27 Ara 2024 15:48 Son Güncelleme: 27 Ara 2024 17:23

Narin Güran'ı taşıyan Nevzat Bahtiyar konuştu: Cesedi Salim verdi parça parça...

Narin Güran davasında amca Salim'in ardından itirafçı Nevzat Bahtiyar savunma yaptı. Bahtiyar, "Öldürmedim. Cesedi Salim verdi. Parça parça kaybet dedi bana. Cezam neyse onu kabul ediyorum" ifadelerini kullandı. Salim'in avukatının kendisine 'Vahşi papağan' dediğini de belirten Nevzat Bahtiyar, "Ben o kelimeyi kullanmak istememiştim. Ben papağan değilim. Ben ahırın içinde cesedi vahşice atmışım, öyle mi? Peki, neden öyle yapayım? Arka tarafta bir yer var, biri beni görebilirdi" dedi.

Narin Güran davasında tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması, başladı. Aranın ardından duruşma devam ediyor. İtirafçı Nevzat Bahtiyar, tek suçunun "cesedi taşımak" olduğunu belirterek; "Salim, tüm suçu benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Salim’in avukatı bana 'vahşi papağan' dedi.

Ben o kelimeyi kullanmak istememiştim. Ben papağan değilim. Eğer öyle olsaydım, ormanda yaşardım. Ben ahırın içinde cesedi vahşice atmışım, öyle mi? Peki, neden öyle yapayım? Arka tarafta bir yer var, biri beni görebilirdi. Ailem güvende olmadığı için yalan söyledim, korktum" dedi. Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz, "tarla satışı" vurgusu yaparak; "Güran ailesininden hala kimse cesaret edip Narin için bir şey yapmıyor. Burada şov yapıyorlar. Belki dışarıda veya köyde drama dersi almışlardır. Ancak bu durumu düzeltmek için herhangi bir adım atmıyorlar. Para çok onlarda, daha çok 400 dönüm tarla satarsınız.

Yargıtay’dan bu dosya geri geldiğinde bu tarlalar da ellerinden çıkabilir" ifadelerini kullandı. Anne Yüksel Güran, Eryılmaz'ın savunması sırasında "Ben anneyim, bana parmak sallamasın" dedi.

Diyarbakır’da dere yatağında, çuvalda üzeri taşlarla örtülü cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde duruşma ikinci gününde de devam ediyor. Dosya kapsamında tutuklu sanıklar bu sabah Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Duruşma 09.20'de Amca Salim Güran'ın savunması ile başladı. Güran ailesi fertleri ilk bölümüne alınmadı, sonraki bölüme 15 kişi alındı.

Adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.

SALİM GÜRAN'IN SAVUNMASI

Gazeteci Emrullah Erdinç'in aktardığına göre duruşmada amca Salim Güran savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yaptı. Güran, savunmasında şunları söyledi:

"Her sabah olduğu gibi tarlaya gittim. Mehmet Selim ve oğlu Ramazan ile birlikte. Ardından Bağlar tarafındaki sağlık ocağına gittim. Hükümet Konağı’nın karşısında bulunan bankadan 4 bin lira para çektim ve çocuklara verdim. Daha sonra iki oğlumla çay ocağında oturdum. Ardından aynı istikametten köye döndüm. Petrolden benzin aldım ve eve geldim. Hava sıcaktı, klimanın önünde eşim ve iki oğlumla oturdum, yemek yedik ve dinlendim. Daha sonra yukarı tarlaya gittim, işlerime baktım. O sırada elektrikçiler geldi ve Mehmet Şerif’in arızasına bakmak için geldiklerini söylediler. Onların arabasıyla birlikte gittik.

Pamukların kurtlandığını gördüm. Elektrikçiler ücret konusunu söyledi, ben de amcamın oğlu ile konuşmalarını istedim. Ramazan aradı, tarla işleriyle uğraşıyordu, yanına gittim. Orada bir süre oturduk. Narin’in kaybolduğu saatlerde kızım beni arayıp durumu söyledi. Mehmet Selim gelmişti, onunla birlikte olay yerine gittik. Kalabalığı görünce herkesin ağladığını fark ettim.

