03 Şub 2010 21:03 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 14:04

NAZLI ILICAK HANGİ KADIN YAZAR İÇİN "İDRAR ÜZERİNDE YÜZEN SİNEK" DEDİ?

Sabah yazarı Nazlı Ilıcak hangi kadın yazar için adını vermeden '"Polemik Kraliçeliği"ne terfi etmek istiyor' ifadesini kullandı?

Bir tevazu öyküsü!


Yok... yok... Ben onu anlatırken, Mutlu Tömbekici'nin cümlelerinden yararlanmayacağım. "İttire kaktıra gazeteci olmuş biri" ya da "Dumkoflar Kraliçesi" filan demeyeceğim. Bodrum'da kendisine takılan "Çakma Ajda Pekkan" sıfatıyla da seslenmeyeceğim. Alper Görmüş'ün kulaklarını çınlatarak, "Mediokrun Kraliçesi" gibi cuk oturan bir sıfatı da elbette kullanmayacağım.

İroni seven bir millet olduğumuz için, ona en çok, "Tevazu Kraliçesi" sıfatını yakıştırıyorum.

15 Temmuz 2008'de kaleme aldığı yazıdan bir cümle: (Kendisine overdose botox'tan söz eden Tömbekici'ye bakın ne diyor) "Botox'la bu kadar güzelleşilebiliyorsa, bu kadar başarı ve yetenek elde edilebiliyorsa, ne duruyon sen de koş... Türkiye'nin en iyi 3 kadın yazarını say desen, başta gelecek, üstelik bunu yalnız yazılı basında değil, görsel medyada da fazlasıyla kanıtlamış biriyim ben."


***

Belki en doğrusu, "Tevazu Kraliçesi'ne" Mevlana'nın bir hikâyesini anlatmak:
Mevlana, Mesnevi'nin bir yerinde, idrar birikintisinin üzerinde yüzen saman parçasına konmuş bir sinekten söz eder. Sinek, altındaki saman çöpünü kocaman bir gemi, kendisini de kaptan sanmaktadır.

Mevlana'nın kendi durumunu idrakten aciz biçareleri tarif etmek için verdiği bu örnek, Babıâli'de de karşımıza çıkıyor. Artık, hiçbir listede yer almamanın dayanılmaz ezikliği mi dersiniz, yoksa darbe tartışmasında rol kapma çabası mı? Bilemem hangi saikle, "Tevazu Kraliçesi", saman çöpünün kaptanlığından, birdenbire üzerimize sıçrayarak "Polemik Kraliçeliği"ne terfi etmek istedi.


Allah şifa versin



"


Ayna ayna söyle bana, benden güzel, benden akıllı, benden yetenekli var mıdır?"


Tevazu Kraliçesi, televizyondaki başarısını da göklere çıkarıyor. Demiyor ki, bırakayım, bir başkası övsün beni. O "tek sesli" programları hakkında, Star yazarı Ahmet Kekeç'ten bir alıntı yapsak, acaba silkinip, kendine gelir mi?


"Diyor ki: 'Karşıt düşüncedeki konuşmacıları da çağırıyoruz ama onlar gelmiyor.' Doğrudur. Ama bir moderatör, konuklarından rol çalıp, daha müfrit, daha karşıt, daha militan bir görüntü veriyorsa, sırf kafasındaki doğruları onaylatmak için soru soruyorsa, hoşlanmadığı sözler karşısında hırçınlaşıp, zıvanadan çıkıyorsa, ortada sorun var demektir. Bana inanmıyorsa, keyifli bir anında otursun, ekrandan nasıl göründüğünü bir izlesin. Kendisini beğenmeğe devam ediyorsa, sorun kronikleşmiş demektir. Şifa dilemekten başka yapacağımız bir şey yok."


Nazlı Ilıcak/SABAH