"Evin karşısında Dara-2 askeri üs bölgesi kamerası var. Orada 3 kamera var. Güneş vurdu deniliyor. Nevzat'ın dereye gitmesine de güneş mi vurdu. Şu an tam karşımızda. Bu noktada durduğumuz halde kızımın rampaya çıktığını bile göremiyoruz. Fazla bir şey istemiyorum. İlk günden beri kızımın bu patikayı aşmadığını söylüyorum. Karşımızda havalimanı kent güvenlik yönetim sistemi var, yüz tanıması 20 kilometre. Buradan kuşbakışı 5 kilometre ölçümlüdür. Şu rampayı görüyor. Kızım çıktı mı, çıkmadı mı. Bizden ne istiyorsunuz?"
"İDDİANAMEYE GİRERSE CİNAYET ÇÖZÜLECEK"
Arif Güran, sözlerine şöyle devam etti:
“Diyorlar ki HTS, tamam HTS var, doğrudur. Nevzat, bırakmadı kızım rampadan çıksın. Vahşi adam bırakmadı kızım çıksın. Şuraya gelseniz HTS iki metre kaysa benim oturma odama geliyor. Buraya gelseniz mutfağımın içine atıyor. Şuraya gelseniz salonuma atıyor. Bir nokta bu kadar mı şaşmaz? Bu nasıl bir tespittir. Benim için bir kanıt değil. Bugün hepsinin müebbet yemesi benim için önemli değil. Kızımın cinayetini işleyen belli değil. Dara-2'nin iddianameye alınmasını istiyorum. İddianameye girerse cinayet çözülecek. Katil ya da katiller belli olacak.”
"HİÇ KİMSEYİ CEZAEVİNDE ZİYARETE DE GİTMEDİM"
Katilin Nevzat Bahtiyar'dan başka kimse olmadığını iddia eden Güran, “İftira atıyor. Ve devlet şu an bir katilin lafını dinleyerek bir anneyi cezaevinde durduruyor. Bir ağabeyi, bir amcayı cezaevinde durduruyor. Delili, tespiti varsa durdursun. Ona bir şey demiyorum. Gözümde benim ailemdir, devletin gözünde şüpheli ise cezaevindedir. Bugüne kadar cezaevine de gitmemişim. Hiç kimseyi ziyarete de gitmedim. Sebep nedir, niçin gitmedim? Kızım, benim için farklıydı. Dünyam, hayatım kızımdı. 5 evladım olabilir ama kızım başkaydı. Allah, hakkımı bırakmasın” ifadelerini kullandı.
ANNEDEN MESAJ VAR...
Cezaevindeki eşi ve oğluyla telefonla görüştüğünü söyleyen Arif Güran, şöyle konuştu:
“Cezaevinde yaklaşık 7- 8 kişi aileden var. Eşimle ve oğlumla telefonla görüşmüşüm. O da doğal. Benim hakkım olan bir şeydir. Yani bir insan eşiyle çocuğuyla konuşmuyorsa, ‘Baba bunlardan şüpheleniyor’ diyecekler. Eşim ‘Allah hakkımızı bırakmasın’ diyor, ‘Canımızı aldılar, ruhumu alıyorlar’ diyor. Rabb’im bunu kim bizim başımıza getirmişse, misliyle onların başına getirsin.”