12 Kas 2013 12:39 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:45

Nagehan Yenge'nin ömrünü ben uzattım!

Medyaradar'ın usta yazarı Keskin Kalem, başta Nagehan Alçı ve programı olmak üzere televizyon dünyasındaki gelişmeleri yazdı.

TRT ÇOCUK'UN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ
Bir Hoşbulduk:
Son kitabımı bitirmek için eleştiri yazılarıma bir süre ara vermiştim. Kitabımı bitirip dizgiye verdim ve köşeme döndüm.
Bir baktım ki, TRT Çocuk almış başını gidiyor...TV8, Kanaltürk ve Kanal 7'yi zaten geçmişti. Şimdi de onlara uzak ara fark atmış. Bununla da kalmayıp Samanyolu TV'yi de yakaladı yakalayacak duruma gelmiş. Şaka maka cuma günü ilk 100 program listesine hem totalde hem de AB'de 16 program sokmuş. Daha ne olsun!
TV 8 GİDİYOR, ACUN TV GELİYOR!
Bir Eyvah, eyvah:
4 Ekim tarihli yazımda, "Kanaltürk ve TV8'in patronları Akın İpek ve Mehmet Nazif Günal Bey'ler Kanallarının bir çocuk kanalına geçildiğini biliyorlar mı? (...) Belki biliyor, belki de bilmiyorlar. Ancak ben olsam, bu tabloyu gördükten sonra bütün sorumluların kulaklarını çekip, çizgi film ve çocuk programları yayınlamaya başlardım!" diye yazmıştım. Akın İpek'te henüz bir hareket yok ama Mehmet Nazif Günal harekete geçmiş olmalı ki; TV 8'i Acun Ilıcalı'ya satmış ya da satmak üzereymiş. Hoşgeldi ACUN TV!
NAGEHAN YENGE'NİN ÖMRÜNÜ BEN UZATTIM!
Bir Ben Demiştim:
Neyse, dediklerim er veya geç çıkıyor.
Örneğin, "Fatih, ilk bölümüyle tam bir hayal kırıklığı yarattı. (...) Böyle giderse Fatih, pek uzun ömürlü olamaz!" demiştim. Öyle de oldu!
Örneğin, "Nagehan Alçı'dan gündüz kuşak programcısı olur mu? Olmaz!" demiştim. Öyle de oldu!
Yazdıklarım Nagahan Yenge'nin "Bırakın Konuşalım"programının ömrünü iki-üç hafta uzatsa da, program bitti. Hem de ne bitmek! Nasıl mı? Anlatayım:
Negehan Yenge, Kanal D'de "Bırakın Konuşalım" dediğinden çok değil, iki hafta geçmişti ki, ben önce,
"Nagehan Alçı'nın programının ömrü, siparişçisinin ağırlığı kadar. Yarın kaldırılırsa şaşırmam!" demiştim.
Sonra da,
"Yanılmamışım. Aldığım haberlere göre Yenge Nagehan Alçı, Cuma günü son kez çıkacak kadın programına" diye yazınca ortalık karışmıştı.
"Ben bu bilgiyi yazınca, Nagehan Yenge'nin hamileri Kanal yönetiminden ek süre talep etmiş olmalılar ki, yapımcıları çalışanları arayıp programımız devam edecek demişler. Ben bunu da duyurdum. Ben ne Nagehan'ı tanırım ne de siyasi hamilerini. Ancak görünen köy kılavuz istemez! Bir kuşak programı Kanal D'de ilk 100'e giremezse gider" dedim. Ve dediğim gibi de oldu. Ek sürenin (Ekim'in) sonunda, program Kanal D ekranına veda etti.
NE ÇEKTİN BE YENGE!
Sonra da Fox macerası başladı Nagehan Yenge'nin... Bakalım nasıl başlamış bu macera? Nagehan Alçı, Milliyet'teki köşesinde, hakkında "programı bitiyor" haberlerini yapanlara sitem ettikten sonra şöyle yazmış:
" Cuma günü (Kanal D'deki) program bitti, kendi başarısızlıklarının, çapsızlıklarının ve kaybedişlerinin hıncını benden almak isteyenler iğrenç saldırılara başladılar ve ben pazar günü Fox’ta başlamaya karar verdim"
