Narin Güran cinayeti davasında ikinci duruşma başladı
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması sürüyor. Çelişkili ifadeler veren amca Salim Güran'ın 15 yaşındaki işçisi Ramazan Atasoy "Karakolda beni dövdüler. Yere düştüm nefesim kesildi" dedi. Çoban Ahmet Akgün ise ifadesine "Hiç bir şey bilmiyorum, beni dövdüler" diyerek başladı
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin haklarında 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanıklar annesi Yüksel, ağabeyi Enes ve amcası Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar, bugün görülecek ikinci duruşma için yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde adliyeye getirildi.
ANNE SALONA GÖZYAŞLARI İÇİNDE GİRDİ
Türkiye'nin yakından takip ettiği dava başladı. Haberler.com gelişmeleri dakika dakika paylaşıyor;
Duruşma salonuna ilk olarak getirilen amca Salim Güran'ın zayıfladığı dikkatlerden kaçmazken anne Yüksel Güran'ın siyah başörtüsüyle salona gözyaşları içinde girdiği görüldü.
Salim Güran ve Yüksel Vuran da duruşma salonunda sanık sandalyesine oturdu.
Akrabaları salona girdiğinde Salim Güran elleriyle uzaktan el öpme hareketi yaptı.
Avukat Nahit Eren'in üstüne yürüyen Arif Güran, müşteki tarafında avukat Nahit Eren'in yanına oturdu.
Mahkeme Başkanı duruşma öncesinde herkesi uyardı; "Herkes saygılı olacak. Güran ailesi, ilk duruşmada yaptığı gibi saygısızlık yaparsa, komple dışarı çıkarılacak" dedi.
İlk olarak Ramazan Bahtiyar'ın oğlu ifade veriyor: "Ben tarladaydım, Salim Güran geldi. Babamı sordu, onunla tarlada oturdum çay yaptım, babam gelene kadar çay içtik. Babam geldi 18'e kadar birlikte yemek yedik sonra Salim Güran'a telefon geldi. Salim Güran telefondaki kişiye "Bu saat kızın kaybolma saati mi?" diye sordu. Sonra babamla arabayla tarladan ayrıldılar."
RAMAZAN ATASOY'DAN ÇELİŞKİLİ İFADELER
Pedagog: Salim Güran ile bir ses kaydı konuşman var, hatırlıyor musun?
Ramazan: Hayır.
Pedagog: Şimdi sana dinleteceğim. (Ses kaydını Ramazan dinler.)
Ramazan: Mısır sülükleri var, fıskiye çalışmıştı. O sülükler yürüyor, düştüğü zaman da yürüyor.
Pedagog: Bu kayıt saat 18.30'da alınmış, ama sen o saatte yemek yediğini söyledin.
Mahkeme Başkanı: (Araya girerek) O saat farklı olabilir.
Avukatlar: (İtiraz ederek) O konuşmadaki zamanlamanın doğruluğu sorgulanmalı.
Ramazan: Başka günlerde de aranıyordu.
Pedagog: O günkü konuşma ile ilgili ne söylemek istersin?
Ramazan: O benim patronum.
Mahkeme Başkanı: (Araya girerek) Ramazan, tutuklandığında Salim'e küfür ederek bir şeyler söylemiştin. O tutanağı sorabilir misiniz?
Pedagog: Ramazan, sen "Salim, senin yüzünden başımıza bunlar geldi, üstü ıslaktı, değiştirmişti" demişsin.
Ramazan: Ben ifademi okumadım, sadece imza attım.
Mahkeme Başkanı: O ifadeyi tutuklandıktan sonra ağlayarak söyledi, ifade tutanağında değil.
Pedagog: Bekleme odasında ağlamışsın ve bir şeyler söylemişsin.
Ramazan: Bilmiyorum.
Pedagog: Salim'in ayakları ıslak mıydı?
Ramazan: Hatırlamıyorum, dikkat etmedim.
Pedagog: Salim yanındayken baban neredeydi?
Ramazan: Salim 3-4 civarı yanıma geldi. Babam da çay içtikten sonra, saat 5 civarı geldi.
Pedagog: Salim, babanı ne zaman aradı?