"SABAH BU VAHŞİYİ GÖRDÜM"

Komutanı aradım ve 'Abimin kızı kayıp, ekip gönderin' dedim. Ancak komutan izinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine Sabri’ye söyledim, 'Okulun kamerasına bakalım, jandarma gelecek' dedim. Samet Hoca duydu. Sabri anahtarı getirdi, jandarmadan bir arkadaş geldi. Kamerayı inceledik, amcamın çocuklarının Narin ile yürüdüğünü ve patikadan yukarı çıktıklarını gördük. O bölgeye gittik, koyunların olduğu yere baktık, ama bir iz bulamadık. Gün doğmadan önce Barış kardeşimin evine gittik. Barış’ın eşi Yasemin bağırarak, 'Sabahleyin bu vahşiyi gördüm!' dedi. (Nevzat Bahtiyar’ı işaret ediyor.) Bunun üzerine, 'Neden bundan şüphelenmiyorsunuz?' dedim.

Nevzat eve geldi, araba meselesini konuştuk. Ona, 'Senin aracı aldığın kişi cezaevine girmiş' dedim. Nevzat, 'Param yok' dedi. Daha sonra cemaat toplandı, aramızda zararı hesapladık. Nevzat’ın parası olmadığı için, 'Sen bizim evin sıvasını yaparsın' dedik. Sonrasında Nevzat bu işi üstlendi ve 200 bin liraya sıva işini para biçti. Ancak bu olaydan sonra Nevzat ile 3 ay boyunca konuşmadık. Normalde tarlada beni gördüğünde yanıma gelir, otururdu. Ama 3 ay boyunca yanıma hiç gelmedi.

Narin kaybolduktan sonra, jandarma ile konuştuk. Bana, 'Dara’daki 2 kameraya bakalım' dediler. Komutan, 'Kaç tane yol var?' diye sordu. Bazı yollara beni götürdüler, bazılarına ise götürmediler. Daha sonra JASAT ekibi geldi ve, 'Bütün kameraları inceleyeceğiz' dedi. Ancak şimdi kolluk kuvvetleri aileyi suçluyor, ama kendi eksiklerinden bahsetmiyorlar. İfade almışlar ama Narin’in patikada kaybolduğu saatlerde neden kameraları incelemiyorlar? Bir şey bulamayınca aileyi suçlamaya başladılar.

MUHTAR KÖYDE KAÇ KUYU OLDUĞUNU SORMUŞ

Sonrasında beni merkeze götürdüler. Muhtar dedi ki, 'Köyde kaç tane kuyu var?' Bana sordular, 'Bilmiyorum' dedim. Köydeki kuyulara birlikte baktık. En son, 'Mehmet Kaya’nın evinin arkasında bir kuyu var' dediler, oraya baktık. Gelelim terlik meselesine: Komutan o sırada, 'Bir şeyler var' dedi. 'Narin’in terliği bulunmuş' dedi. Vallahi en son bilen kişi benim. Köye geldik, Melike ile Birsen okulun yanındayken, “Kamerayı açsınlar! “17.30,” diye söyledi. O sırada jandarmanın benden şüphelendiği belliydi.

Devlet geldi artık köye. Sonra baktık jandarma orada. Bir hoca, Muhammet ile konuşuyordu. Hocaya dedim ki 'Dede, Narin’in yerini bize göster' dedim. Ne demek istediğini anlamadı. Bende 'Narin’in yerini göster' dedim. 'Dede, burayı aydınlat' dediler. Şok oldum. 'Narin makarna yiyor' dedi. Yanında yaşlı bir dede varmış. 'Ne yapıyor Narin?' diye sordum. 'Telefonla internette' dedi. Bir an umutlandım. Daha sonra Muhammet’i petrole bıraktım."

AMCA MEDYAYI SUÇLADI

"Medya bir aileyi yok etti" ifadelerini kullanan Güran, "Bir medya bu kadar kötü olamaz. Beni neden yakaladılar. Beni yakalamasalar bu insan zaten itiraf edecekti" dedi.

