02 Ara 2010 09:31 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:50

NAGEHAN ALÇI TARAF'IN BALIKÇI'SINI İFŞA ETTİ! İŞTE O BALIKÇI!

Akşam yazarı Nagehan Alçı Taraf'ın "Balıkçı" ismiyle andığı ve bir süredir Devlet ile PKK arasında sürdürüldüğü ileri sürülen görüşmeleri anlatan kişinin kimliğini ifşa etti.

Dünya WikiLeaks belgelerini konuşurken Türkiye'de 'ele geçirilen belge' deyince akla ilk gelen adres Taraf gazetesi. Art arda yayınladığı belgelerle bugünkü birçok tartışmanın önünü açtı Taraf. Son dönemde de Yıldıray Oğur aracılığıyla bizi bir 'Balıkçı' ile tanıştırdı. Devletin üst düzey yetkilileriyle görüştüğü, Öcalan'la koordineli olduğu, Kürt meselesinin çözümünde hayati bir rol oynadığını iddia eden 'Balıkçı'... Bu Balıkçı'nın kehanetleri de isabetli oldu hep. Üzerine bir de Neşe Düzel ile röportaj yapınca onun bütün sırlara vakıf olduğunu düşündük ancak bir sorunun cevabını bulamadık: Kim bu Balıkçı?

Ben de her fani gibi bu 'her şeyi bilen adam'ın kimliğini merak ettim baştan beri. İstihbarat ve güvenlik bürokrasisi içinden üst düzey kaynaklarıma bu konuyu ısrarla sordum. İnternette çıkan kimi iddialar vardı ama aradığım somut bir bilgiydi. Ve nihayet o bilgiye ulaştım! Balıkçı'nın Türk istihbarat ve güvenlik datasındaki kayıtları elimde!

Bu resmi kayıtlara göre Balıkçı kod adlı yanda fotoğrafını da gördüğünüz kişi İlhami Işık...

Kim mi İlhami Işık?
1959 doğumlu. Batman Merkez İlçesi İluh nüfusuna kayıtlı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni 1. sınıftan terk etmiş. Yani Öcalan gibi mülkiyeli. Terör örgütüne yardım ve yataklık ve hayati şekilde adam yaralamak suçlarından dolayı 1997 yılında cezaevine girmiş ve 1999'da tahliye olmuş.

Geçmişte HEP Güngören ilçe yönetiminde yer almış, PKK'ya bağlı olarak yayın yapan kimi dergilere katkıda bulunmuş.

Benim elimdeki istihbarat dokümanında İlhami Işık'ın gerçekte örgütsel pratiğinin olmadığı, yapmış olduğu değerlendirmelerin tamamının basında yer alan haberlere dayandığı ifade ediliyor. Bizzat görüştüğüm bir istihbaratçı 'Örgütün medya ayağını çok iyi takip ediyor ve boşlukları dolduruyor' yorumunda bulundu. Bu kadar da değil! Resmi istihbarat bilgi notunda Işık ile ilgili şu ifade de var: 'Öcalan'ın yakalanmasından sonraki süreçte devletin bazı kurumlarının Öcalan ile yaptığını iddia ettiği görüşmelerde kendisinin de bulunduğunu öne sürerek, kendisini önemli bir konumdaymış gibi göstermeye çalıştı.'

AJAN MI SADE VATANDAŞ MI?
Konuştuğum istihbaratçı, Öcalan'ın görüşme tutanaklarını da hatırlattı. 12 Kasım tutanaklarında Öcalan'ın 'Balıkçı'yla ilgili şöyle dediği yazıyordu: 'Bu adamın bizimle bir ilgisi yok. Adeta bir şarlatan! Söylediklerini ciddiye almak yanlış!'

Peki ama Işık'ın yerli ya da yabancı istihbarat örgütleriyle bir bağlantısı yok mu? Kaynağımdan gelen cevap şöyle: 'Detaylı araştırdık. Hiçbir istihbarat örgütüyle bağlantısı yok gözüküyor. 'Başbakan ile Öcalan el ele veriyor' gibi bir imaj operasyonu yapmak isteyen kimi yabancı istihbarat örgütleri var. Bu örgütlerin hükümeti yıpratmaya çalıştığını biliyoruz ve izliyoruz ama bu şahsın böyle örgütlerle bağlantısını tespit edemedik. Ancak belki dolaylı olarak böyle bir operasyona alet edilmiş, Taraf gazetesi de bilmeden buna zemin yaratmış olabilir.'

Kısacası bırakın PKK'nın kilit ismi olmayı ya da devletle gizli görüşmeler yapmayı, meşhur 'Balıkçı' herhangi bir bağlantısı olmayan, sıradan bir vatandaş gibi görünüyor. Basında çıkan haberleri dikkatli bir şekilde takip eden, bağlantılar kuran ve bu bağlantılarla kendine 'kilit' bir rol inşa etmeye çalışan bir vatandaş...

Bu vatandaşın görüştüğü tek isim de Yıldıray Oğur değil üstelik. Elimdeki istihbarat bilgi notuna göre CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nihat Oğraş ve gazeteci Güneri Cıvaoğlu ile de bir araya gelmiş Balıkçı.

Ortada kamuoyunu birbirinden çarpıcı iddialarla karıştıran bir kişi var. İstihbarat raporları bu kişinin herhangi bir bağlantısının olmadığını söylüyor. Bu durum nasıl aydınlanacak? İlhami Işık doğruları mı söylüyor yoksa kendi tahmin ve temennilerini 'somut bilgi'ymiş gibi sunarak spekülasyon mu yapıyor? Yani alenen yalan söyleyerek hedef mi şaşırtıyor?
Taraf gazetesi bu konuda neler söyleyecek merakla bekliyorum...