Ramazan: Geldiğinde aradı, "Neredesin?" dedi. Babam da "İşçileri bırakıyorum" dedi.
Pedagog: Sizin kaçak elektrik için kullandığınız bir alet mi var?
Ramazan: Ben kullanmıyorum, sonradan öğrendim. Ses kaydında konuşulan kaçak elektrik değil, fıskiye meselesidir.
Pedagog: Sen 3-4 gibi "Salim yanıma geldi" diyorsun, ama saat 4'te Salim seni arıyor. Eğer 4'te yanındaysa, neden seni telefonla arıyor?
Ramazan: Gitti, geldi; kıyafetlerini değiştirdi. Babam suyu değiştirmeye gitti. Salim de "Ben üstümü değiştireyim, senin yanına geleyim" dedi. Ben de o gelmeden işimi bitirdim. Saat 18 civarıydı.
SAVCI: ÇELİŞKİ GİDERİLEMEDİ, ISRARCI MISINIZ?
Savcı: (Pedagoga) 3-4 arası çelişki giderilemedi, ısrarcı mısınız?
Pedagog: (Ramazan'a sorarak) 3-4 arası Salim yanınızda mıydı?
Ramazan: Yanımdaydı.
Savcı: Çelişki giderilemedi, telefon kayıtlarına göre Salim Güran, Mehmet Selim Arasoy'u saat 17.00'de aramış.
Pedagog: 3-4 arası değil de saat 5 olabilir mi?
Ramazan: Tam hatırlamıyorum. Salim Güran yanıma geldiğinde, yaklaşık 20 dakika sonra babamı aradı.
Avukat Nahit Eren: (Soru sormak için ayağa kalkarak) Ramazan'a, "Narin Eren, sürekli Salim yanımdaydı diyor, biri mi istedi bunu söylemeni?" sorusunu sormak istedi.
Pedagog: (Ramazan'a sorarak) Bunu sana biri mi söyledi?
Ramazan: Kimse söylemedi. Söylese söylerdim. Yeter artık, buradan çıkayım.
Pedagog: Salim Güran hep yanınızda mıydı?
Ramazan: Kimse olmadı.( Soruya farklı cevap verdi)
Nahit Eren: Aşağı ve yukarı tarla nedir?
Ramazan: 350 dönümdür, 3 yere bölünmüştür. Salim Güran yukarı tarlaya geldi.
Nahit Eren: Aşağı tarlaya ne zaman indi?
Ramazan: Saatini unuttum, sabah mı akşam mı hatırlamıyorum.
Nahit Eren: O gün tarlada baban ve Salim dışında birini gördün mü?
Ramazan: Hindilerini ve kuzularını getiren biri var, her gün geliyordu. Olay günü mü, değil mi bilmiyorum ama 2 kişi sabah ve öğleden sonra geldi gibi.
Pedagog: Salim Güran geldiğinde başka biri geldi mi?
Ramazan: Uzakta, küçük kardeşim vardı.
Pedagog: Az önce "öteki köye gittim" demiştin.
Ramazan: Hatırlamıyorum.
RAMAZAN ATASOY'A SORU SORMAK İSTEYEN ÇIKMADI
Mahkeme Başkanı: Çelişki giderilemedi. Salim sormak istediğin soru var mı?
Salim Güran: Hayır
Mahkeme Başkanı: Enes neredesin? Sormak istediğin soru var mı?
Enes Güran: Hayır
Mahkeme Başkanı: Nevzat?
Nevzat Bahtiyar: Hayır
"KARAKOLDA BENİ DÖVDÜLER"
Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ: İfade sırasında kötü muamele görmüş mü?
Pedagog bu soruyu yöneltti.
Ramazan Atasoy: Karakolda beni dövdüler. Bir komutan geldi, "Bunun suçu yoktur" dedi.
Pedagog: Onun öncesi peki?
Ramazan Atasoy: Birisi arkadan bana saldırdı, yere düştüm, nefesim kesildi.
Tanık olarak dinlenen amca Salim Güran'ın 15 yaşındaki işçisi Ramazan Atasoy'un ifadesi bitti.
"AİLE MECLİSİ" OLDUĞU BELİRTİLEN VİDEO OYNATILDI
Çoban Ahmet Akgün, tanık kürsüsüne geldi.