KOLLUK KUVVETLERI HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILMASINI İSTEDİ

Kolluk kuvvetleri hakkında soruşturma açılmasını isteyen Güran, "Cumhurbaşkanına bütün parti başkanlıklarına sesleniyorum. Kolluk kuvvetlerine geniş çaplı soruşturma açsınlar. Ailemizden ne istiyorlar? Bu kötülük niye? Biz vatan haini miyiz?" diyerek tepki gösterdi.

Suçlamaları kabul etmediğini, kendisine ve ailesinin iftiraya maruz kaldığını dile getiren Güran, "Bizi yok etmeye çalışıyorlar. Herkes şov peşinde. Canımız gitti. Daha mezarına gitmedim. Herkesten rica ediyorum. Şov yapmayın, namusumuzla oynamayın. Yeğenimin ölümüyle yargılanıyorum. Benim ölümümdür. Kendinizi bizim yerimize koyun. Ailem hepsi perişan. Sosyal medya lütfen artık yeter. Beratımı istiyorum" dedi.

AVUKAT AKDAĞ: NEVZAT'IN YALANLARINDAN BIKTIK

Salim Güran’ın savunmasından sonra kürsüye sanığın avukatı Onur Akdağ geldi. Avukat Onur Akdağ, itirafçı Nevzat Bahtiyar'ı ederek "Yalanlarından bıktık" dedi ve şöyle devam etti:

"Odun gibi duran Nevzat dün tepki verdi. Bir yalan ortaya çıkaran kişinin diğer söylediklerine de itibar edilmez. Nevzat bambaşka biri. Altı yalan beyanı nasıl akla, mantığa, hukuka ve vicdana sığdırabilir? Her gelişmede ve her ortaya çıkan delil durumunda Nevzat ifadesini değiştiriyor. Biz de maalesef buna seyirci kalıyoruz. Nevzat’ın artık bu hızlı ifade değiştirme huyuna bir son verilmesini istiyoruz. Biri çıkıp şu adama, 'Yeter artık, sus! Yalanlarından bıktık!' demeyecek mi? Sayın Başkan, bir kişi nerede kayboluyorsa aramalara o noktaya en yakın yerden başlamak gerekir. Olağan şüphelinin kim olduğunu hepimiz görüyoruz.

Sayın Başkan, Nevzat sürekli hikaye değiştiriyor. Bu durumu değerlendirirken olayda bir ihtimalden bahsetmek istiyoruz. Bakın, yalnızca bir ihtimal diyoruz. Adli tıp raporunda, bir cinsel saldırı olduğuna dair net bir bulgu olmadığı ifade ediliyor. Ancak bu, cinsel bir motivasyonun tamamen yok olduğu anlamına gelmez. Nevzat’ın karanlık zihniyetini kimse tam olarak anlayamaz. Hem intikam almak hem de dürtülerini tatmin etmek için bu cinayeti işlemiş olabileceğini düşünüyoruz. Sonraki davranışları da ne yazık ki bu ihtimali destekliyor.

Adli tıp raporunda, Narin’in vücudunda cinsel bir saldırıya ilişkin doğrudan bir bulguya rastlanmadığı belirtiliyor. Ancak pedofili eğilimlerini anlamak için yapılan çalışmalardan da faydalanmak gerekir. Bu bağlamda, yabancı bir makaleden alınan bir bölümü mahkemenin dikkatine sunmak istiyoruz. Bu makalede, pedofilinin genellikle prepubertal çocuklara (13 yaş altı) yönelik cinsel fanteziler ve dürtüler geliştirdiği belirtiliyor. Pedofiller, bu dürtüler nedeniyle ciddi içsel çatışmalar yaşar ve genellikle toplumda izolasyon, yalnızlık, düşük özgüven ve duygusal olgunlaşmamışlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalır.

