerin mönüsünü biz mi hazırladık? Zincirbozan’daki Demirel’e para ve yemek yollandığı doğrudur. Baba, cüzdanı hatıra olarak almış, parayı geri yollamıştı. Demirel’e rağmen Cindoruk’a karşı Mehmet Yazar’ı pompalamayı nasıl izah edecek?

b) Madenciler Yalısı’nın intifa hakkıyla ilgili öne sürdükleri, komediden öteye gitmez. Hanımefendi’nin sopayla kovaladığı avukatlarla ilgili tutulan zabıtları ne yapacağız?

c) ’Evrenspor’ yazısının gazeteye konulmaması olayının birinci dereceden şahidi Faik Akın’dır. ’Koymam’ deyince ’Kemal, Avustralya’dan gelince soktururum’ karşılığını verdiğini unuttu mu? Faik’in ’O zaman Ayşe tatile çıkar’ diyerek kapatmayı hatırlattığını da anımsamıyor? Sonuçta, Tercüman bir 30 Ağustos arefesi, süresiz kapatıldı. Bu ’Sonun başlangıcı’ değil de nedir?

ÖZEL NOT: Yıllar önce ayrılmışların, bir yıl bile çalışmayanların mahkemeye verip, tazminat aldığı Kemal Ilıcak için adli mercilere başvurmadık. Yılların kıdem tazminatını ’Helal ettik’. Oğlu yurda dönene kadar mezarında her yıl anma töreni düzenleyen 7 kişiden biriydik. Mehmet Ali Bey’in her ricasını emir kabul ettik. Hatta, vefattan bir ay sonra, Annesini İsviçre’den arkadaşıyla dönüşünde havaalanında karşıladık. Bazı konuları görmezden geliyorsak, ’Merhuma saygımızdandır’. ’Annesinin yanına gömülme isteğini’ hatırlatan yine bizdik. Dileriz, bu kadarlık karşılıkla yetinmek zorunda bırakılırız. B.A.

Burhan Ayeri/Akşam