O sırada Erhan Güran'ın evinin önündeki kamera görüntüsü ekrana verildi. Sanık avukatlarının itirazına rağmen, Aile Meclisi olarak belirtilen kamera görüntüsünün izlenmesine karar verildi.
Mahkeme Başkanı: Ahmet Bey, Erhan'ın olduğu yer burası. Buradaki kişi siz misiniz?
Ahmet Akgün: Evet, benim.
Mahkeme Başkanı: Videoyu oynatalım.
(Videoyu izliyorlar.)
Mahkeme Başkanı: Siz neden buraya getirildiniz?
Ahmet Akgün: Ben eve geldim, çantamı bıraktım. Ömer geldi, "5 dakika, Erhan abi seni çağırıyor" dedi. Bana sordu, ben de bir şey bilmiyorum dedim.
Mahkeme Başkanı: Sen olay günü Narin'i gördün mü?
Ahmet Akgün: Hiç görmedim.
"BANA VURDU SONRA DA SAAT HEDİYE ETTİLER"
Mahkeme Başkanı: Sana neden inanmıyorlar?
Ahmet Akgün: Ben de bilmiyorum.
Mahkeme Başkanı: Arka tarafta ne oldu?
Ahmet Akgün: O şahıs bana vurdu, sonra da saat hediye ettiler.
Tanık ağlamaya başladı.
Mahkeme Başkanı: Kürsüden indi, "Sana kimse bir şey yapamaz, sakin ol, su iç," dedi.
Mahkeme Başkanı: Enes'i olay günü kızla birlikte gördün mü?
Ahmet Akgün: Yok, görmedim, şerefim üzerine yemin ederim.
Mahkeme Başkanı: Ahırda birini gördün mü?
Ahmet Akgün: Yok.
Mahkeme Başkanı: Sana neden kız soruyorlar?
Ahmet Akgün: Görmedim.
DURUŞMA SALONUNDA GERGİNLİK
Savcı, Çoban Ahmet Akgün'e soruyor: Erhan, arka tarafa gelmediğini söylemişti.
Ahmet Akgün: Geldi, 'Sen bir şey bilmiyor musun?' dedi.
Savcı: Seni ön tarafta sorguluyorlar, bir de arka tarafa götürüyorlar, orada da mı soruyorlar. Ne var bu kadar ne?"
Savcı: Kürtçe bilmesem de Türkçe biliyorum. Enes ismi çok duyuluyor. O videoda Enes ismi geçiyor. O videoda Enes kelimesini duyuyorum. Neden ısrarla 'duymadım' diyorsun?
Ahmet Akgün: Kendi aralarında demişlerdir belki.
Savcı: Seni sorguluyorlar seni. Bana bak, kardeşim, bir bak. Kendi aralarında konuştuklarını da anlat.
Savcı, çoban Ahmet Akgün'ün yanına indi.
Sanık avukatları araya girdi: Tanığın üzerine yürüyor.
Mahkeme Başkanı: Siz de sordunuz daha önce. Geçen duruşmada bana video açtırtmayın.
Savcı: Siz ikiniz... (Cümlesini kesti.)
Savcı, çoban Ahmet Akgün'e tekrar sordu: Yanında ne konuştular? Enes'i gördün mü diyeceklerine, neden Enes'le seni yüzleştirmediler?
Mahkeme Başkanı: O mecliste konuşulan neydi?
Çoban Ahmet Akgün: Dediler sen kötüdesin nasıl görmezsin bir şey
AVUKAT EREN: BİRİ SANA 'KONUŞ EŞEĞİN OĞLU, KONUŞ' DİYOR
Nahit Eren, Çoban Ahmet Akgün'e Kürtçe ve Türkçe soru sormak için izin istedi.
Nahit Eren: Biri sana orada 'Konuş eşeğin oğlu, konuş' diyor.
Ahmet Akgün: (Kürtçe konuşarak) Ben garibanın tekiyim, okuma yazma bilmiyorum. Siz benden ne istiyorsunuz Allah aşkına?
Mahkeme Başkanı kürsüden inerek Ahmet Akgün'ün yanına geldi.
