Nagehan Alçı Derya Sazak'ın kitabını böyle tanımladı: Riya, yalan, kaypaklık!
Milliyet gazetesi genel yayın yönetmeni olduğu dönemde yaşadıklarını kitaplaştıran Derya Sazak’a, kitapta kendisinin geçtiği bölümlerle ilgili Nagehan Alçı’dan sert yanıt geldi
Nagehan Alçı, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği’nden
alındıktan ve gazetedeki köşesi kapatıldıktan sonra kaleme aldığı
“Batsın böyle gazetecilik” kitabında grubun
patronu Erdoğan Demirören’in “Nagehan da kim? Yok kardeşim.
Almayacaksın. Oğlumun verdiği sözler yüzünden Beşiktaş'ta 150
milyar batırdım. Böyle giderse bu gazeteyi yönetemem. Yıldırım
birilerine söz vermiş, ama Nagehan'a Milliyet'te yazdırmak
istemiyorum. Alacaksak bile bir süre maaşını öderiz, ama
başlatmazsın” sözlerine de yer veren Derya Sazak’a tepki
gösterdi.
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olduğu dönemde, Hasan
Cemal’in gazeteden ayrılmak zorunda bırakıldığı ve Can Dündar’ın
ardından köşesi kapatılmak üzere süresiz izne çıkarıldığı Derya
Sazak, yaşadıklarını bir kitapta anlattı.
Sazak, kitabına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Milliyet’te
yayımlanan “İmralı Zabıtları” başlıklı haberi
savunduğu için Hasan Cemal’i işaret ederek dile getirdiği
“Batsın senin gazeteciliğin!” sözlerine gönderme
yapan bir başlık koydu.
Sazak, kitabında Akşam yazarı Nagehan Alçı’nın Milliyet’te yazmaya
başlamasını “Demirören’lere direnemediğim olay”
olarak niteledi. Erdoğan Demirören’in oğlu Yıldırım Demirören’in
Başbakan Erdoğan’a konuya ilişkin söz verdiğini ileri süren Sazak,
Alçı’nın gazetede başlayacağını Erdoğan Demirören’e belirttikten
sonra şu yanıtı aldığını aktardı: “Nagehan da kim? Yok
kardeşim. Almayacaksın. Oğlumun verdiği sözler yüzünden Beşiktaş'ta
150 milyar batırdım. Böyle giderse bu gazeteyi yönetemem. Yıldırım
birilerine söz vermiş, ama Nagehan'a Milliyet'te yazdırmak
istemiyorum. Alacaksak bile bir süre maaşını öderiz, ama
başlatmazsın.”
Derya Sazak’a sosyal medya üzerinden Nagehan Alçı, “D.S.nin
kitabını tanımlayan uç sözcük: riya, yalan ve kaypaklık. Utanç
duygusu olmadığı için de bana 'sevgi ve dostlukla' diye imzalamış.
Erdoğan Demirören'in yanında nasıl hazırola geçip vıcık vıcık
yağcılık yaptığından, nasıl bir sansürcü olduğundan, Hasan Cemal'in
arkasından neler söylediğinden de birileri bahseder”
dedi.