Nagehan Alçı'dan Muharrem İnce eleştirilerine yanıt! "O yayında ben sadece..."
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ile tartışan gazeteci Nagehan Alçı, sosyal medyadaki tepkiler hakkında açıklama yaptı
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Habertürk'te Didem
Yılmaz'ın moderatörlüğünde Gürkan Hacır, Nagehan Alçı ve Bülent
Aydemir'in sorularını yanıtlamıştı. Canlı yayında Muharrem İnce ile
gazeteci Nagehan Alçı arasında gergin anlar yaşanmıştı.
Nagehan Alçı, İnce'ye "Sivas katliamına katliam demeyen
Karamollaoğlu ile aynı ittikafta olmaktan rahatsız değil misiniz?"
sorusunu yöneltti. İnce, Alçı'nın sorusuna "Bir şartla bu soruya
yanıt veririm. Bu soruyu Erdoğan'a da sorabilir misin? Ben hiç
Karamollaoğlu ile aynı partide siyaset yapmadım ama Erdoğan yaptı.
Ben hep CHP'de siyaset yaptım." ifadeleriyle yanıt verdi. İnce'nin
sorusunu Alçı yanıtsız bırakırken, yaşanan bu diyalog sosyal
medyada en çok konuşulanlar arasına girdi.
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Muharrem İnce'nin konuk olduğu
Habertürk ekranlarındaki reyting rekoru kıran programı bugünkü
köşesinde değerlendirdi
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, bugünkü köşesinde şunları
yazdı:
HİÇ mütevazı olmayacağım. Çarşamba akşamı Habertürk’te bir rekor
kırdık. Muharrem İnce’yi konuk aldığımız, Didem Arslan Yılmaz
moderatörlüğünde gazetemizin Ankara Temsilcisi Bülent (Aydemir),
gazeteci Gürkan (Hacır) ve benim soru sorduğum yayın birçok diziyi
geçerek çok büyük bir reytinge ulaştı, inanılmaz bir izlenme oranı
yakaladı.
Bu başarıda İnce’nin payı elbette büyük, öte yandan arka planda da
günler süren titiz bir çalışma vardı. Habertürk Haber Programları
Koordinatörü Eren Eğilmez ve Didem ciddi bir hazırlık yaptılar,
emek verdiler. Bülent Ankara kulislerini çok iyi tutar, beyannameyi
detaylı okudu, kulislerden sorular hazırladı, Gürkan CHP’nin içini
en iyi bilen gazetecilerdendir. Ben de Muharrem Bey’i ve seçim
mitinglerini dikkatle takip ediyorum, bu süreçle ilgili kafama
takılan her şeyi sordum. Sayın İnce de birkaçı hariç sorulara net
yanıtlar verdi.
Kısacası tansiyonu yerinde, temposu iyi, verimli bir iş, gerçek bir
televizyonculuk oldu.
İNCE VE MEYDANLAR
MUHARREM İnce’yi adaylığını açıkladığından beri ilk kez gördüm.
Hitabı kuvvetli, polemiği seven, başarılı bir siyasetçi. Meydanlar
iyi gelmiş. Bence siyasete hareket kattı.
Gördüğüm kadarıyla epey ders çalışıyor, danışmanları hemen her
konuda bilgi notları hazırlıyor, ancak tabii her başlıkta detaylı
konuşmak imkânsız, yine de pek hazırlıklı olmadığı bir konu gündeme
gelirse ustaca onu çevirmeyi biliyor.
Muharrem İnce uzun vadede militan CHP’lilerin cereyanına kapılmayıp
güler yüzlü ve kucaklayıcı bir çizgi benimserse Türk siyaseti
önemli bir figür kazanacaktır.
***********
SİVAS SORUSU
MUHARREM İnce 2013 yılında Meclis’te Aleviler ile ilgili tam 3
dakika 28 saniye süren çok güzel bir konuşma yapmıştı. “Biz
Sünniler olarak Alevilerden özür dilemeliyiz. Cemevlerini savunmak
için Alevi olmak gerekmez, insan olmak, demokrat olmak yeterlidir”
diyordu İnce.
Yayında bu sözlerini hatırlattım, kendisini tebrik ettim. Alevi
konusunda Türk sağ geleneği ve AK Parti’nin bugüne kadarki
yaklaşımını yanlış bulduğumu belirttim.