Mahkeme Başkanı: Biz sana Narin'i gördün demiyoruz. Bize böyle bir aile toplantısı olmadı demişlerdi. Ama böyle bir video geldi. O konuşmalarda bir senaryonun peşinde oldukları gibi görünüyor. Bunu soruyoruz, orada 'Enes' diyorlar.
Ahmet Akgün: Ben duymadım Enes'i. (Sesini yükselterek) Allah hakkımızı bırakmasın. (Ağlıyor.)
Mahkeme Başkanı: Allah kimsenin hakkını bırakmasın.
MAHKEME BAŞKANI: BENİM SİLAHIM YOK
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz: Senden tek istediğimiz doğruları söylemen. Bu kadar insan neden toplandık?" (Yüksek sesle)
Mahkeme Başkanı, Avukat Ali Eryılmaz'a döndü: Üslup, lütfen!
Ali Eryılmaz sesini yükseltti: Bu son tanığımız, çok iyi değerlendirmeliyiz.
Mahkeme Başkanı: Ne yapalım, kafasına silah mı dayayalım, ne yapalım?
Ahmet Akgün: Bu bana hakaret ediyor.
Mahkeme Başkanı: Dur, kimse sana hakaret etmiyor. Bu arada benim silahım yok.
Çoban Ahmet Akgün: Canımız size feda olsun.
Yüksel Güran'ın avukatı Yılmaz Demiroğlu, Nahit Eren'e soru sormak istedi ancak izin verilmedi.
Tanık Ahmet Akgün'ün de ifadesi bitti.
SIRA ERHAN GÜRAN'DA
Tanık sandalyesine Erhan Güran getirildi. Evine güvenlik nedeniyle Narin kaybolduktan sonra kamera taktığı belirtilen Erhan Güran, çoban Ahmet Akgün ile ilgili konuyu anlatıyor.
Erhan Güran: Ben köyün çıkışına gittim. Hayvanlar geldiği zaman tek başınaydı. Dedim, 'Kızımız kayıp, bize yardımcı ol. Hiç kimseyi mi görmedin?' dedim. 'Benim yanımdan kaçtı! Kaçınca ben peşinden gittim. Eve gitti, kendini kilitledi.' Astsubayı çağırdım, 'Bu adam şüpheli hareketler yapıyor' dedim. Ama bir şey yapmadılar. Ertesi gün yine beni görünce gelmedi. Yine şüphelendim ondan. Benim evimin altından hayvanları geçiriyordu. Dedim, 'Ahmet'i çağırın konuşalım.' Ahmet kaçtı. Sonra Ahmet'i getirdiler. Onlar getirince sorduk, 'Hiç kimseyi görmedim' dedi. Sen gözü kapalı mı eve gidiyorsun?
ÇOBANIN DÖVÜLDÜĞÜ GÖRÜNTÜ İÇİN SUÇ DUYURUSU
Erhan Güran: Bu aile senaryo kurmuyor. Senaryo bu ailenin üzerine kurulmuş
Mahkeme Başkanı: Ben geçen celse senin gözünün içine bakarak sordum, aile toplantısı yapıldı mı diye, 'Hayır' dediniz. Siz böyle yaparsanız bu senaryoları duyarsınız. Siz bizden bir şey gizliyorsunuz.
Erhan Güran: Biz bir şey gizlemiyoruz.
Mahkeme Başkanı: Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı görüntü için suç duyurusunda bulunacak.
Erhan Güran: Bizi idam da edebilirler ama kızımızı öldürmekle suçlamasınlar.
SAVCI SORDU : ARKA TARAFA GİTTİNİZ Mİ?
Savcı, Erhan Güran'a soruyor: Arka tarafa gittiniz mi?
Erhan Güran: Çoban beni çağırdı.
Savcı: Dayak esnasında mı?
Erhan Güran: Evet.
Savcı: İki saniye önce 'Yerimden kalkmadım' demiştin.
Erhan Güran: Bana İsa Kaya'yı gördüğünü söyledi. Bana bir bayan ismi daha söyledi.
Savcı: Hangi bayan ismi?
Erhan Güran: Onların akrabası, bir tane daha var.
Savcı: Arka tarafa niye götürüyorsunuz? Arka taraftaki gizem ne?
Erhan Güran: Belki orada konuşur dedik.