Bu bilgiler, Nevzat’ın zihniyetini ve davranışlarını anlamamıza ışık tutabilir. Ayrıca, Narin’e ait siyah renkli bir tişörtten ve araçtan alınan DNA örneklerinin karşılaştırılmasıyla ilgili raporlarda bazı eksiklikler bulunmaktadır. Van Kriminal Laboratuvarı tarafından yapılan analizlere göre, 47 KM 388 plakalı aracın sol ön koltuğundan alınan sürüntü örneklerinde Narin’e ait DNA bulgularına rastlandığı belirtiliyor.

Ancak, bu DNA örneğinin niteliği konusunda net bir açıklama yapılmamıştır. Bu örneklerin ter, idrar, kan, tükürük veya ölüme bağlı sıvılar olup olmadığı açıkça belirtilmelidir. Bu nedenle, mevcut bulguların daha detaylı bir şekilde incelenmesi ve ek bir rapor hazırlanması için talepte bulunuyoruz. Mahkemeden, bu cinayetin aydınlatılmasına yardımcı olacak tüm eksik noktaların tamamlanmasını talep ediyoruz."

“SAHTE PAYLAŞIM, NEVZAT YA DA AİLESİ TARAFINDAN YAPILMIŞTIR”

Akdağ, baz raporlarının da Nevzat'ı işaret ettiğini ve dava sürecinin şaibeli ilerlediğini belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

"Nevzat’ın ifadelerinin aksine, Salim’in Narin’in cansız bedenini araca koymadığı baz raporları ve kamera kayıtlarıyla açıkça ortaya konmuştur. Bu arada, battaniye konusu ilk kez sosyal medya üzerinden paylaşılmıştır. Örneğin, Murat Çınar Çatalcı’ya ait bir hesap tarafından Salim Güran hakkında asılsız iddialar ortaya atılmıştır. Hem de arabalarla ilgili kayıtlar bulunmaktadır, deniliyor. Bir diğer dikkat çekici detay ise muhtarın, Narin’in erkek kardeşi Enes ile görüşmesi ve olayın hemen ardından Narin’in boğulma iddiasını gündeme getirmesidir. Telefon kayıtlarına ve kamera görüntülerine göre, Narin ya baygın ya da boğulmuş bir şekilde ön koltukta koyu kahverengi bir battaniyeye sarılı olarak yatmaktadır. Bu noktada çok ilginç bir durum söz konusudur. Daha ortada hiçbir şey yokken, Enes, Salim, Yüksel ve battaniyeden bahsedilmektedir. Bu iddiaların tam da Salim’in tutuklandığı güne denk getirilmesi oldukça düşündürücüdür. Bu sosyal medya mesajlarını kim atıyor? Nevzat ya da ailesi değil mi? Bütün bu çelişkiler, dava sürecinin ne kadar şaibeli bir şekilde yürütüldüğünü göstermektedir."

AVUKAT NEVZAT BAHTİYAR'IN INTERNET KULLANIMINA DİKKAT ÇEKTİ

Nevzat Bahtiyar'ın internet kullanımının cinayetten sonra "rekor" seviyeler ulaştığını belirten avukat Akdağ, verileri de mahkeme salonunda paylaşarak şöyle konuştu:

"Cinayetten sonra ilerleyen saatlerde Nevzat’ın internet kullanımı rekor seviyelere ulaşıyor. Dün ise Salim’in 15:00 ile 15:40 arasındaki internet kullanımı, diğer saatlere göre çok az olduğu iddia edilerek eleştirildi. Ancak gerçek bambaşka. Biz burada yalnızca Salim’in internet geçmişinden değil, Salim ve Nevzat’ın internet kullanımının karşılaştırılmasından da bahsediyoruz. Dün yalnızca Salim’in internet kullanımına odaklanılarak bir resim çizilmeye çalışıldı. Şimdi verileri birlikte inceleyelim:

Salim’in internet kullanımı:

•15:14’ten 15:45’e kadar yoğun bir internet kullanımı görülüyor.

•15:25:08’de Salim’in rekor düzeyde bir internet kullanımı kaydediliyor.

•15:26’da yine ciddi bir internet kullanımı var.

•15:27:43’te aşırı yoğun bir kullanım tespit ediliyor.

•15:28:54’ten 15:33:43’e kadar tekrar yoğun bir internet kullanımı mevcut.

