Nagehan Alçı'dan 'Cumartesi Anneleri' çıkışı: Başkan Erdoğan onları dinlemeli
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, İstiklal Caddesi'ndeki eylemlerine izin verilmeyen Cumartesi Anneleri'ni köşesine taşıdı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Ne yapsaydık yani, anneliğin,
terör örgütü tarafından istismar edilmesine, anneliğin teröre
kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık? Çocuklarımızı terör
örgütü üyeliğine özendirip, 'İstanbul'un göbeğinde
anılacaksınız' diye teşvik etmelerine, anneleri gözü yaşlı bir
şekilde evlat yolu gözler halde bırakmalarına göz mü
yumsaydık?" dediği 'Cumartesi Anneleri'ne Gazeteci Nagehan Alçı'dan
destek geldi. Alçı, "Başkan Erdoğan o anneleri kabul
etmeli" başlığıyla yayımlanan yazısında Fehmi Tosun isimli
bir vatandaşın 1995'te kaybedildiğini hatırlattı.
"Dünyaca ünlü U2'nun 1997'deki Pop albümünün kapağında 'Kaybedilen
Fehmi Tosun'u unutmayın' notu vardır. Grubun Türkiye'ye yıllarca bu
olay nedeniyle gelmediği ileri sürüldü" diyen Alçı, şöyle devam
etti:
"Nihayet 2010'da, Türkiye insan hakları alanında ilerleme
kaydedince İstanbul'da, Olimpiyat Stadında bir konser veren dünyaca
ünlü grubun solisti Bono o sahneden yine Fehmi Tosun'u
sormuştu.
DEVLET FEHMİ TOSUN'UN AİLESİNE 40 BİN EURO
ÖDEMİŞ
Bakın 2003'te devlet, AİHM'e başvuran Tosun'un ailesine 40 bin Euro
tazminat ödemiş, hükümet mahkemeye sunduğu beyanda şöyle demişti:
'Hükümetimiz mevcut Türk yasalarına ve hükümetin bu tür olayları
engelleme girişimine rağmen mevcut davanın açılmasına neden olan
Fehmi Tosun'un kaybolması olayının meydana gelmesinden
üzgündür.
HÜKÜMET YAŞAMA HAKKINI GÜVENCE ALTINA ALMAKLA
SORUMLU
Bir kimsenin kaybolması olayı hakkındaki soruşturmanın eksik
yapılmasının, AİHS'nin 2. Maddesinin ihlalini oluşturduğu kabul
edilmektedir. Hükümet yaşama hakkının gelecekte güvence altına
alınmasını sağlamak için gerekli tüm önlemleri alıp, etkili
soruşturmaların yürütülmesini zorunlu kılan talimatları vermeyi
taahhüt etmiştir'.
FEHMİ TOSUN GİBİ BİNLERCE HİKAYE VAR
"Murat Yıldız ve Fehmi Tosun gibi binlerce hikaye var maalesef bu
ülkede. 90'lar herkesin ama özellikle de Alevi, Kürt ve dindar
vatandaşlarımızın üzerinden silindir gibi geçen yıllardı. Tayyip
Erdoğan o yılların hesabını soran lider olduğu için çok sevildi. O
çeteleşmiş sistemle hesaplaşan, her gün gözaltında kayıpların
yaşandığı bir ülkeyi mazide bırakan bir lider olduğu için…İşte
şimdi de bu nedenle o annelere yeniden randevu vermeli, onları
dinlemeli, acılarını paylaştığını hatırlatmalı."