Savcı: O kadar dövmeye yani?
Erhan Güran: O kadar dövme yok.
Savcı: Şimdi, mahkeme dışında da sizi bayağı izledim. Her seferinde kesinlikle 'Arka tarafa gitmedim' dediniz.
Erhan Güran: Ben gittim zaten
Mahkeme Başkanı: Ne yaptınız?"
Erhan Güran: Çoban dedi ki, 'Ben Erhan'la konuşacağım.' Gittim Sonra yine önemli bir şey söylemedi.
Erhan Güran: Çoban (Ahmet Akgün) sürekli benden kaçıyordu. Ben ona bir şey yapmamıştım ki.
Erhan Güran: Ben o kamerayı, herhangi bir suçlama olur diye taktırmıştım zaten. Hayatımda ilk defa kamera taktırdım. Ayın 4'ünde taktırdım. Kesinlikle hiçbir müdahale edilmedi kameraya.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: Siz çobandan şüphelendiniz yani?
Erhan Güran: Evet.
Avukat: Neden kolluğa bildirmediniz?
Erhan Güran: Bildirdim. 'Ben bundan şüpheleniyorum' dedim. Astsubayı çağırdılar. O da geldi, 'Gerçekten şüpheli' dedi. O zaman daha sorgulamamıştık.
Mahkeme Başkanı, bu toplantılardan daha önce bahsetmediklerini söyledi.
Sanık avukatları, önceki celsede ailenin toplantı yaptıkları yönündeki söylemlerinin incelenmesini talep etti.
Mahkeme Başkanı, bu durumu inceledi.
Erhan Güran'ın, daha önceki duruşmada da evinin önündeki kameradan bahsettiği ve bazı sorgulamalar yaptıklarını ifade ettiği belirtildi.
AVUKAT: VİDEODA '6 KADIN' KELİMESİ GEÇİYOR
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Adnan Ataş, Erhan Güran'a soruyor: Hepimiz videoda 'Enes' kelimesini duyuyoruz.
Erhan Güran: Biz kullanmamışız.
Avukat: 6 kadın kelimesi geçiyor.
Erhan Güran: Hayır, öyle bir şey yok. 6 kadın ne demektir?
Avukat: Videoda duyduğumuz bu. Savcıya bir şey anlatmayacaksın diyorsunuz.
Erhan Güran: Böyle bir şey yok. Biz ne bilsek, gidip kolluk kuvvetine anlatırdık.
"HALA ARIYOR MUSUNUZ KATİLİ?"
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz: Narin'in cansız bedeninin bulunduğu günün önceki gecesinde sorgu yapıyorsunuz, bu tesadüf mü?
Erhan Güran: Bu görüntüler bu kadar ciddiyse, neden ortalıkta?
Avukat Ali Eryılmaz: O toplantıdan 7 gün önce Salim Güran tutuklandı. Bir suçlu yakalandı diye düşündünüz mü?
Erhan Güran: Hayır, ben inanmadım.
Avukat Ali Eryılmaz: Hâlâ arıyor musunuz katili?
Erhan Güran: Evet.
Avukat Ali Eryılmaz: Televizyon kanalına çıkarak mı?
Mahkeme Başkanı: Hayır, yorum olur. Böyle olmaz.
Amca Erhan Güran'ın ifadesi bitti.
BABA ARİF GÜRAN TANIK SANDALYESİNDE
Tanık sandalyesine baba Arif Güran getirildi.
Baba Arif Güran anlatıyor: Benim kızım gitmiş, benim ruhum gitmiş. En ufak bir şey, birisi bir şey dediğinde 'Allah için çağırın, getirin, konuşsun' diyorum. 300 kişi var bu köyde, benim kızımı nasıl kimse görmez? Bu mümkün değil. Bazılarının görmeleri lazım. Ama maalesef kimse görmüyor.
Mahkeme Başkanı: Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mıdır?
Arif Güran: Dara2 kayıt almıyormuş, havaalanı kamerası bozulmuş. Bütün tesadüfler benim kızıma denk geldi. Kızımın dosyası Türkiye'nin dosyası oldu. İlk günden beri kamera dedim ama unutuldu. Böyle bir dosyada nasıl kamera unutulur?