DELİL KLASÖRLERİNDE NELER VAR?
Sözcü'den Özgür Cebe'nin haberine göre; “Delil klasörü” olduğu belirlenen dosyaların içinde jandarmanın fezlekesi, olay tutanakları, arama ve el koyma kararları, HTS kayıtları, adli tıp raporları, otopsi raporu gibi belgeler yer aldı. 274 kişinin ifadesinin alındığı, köydeki ev, ahır ve eklentilerinin didik didik arandığı 2 aylık soruşturmanın sonunda hazırlanan iddianame, kamuoyunun beklentilerine cevap olamadı.
AYNI EVDE OLMALARI VE ARAÇTAKİ KIYAFET DNA’SI DIŞINDA HİÇBİR DELİL ELDE EDİLEMEDİ
Bir Başsavcı Vekilinin koordinatörlüğünde 3 Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülen soruşturmayla ilgili Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un sık sık, “Narin kızımızın katilleri yargı önünde hesap verecek. Fazla uzun sürmez. Katilleri açığa çıkaracağız” şeklinde açıklamaları da toplumda bir beklenti oluşturdu, ancak 8 klasörlük dosyada delil niteliği olabilecek tek somut maddi delil HTS kayıtlarına göre, amca Salim, anne Yüksel, ağabey Enes ve kızı dereye gizleyen Nevzat Bahtiyar’ın aynı evde olmaları gösteriliyor.
EVLER YAN YANA AYNI EVDE OLMALARI DELİL KABUL EDİLMEYEBİLİR
Oysa bu kişilerden anne Yüksel ile ağabey Enes’in anne oğul oldukları için zaten aynı evde telefonlarının sinyal vermesinin hayatın olağan akışıyla uyumlu olduğu bildirildi. Yine amca Salim’in kan bağı bulunması ve birinci derece akraba olması, evinin de Narin’in evinin yanında olması nedeniyle telefonlarının aynı evden baz vermesinde normal bir durum olduğu ifade ediliyor. Nevzat Bahtiyar’ın evinin ise amca Salim’in evinin yanında olması ve köyde tek baz istasyonu olduğu için köydeki herkesin telefonlarının aynı baz istasyonundan sinyal vermesi nedeniyle bunun yargılama safahatında maddi somut delil olarak da kabul edilemeyebileceği ifade ediliyor.
2 AY SÜREN SORUŞTURMA HAYAT KIRIKLIĞI YARATTI
Bu 4 kişinin telefonlarının yan yana sinyal vermesi ile amca Salim’in aracında Narin’in kıyafet DNA’sının çıkması haricinde 8 klasörlük dava dosyasında başkada somut hiçbir delilin olmaması 2 ay gibi uzun süren bir soruşturmada hayal kırıklığı yarattı. Katili bulunamadığı için de anne, amca, ağabey ve Nevzat Bahtiyar “Müşterek fail” kabul edildi.
Davayı takip eden Diyarbakır Barosu kaynakları cinayet sebebinin yer almadığı bir cinayet davasında; mahkeme sürecinin nasıl ilerleyeceği konusunda Haber Global'e bilgi verdi.
CESEDİ HEPSİ GÖRDÜ
İddianameyle ilgili hazırlanan raporda şunlar yer aldı: "Narin'in öldürülmesine ilişkin iştirak iradesi içerisinde olduğu hususunda yeterli şüphe bulunmuştur. Şüpheli anne Yüksel Güran da olay günü ilk saatlerden itibaren Narin’in vefat ettiğini bildiği şeklinde hal ve tavırlar sergilediği, üzüntünün yanı sıra bir korku ve endişe barındıran sözler söylediği, 'Enes'i nasıl kurtarabilirim' şeklinde beyanlarının bulunduğu, Narin’in cansız bedenine ulaşıldığı gün çıkan tartışmada kardeşi Yasemin'in 'Doğruyu söyleseydiniz böyle olmazdı' şeklindeki sözleri, Nevzat Bahtiyar'ın alınan savunmalarında istikrarlı olarak Yüksel ile Salim Güran arasında bir ilişki olabileceği yönündeki beyanları ayrıca Narin'in cansız bedeninin Nevzat isimli şüpheli tarafından götürüldüğü esnada arkasından bakarak ağladığı yönündeki beyanlar dikkate alındığında diğer şüphelilerle iştirak iradesi içerisinde olduğu tespit edilmiştir."
AMCA DEREYE GİTTİ
Eğertutmaz Deresi'ni gören kamera kayıtlarının ayrıntılı olarak incelendiği belirtilen iddianamede, olay günü bir aracın saat 22.35 sıralarında cesedin bulunduğu yere doğru hareket halinde olduğu, saat 22.48'de cesedin bulunduğu alanda durduğu, saat 22.55 sıralarında ise dönüşe geçtiğinin tespit edildiği vurgulanıyor. İddianamede HTS analiz raporlarına değinilirken, kamera kayıtlarında cesedin bulunduğu yere gelen kişinin şüpheli Salim Güran olduğunun net bir şekilde tespit edildiği belirtilirken; "Böylece şüphelinin cesedin bırakıldığı yeri bildiği ve olay günü kontrol amaçlı gittiği hususunu açıkça ortaya koyduğunun anlaşıldığı kaydedildi" görüşleri sıralanıyor.
