21 Eyl 2014 11:49 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:44

Nagehan Alçı'dan IŞİD yazısı: Rehineleri neden şimdi bıraktı?

IŞİD'in elindeki 49 konsolosluk görevlisi 101 gün sonra dün serbest bırakıldı. Herkesin aklındaki soru ise aynı: "IŞİD rehineleri neden şimdi bıraktı? Karşılığında Türkiye'den ne aldı?"

Milliyet gazetesi yazarı Nagehan Alçı, bu soruya kaynaklarından yanıt aldığını belirterek şunları yazdı:

"IŞİD için bu rehineleri vermek tutmaktan daha avantajlı hale geldi. Bu cümleyi açmak gerek. Açılımı şu: Yakında bölgeye uluslararası bir operasyon geliyor. Böyle bir dönemde rehineleri korumak IŞİD için çok zorlaşacak. Ve tek bir rehineye zarar gelse Türkiye’nin karşılığını göze alamazdı örgüt."

Nagehan Alçı'nın 'MİT kanunu çıkmasaydı 49 rehine kurtarılamazdı' başlıklı yazısı şöyle:

BU İŞTE CIA PARMAĞI VAR İDDİASI

49 rehinenin tek birinin burnu dahi kanamadan aylar sonra IŞİD’in elinden kurtarılması ABD’de yaşansa Hollywood bu hikâyeden en az birkaç film çıkarırdı kuşkusuz. Dünkü görüntüler her anlamda müthiş bir başarı hikâyesinin kareleriydi. Türkiye tamamen kendi istihbarat teşkilatının yürüttüğü bir çalışmayla tek bir vatandaşına zarar gelmeden dünyanın en tehlikeli örgütünün elinden rehineleri vatanına döndürmeyi başardı. Hepimizin yürekleri soğudu. Çok güzel bir sabaha uyandık dün...
Geldiğimiz noktada merak edilen birçok husus var. Bu hususları devletin çekirdeğinden güvendiğim kaynaklara sordum. Öncelikle ‘bu işte CIA’nın parmağı var’ iddiası.

CIA BİTTİKTEN SONRA DUYDU

Bu iddianın aslı astarı yok. CIA, operasyonu bittikten sonra öğrendi. Bu Öcalan operasyonu gibi Türkiye’nin eline paketlenip verilen bir operasyon değil. Zaten hatırlatayım: MİT’in Dış Operasyonlar Başkanlığı daha önce de Lübnan ve Afganistan gibi coğrafyalarda çok başarılı rehine kurtarma operasyonları yaptı.

Peki, aylardır süren çabalar ne oldu da şimdi sonuç verdi? Arap aşiretlerin yardımından bahsediliyor. Nedir bu işin aslı?

Bölgedeki geleneksel aşiretlerle işbirliği yapıldığı doğru. MİT her zaman yerel unsurlarla iyi ilişkiler içinde olmaya özel önem verdi. Daha önce 5-6 kez ‘evet işte oldu’ noktasına kadar aşiretlerin yardımıyla gelindi ancak son anda aksilikler çıktı. Bu kez ise aşiretler devreye girmeden rehineleri almayı başardık.

REHİNELERİ VERMEK DAHA AVANTAJLI HALE GELDİ

Ne oldu da daha önce nihayete ermeyen operasyon şimdi erdi?
Kaynaklarım bu kilit noktayı şöyle açıklıyorlar: ‘IŞİD için bu rehineleri vermek tutmaktan daha avantajlı hale geldi.’

Bu cümleyi açmak gerek. Açılımı şu:
Yakında bölgeye uluslararası bir operasyon geliyor. Böyle bir dönemde rehineleri korumak IŞİD için çok zorlaşacak. Ve tek bir rehineye zarar gelse Türkiye’nin karşılığını göze alamazdı örgüt.
Kısacası: Aylar süren temaslar, bölgedeki toplumsal yapıya uygun yürütülen müzakereler ve Batı’nın operasyon için düğmeye basması birleşince sonuç gelmiş. Ancak... Burada başka bir detay daha var. Bence en önemlisi...

MİT YASASI GEÇMESEYDİ EĞER...

Kaynağım diyor ki: Meclis’ten geçen MİT yasası olmasa bu operasyon yapılamazdı. Teşkilat yasanın verdiği bütün yetkileri kullandı. Yasa ‘gerekli gördüğünde teşkilatın elemanları teröristlerle de görüşebilir’ diyor. İşte bu teminat olmasa çok zorlanırdı operasyonu gerçekleştirenler. Paralel bir savcının, bir hâkimin daha sonra ne yapacağı belli olmaz. Bu yasa teşkilatı böyle bir olasılıktan korudu. Arkada bu yasanın gücü olmasa 49 rehine kurtarılamazdı!’

Şimdi rehine krizi aşıldı. Peki, bundan sonra ne olacak? Türkiye’nin uluslararası askeri güce katılmamasına gerekçe olarak rehineler gösteriliyordu. Rehinelerin kurtarılması o güce Türkiye’nin dahil olacağı anlamına mı geliyor?