Onun yanında iki küçük yatak odası ve en uçta Cumhurbaşkanı ve eşi için hazırlanan ana yatak odası… Çarşaflar ve yastıklar bile konmuş.
25 Ağustos’ta Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan burada konaklayacak. Fotoğrafları görüyorsunuz… Bir abartı ya da gösterişten bahsetmek mümkün değil… Ben son derece mütevazı buldum Ahlat’taki binayı…
Büyük şair Yahya Kemal’in tabiriyle ihtişamı sadeliğinde mahfuz bir eser bu. Peki Ahlat’ta bir Külliye gerekli miydi? Bu fuzuli bir kamu harcaması değil mi? Açıkçası bu seyahate çıkarken ben de kendime bu soruyu soruyordum ve olumsuz cevap verme eğilimindeydim. Gördüklerimden sonra çok net olarak şunu söyleyebilirim: Buraya böyle bir devlet konuk evi inşa etmek kesinlikle doğru karar.
Bu bina ile birlikte Ahlat turizmi kesinlikle canlanacak ve o bölgeye bir iktisadi hareketlenme gelecek. Memleketimizde büyük bir kültür mirasına ev sahipliği yapan ama adeta unutulmuş bir coğrafya ortaya çıkacak, hatırlanacak. 1,5 sene gibi kısa bir sürede tamamlanan ve 39 bin metrekarelik bir alanın üzerine inşa edilen Külliye’nin belli kısımları ziyarete açık olacakmış. Yılda en az bir kez valiler toplantısı burada yapılacak ve bazı devlet başkanları da burada ağırlanacakmış. Yani Ahlat, Türkiye’nin görünen bir yüzü haline gelecek.