Öte yandan bu konuda böylesine demokrat olabilen bir siyasetçinin
mensup olduğu partinin, “Sivas katliam değildir, otelde perdeler
yanmış, içerideki insanlar pencereleri açmadıklarından dolayı
ölmüşlerdir” diyen SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile ittifak
yapması hakkında ne düşündüğünü sordum.
Ancak bu soruya cevap vermek yerine “Bunu Cumhurbaşkanı’na
sorabilir misin” diyerek topu taca attı Muharrem İnce.
Ben buradan bir kere daha hatırlatmak isterim. Elbette sorarım
ancak:
1- Zaten Aleviler konusunda AK Parti’nin tutumunu yanlış bulduğumu
söyleyen benim.
2- 3 gün önce telaffuz edilen sözlerin sahibiyle birlikte sandığa
gidecek olan sizsiniz.
***********
CHP’LİLER DİPLOMA MUHABBETİNİ NİYE SEVİYOR?
MUHARREM İnce ya da Kemal Kılıçdaroğlu ne kadar heyecan dalgası
yaratmaya çalışırlarsa çalışsınlar CHP tabanındaki yenilgi
psikolojisi aşılamıyor. Bunun en önemli göstergelerinden biri son
derece anlamsız olan diploma muhabbeti.
Bu saçmalığı 2015 yılında ilk kez FETÖ uydurdu. O sırada Tayyip Bey
çoktan Cumhurbaşkanı olmuştu, yani en üst düzey hukuk makamlarınca
Erdoğan’ın Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu olduğu tescil
edilmişti. FETÖ’nün yenilgi psikolojisiyle uydurduğu bu argümana
daha sonra maalesef CHP’liler sığındı.
Peki somut olarak hiçbir işlevi olmayacak bu yalan argümanı CHP’nin
içindeki malum jakoben taban niye bu kadar seviyor? Çünkü bu
diploma muhabbeti Erdoğan karşısında yenilgi travmasını aşamayan bu
kesime psikolojik tatmin imkânı sağlıyor. Erdoğan’ı ve Erdoğan
nezdinde dindarları ve muhafazakârları “cahil” diyerek aşağılamak,
Erdoğan’ı sevenleri küçümsemek ve onlara tepeden bakmak istiyorlar.
Tıpkı eski günlerdeki gibi... Bu diploma muhabbeti onlara böyle bir
kendini tatmin imkânı yaratıyor.
Maalesef Muharrem İnce de tabandan gelen bu elitist jakoben söyleme
yenik düşerek aslında toplumun büyük çoğunluğunu karşısına aldığını
fark etmiyor.
Kendisinin Balıkesir’den mezuniyetini, Erdoğan’ı aşağılamaktan
mutlu olan bu kesimin aslında İnce’ye de farklı bakmayacağını ifade
etmek için yayında hatırlattım. İnce, mezun olduğu öğretmen
okuluyla gurur duyabilir ama o malum jakoben kesimin Balıkesir
fakültesini de küçümsediği -hatta böyle bir okulun varlığından bile
haberi olmadığı- açık. Yoksa ben, köyden ya da şehrin varoşlarından
çıkmış, zorluklara göğüs gere gere önemli yerlere gelmiş insanların
benim gibi konfor içinde büyüyenlere göre daha başarılı olduğunu
düşünürüm. Hem Erdoğan hem İnce bu profilde iki isim.
***********
KÜÇÜK BİR HATIRLATMA
YA o programa katılan ben değildim ya da post truth’u da aşıp anti
truth evresine geçtik. Zira yer yer gerilimli ama saygı çerçevesi
dışına çıkan hiçbir sözün zikredilmediği iyi bir program yaptık
çarşamba akşamı. Ancak daha stüdyodan çıkar çıkmaz telefonlarım
çalmaya başladı. Sanki Muharrem Bey ile bir düellodan çıkmışım gibi
mesajlar yağıyordu. Bir tarafta tebrik edenler, öbür tarafta
küfredenler. Hakkımda 130 bin kadar tweet atılmış.
Arkadaşlar, size bir hatırlatma yapayım: Ben cumhurbaşkanı adayı
değilim ve yaptığımız yayın da bir politik tartışma ya da açık
oturum yayını değildi. Evet benim de bir politik kimliğim var,
bilindiği gibi liberal-demokrat bir yazarım. Ama o yayında ben
Muharrem İnce’ye sadece sualler soran bir gazeteciden
ibarettim...