•15:33:43’te veri akışı devam ediyor.

•15:36 ve 15:41 arasında da Salim’in interneti yoğun bir şekilde kullandığı kaydediliyor.

Nevzat’ın internet kullanımı:

•15:10:24’te internet kullanımı başlıyor. Ancak bu noktadan itibaren 15:15:30’a kadar internet kullanımı neredeyse yok. Arka plandaki uygulamalar bile kapanmış görünüyor. Çünkü cinayeti işliyor.

•15:15 ile 15:20 arasında az da olsa veri akışı mevcut, ancak kayda değer bir kullanım değil.

•15:26:09’da internet kullanımı neredeyse tamamen duruyor ve 16:01’e kadar herhangi bir yoğun veri akışı gözlemlenmiyor. Çünkü Narini dereye koyuyor.

•16:01’de kısa süreli bir yoğunluk yaşanıyor, ardından internet kullanımı tekrar kesiliyor.

•Nevzat, 17:06 ile 17:49 arasında ise rekor düzeyde, adeta uçak hızında bir internet kullanımı sergiliyor. Şimdi, Nevzat’ın 17:06 ile 17:49 arasındaki yoğun internet kullanımı, olayın ardından gerçekleşen bazı kritik adımları saklamak ya da bilgi edinmek amacıyla yapılmış olabilir mi? Sonuç olarak, Salim ve Nevzat’ın internet kullanımları arasında ciddi farklar bulunuyor. Bu veriler, olayın aydınlatılması açısından büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla, yalnızca Salim’in internet verileri üzerinden bir değerlendirme yapmak, gerçeği yansıtmayan bir yaklaşımdır."

Duruşmaya ara verildi. Duruşma saat 14:00’te Nevzat Bahtiyar’ın savunmasıyla devam edecek.

DURUŞMA DEVAM EDİYOR

Duruşma, 2 saatlik aranın ardından yeniden başlıyor. Nevzat Bahtiyar sanık kürsüsüne çıkacak. Ancak öncesinde, Nevzat Bahtiyar’ın avukatları duruşma salonunda müvekkilleriyle görüştü. Mahkeme Başkanı salona geldi.

Nevzat Bahtiyar: Ben sadece cesedi taşıdım

İtirafçı Nevzat Bahtiyar, sadece cesedi taşıdığını belirterek savunmasını yaptı.

Bahtiyar şunları söyledi:

"Ben sadece cesedi taşıdım, sadece bu suçu işledim. Başka da bir şey yapmadım. Salim, tüm suçu benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Salim’in avukatı bana 'vahşi papağan' dedi. Ben o kelimeyi kullanmak istememiştim. Ben papağan değilim. Eğer öyle olsaydım, ormanda yaşardım. Ben ahırın içinde cesedi vahşice atmışım, öyle mi? Peki, neden öyle yapayım? Arka tarafta bir yer var, biri beni görebilirdi. Ailem güvende olmadığı için yalan söyledim, korktum. Ailem cezaevine gelince rahatladım. Güvence altına alındığımda, 'Her şeyi söylemeye hazırım' dedim. Ben papağan değilim. Ailem yanıma gelene kadar saçımı bile kestirmedim. Cezaevinde ne televizyon var, ne de radyo. Ben bu bilgileri nereden bilebilirim? 'Patlıcan' dedim, herkes güldü. Ben bunu espri olsun diye söyledim.

"NARİN'İ TESLİM ETTİM, BUNU İNKAR ETMİYORUM"

Narin’i teslim ettim. Ben bunu inkar etmiyorum. Ben sadece taşıdım, suçumu kabul ediyorum. Ama onların da suçlarını kabul etmesi lazım. Ancak etmiyorlar, her şeyi benim üzerime atıyorlar. Benim tüm suçu üstlenmemi istiyorlar, ama bunu kabul edemem. Benim söyleyecek başka bir şeyim olmayabilir. Onlara bir şey söyleyecek ya da iftira atacak durumda değilim. Hakikat neyse o ortaya çıksın."