Vay be! Meğer bu kadar kolaymış bu iş! Pazar karar ver, pazartesi başla! Breh, breh, breh!
Neyse, devam ediyor yenge köşesindeki yazısında:
"Nitekim pazartesi başladık. Herkes şok oldu. Salı günü hemen kendi kuşağında ikinci olduk. Uzatmayayım: Cuma öğlen telefonum çalmaya başladı. Arayanlar ‘geçmiş olsun’ diyorlardı... Meğer internet siteleri ballandıra ballandıra ‘yine kovulduğumu’ yazıyorlarmış. Tıpkı Kanal D’de programın üçüncü haftasında çıkan yalan'kovuldu'haberleri gibi"
YENGEYİ FOX'TA DA KONUŞTURMADILAR!...
Olayın aslıını bir de ben anlatayım isterseniz. Yengenin hamileri programı geçtiğimiz haftanın başında apar topar Fox'a taşıdılar...
Bu program Fox'a taşındığı gün, programın çok uzun ömürlü olmayacağını, hatta Fox'un İtalyan genel müdürü Pietro Vicari'nin Yengenin programına bir haftalık deneme süresi verdiğini de biliyordum ama, yazmadım. Çünkü gerek Yenge ve gerekse hamileri, bu yazdıklarımı "düşmanlık" olarak algılamaktaydılar... Onların düşünceleri hiç mi hiç umurumda değil. Ancak programın emekçilerinin böyle düşünmelerini istemem.
İstemem çünkü ben sadece ve sadece gördüklerimi yazıyorum. Yazdıklarımın, programların sunucuları ve / veya yapımcıları hatta ez cümle roll caption'larıyla ilgisi yok!
Uzun lafın kısası, "Bırakın Konuşalım" aslında aynı Kanal D'de olduğu gibi Fox'ta da bitmişti. Ancak yalvar yakar -belki de sırf 'bitti" diye yazıldığı için- bir hafta daha ek süre alındı. Çok muhtemel Nagehan Alçı, hafta sonu, "çok yıprandım" diyerek bıraktığını açıklayacak. Zaten yazısında da bunun sinyallerini veriyor:
"Dostlar, bu haber doğru değil yarın yine ekranda olacağım ama ben hakikaten çok yoruldum. Son dönemde bu kadar saldırılan, bu kadar kötü niyetle yaklaşılan kimse yok galiba buralarda... (...) Ancak şunu atlıyorlar: Ben burada tutunsam ne olur, tutunmasam ne olur? Zaten iddialı değilim ki"
YENGE TEHDİT Mİ EDİYOR?
Bir Hadi Bakalım:
Neyse bekleyip göreceğiz. Artık bu konu hakkında yazmak istemiyorum. Kabak tadı verdi. Ancak bu kararımın Yengenin yazısındaki, "... hepinizi not ediyorum. Açıkça hukuku çiğneyenlerle derhal, arka plandaki organizatörlerle de zamanı geldiğinde hesaplaşacağım. Hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacak!" şeklindeki tehditlerle ilgisi yok.
Ve son olarak başkalarını bilmem ama benim yazılarımın ne yenge ile ne de programda çalışan emekçilerle de ilgisi yok. Umarım bu son haftayı iyi değerlendirip izlenme paylarını yükseltirler. Allah herkesin yolunu açık etsin!
KUŞAK PROGRAMI YAPIMCILARINA
BİR KAÇ ÖĞÜT!
Bir Aman Dikkat:
Konu kuşak programLarından açılmışken, program yapımcılarına naçizhane önerilerde bulunayım:
1. Profesyonellerle çalışın.
2. Programınızda çeşitliliği sağlayın ve her daim koruyun.
3. Hedef kitlenizi iyi tahlil edin. Ve bu kitleye uygun konuları işleyin.
4. Konuk seçiminde titiz davranın. İsimsiz ve silik kişilerden kaçının.
5. Veee en önemlisi, sipariş sunucu ile çalışmayın, sunucunun oyuncağı olmayın!
Benden söylemesi!
Haydi Hayırlı Yapımlar...

KESKİN KALEM

[email protected]