Nagehan Alçı İftarlık Gazoz'u topa tuttu: İslam'ı riyakârca öcüleştirmek istiyor!
Milliyet gazetesi yazarı Nagehan Alçı Yüksel Aksu'nun filmi İftarlık Gazoz'u hiç sevmediğini yazdı.
Nagehan Alçı bugün köşesinde, büyük beklentiyle izleyerek hayal
kırıklığına uğradığı İftarlık Gazoz filmine sert eleştirilerde
bulundu.
Nagehan Alçı, yapımcılığını Elif Dağdeviren'in, yönetmenliğini
Yüksel Aksu'nun yaptığı,başrolünde ise Cem Yılmaz'ın oynadığı
İftarlık Gazoz'un alt metninde: "Dindarları 'adam etme' çabası. Ya
da tek tip olarak hayal ettikleri 'Ak Parti Türkiye'sine 'böyle
olun' mesajı..." gördüğünü söyledi.
İŞTE NAGEHAN ALÇI'NIN İFTARLIK GAZOZ
ELEŞTİRİSİ
Uzun zamandır böylesine bir PR kampanyası hatırlamıyorum. Yüksel
Aksu'nun 'İftarlık Gazoz'filmi büyük bir tanıtım rüzgârıyla vizyona
girdi. Galasına Ömer Laçiner'den Alev Alatlı'ya kadar farklı
görüşlerden birçok isim gitti, gazetelerde ve ekranlarda hakkında
onlarca övgü dolu yorum yapıldı. Haliyle büyük bir beklentiyle
oturdum sinema koltuğuna. Ve 'İftarlık Gazoz'u hiç sevmedim!
Film inceden inceye İslam'ı ötekileştirmek, öcüleştirmek istiyor.
Bunu açıkça yapsa kabul edilebilir, ifade özgürlüğü içinde
değerlendirilebilir ancak gizlice, riyakârca yapıyor. Örneğin imamı
maç saatine yetişmek için namazı hızlı kıldırırken sempatik
gösteriyor.
Öte yandan oruçla ilgili yaptığı telkinler üzerinden adeta Adem'in
celladı konumuna sokuyor. Ve sakız gibi uzayan tek günlük oruç
sahnelerinin ardından nasıl olduğu anlaşılamayan bir şekilde yıllar
ışık hızıyla geçiyor ve oruç ölüm orucuna bağlanıyor. Bu sol ve
İslam'ı bağlama çabası son derece havada, dayanaksız ve flu bir
şekilde sürerken pat film bitiyor. Adem komünist genç tiplemesi
Hasan'ın izinden gitmiş, hapishane şartlarının iyileştirilmesi için
ölüm orucuna yatan bir genç haline gelmiş ve o genç orucunun 61.
gününde -ki 61 aynı zamanda bozduğu orucun kefaretine gönderme-
ölüyor!
Bush döneminde ABD 'ılımlı İslam' kavramını ortaya atarak 'makbul
Müslüman'ı tarif ediyordu. Bizde de Batıcı çevreler 'Ege İslam'ı
adı altında 'kabul edilebilir dindar'ı tarif ediyorlar güya.İçkiye
karşı hoşgörülü olacak, herkesi olduğu gibi kabul edecek vs vs...
Kardeşim, siz önce kendiniz dışındaki dünyayı kabul etmeyi öğrenin!
Dindarları kendinize benzetme gayretinizden vazgeçin! Bu toplumu
olmadığı bir şeymiş gibi hayal etmeyi bırakın! Oryantalist bir dış
göz olacağınıza, içinden çıktığınız topraklara içeriden
bakın...
Maalesef 'İftarlık Gazoz'da ve sonrasında yapılan yorumlarda alttan
alta bu ülkenin dindar çoğunluğunu hizaya çekme arzusu var.
Geçtiğimiz hafta Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'le
kahvaltıda bir araya gelmiştik. Orada Görmez medyadaki Diyanet'i
sürekli aşağılama ve itibarsızlaştırma gayretinden şikâyet etmiş ve
dindarları mahcup etme çabasından bahsetmişti. Ben 'İftarlık
Gazoz'un alt metninde buna benzer bir çaba gördüm. Dindarları 'adam
etme' çabası. Ya da tek tip olarak hayal ettikleri 'Ak Parti
Türkiye'sine 'böyle olun' mesajı...