BAHTİYAR'IN AVUKATI ERYILMAZ: DAHA ÇOK TARLA SATARSINIZ

Nevzat Bahtiyar’ın Avukatı Ali Eryılmaz, müvekkiline "katil" değil sanık olarak yaklaşılması gerektiğini belirterek savunmasını şu şekilde yaptı:

"Sayın Başkan, müvekkilimize yönelik 'katil' değil, 'sanık' olarak yaklaşılması gerekmektedir. Lütfen diğer sanık avukatları buna saygı göstersin. Toplum, gazeteciler ve mahkeme heyeti Narin için adalet mücadelesi veriyor. Ancak bazıları, kendi kabahatlerini örtmek için başkalarını suçluyor. Evet, toplumun ve gazetecilerin susmalarını istiyorlarsa, çıkıp o çocuğun katilini açıklayacaklar. Bunlardan biri çıkıp, erkekse erkek gibi çıkacak ve itiraf edecek. Jandarma tarafından tutulan bir tutanakta Yüksel Güran şöyle demiş: 'Evde erkek çocuklar olduğu için bir yere gideceksem, Narin’i Maşallah’a bırakıyorum.' Bakın, başka bir dava daha var. Van’daki Rojin davası.

Rojin’in babası çalmadık kapı bırakmadı. Avukat bile bu dava sırasında ağladı. Baba, gidecek yeri olmadığı için sahilde yattı. (Bu sırada avukat gözyaşlarını tutamadı.) O yüzden, Narin sadece Güran ailesinin kızı değil, artık hiç değil. 85 milyonun kızıdır. Güran ailesininden hala kimse cesaret edip Narin için bir şey yapmıyor. Burada şov yapıyorlar. Belki dışarıda veya köyde drama dersi almışlardır. Ancak bu durumu düzeltmek için herhangi bir adım atmıyorlar. Para çok onlarda, daha çok 400 dönüm tarla satarsınız. Yargıtay’dan bu dosya geri geldiğinde bu tarlalar da ellerinden çıkabilir… "

"ANNEYİM, BANA PARMAK SALLAMASIN"

Bu sırada Salim Güran ve Yüksel Güran cevap vermek istedi. Yüksel Güran, “Ben anneyim, bana parmak sallamasın” dedi. Avukat Ali Eryılmaz ise, “Savunma yapıyorum, susun” diyerek karşılık verdi. Nevzat'ın tahliyesi talep edildi.

Eryılmaz, savunmasına şöyle devam etti:

"Sayın Başkan, baz raporunu kabul etmiyorum. HTS raporu delil olarak kabul edilebilir. Hatta çok güzel hazırlanmış. Ancak baz raporunu kesinlikle kabul etmiyorum. Hediye ile ilgili çok güzel şeyler anlatacaktım. Hatta bu suçların iştirakçılık boyutuna gelecektim. Yani sadece 4 kişi değiller, aslında 5 kişiler diyecektim. Ancak Sayın Nahit Hocam dün çok güzel anlattı. Bu yüzden Hediye ile ilgili artık savunma yapmayacağım. Şimdi jandarmanın Nevzat’ın tespit edilmesine gelelim. Kameraya takılan kırmızı aracın sahibini araştırıyorlar. Araştırmalar sonucunda, aracın sahibi Nevzat’ın oğlu çıkıyor. Bunun üzerine jandarma, oğlunu almak için eve gidiyor. Ancak eve vardıklarında gelişen olay şu şekilde oluyor: Nevzat Bahtiyar, 'Aradığınız kişi oğlum değil, benim' diyor. Kendisi yatağın altında, yorganın üstünde, falan değil. Kendisi kapıya çıktı. 'O aradığınız kişi benim' diye ekliyor. Bu ifadelerle birlikte, olayın çözülmesi adına Nevzat’ın beyanlarına daha dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Narin’in ölüm saati 15.16’dır. 15.16’da Narin bu dünyaya gözlerini yumdu. Nevzat Bahtiyar’ın cinayete iştirak ettiğine ilişkin somut bir delil yoktur. Bu nedenle müvekkilimin tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum."