Müzmin muhalifken iki yılda MYK üyesi olması, parti emekçilerini kızdırdı…

Hulki Cevizoğlu tek listeyle gidilen seçimlerde parti yönetimine girdi ama tabanda da büyük rahatsızlığa neden oldu.

Onu HBB TV’deki “Cevizkabuğu” isimli programlarıyla tanıdık… Daha sonra başka kanallarda da devam eden bu programlarda konuşulanları kitaba dönüştürdü.

Böylece çoğunda ekstra bir emek sarfetmeden, sadece programda konuşulanları metin haline getirerek, tam 54 kitabın “yazarı” oldu…

Yani başkalarının fikirlerini satarak, hem yazar ünvanını aldı; hem de hatırı sayılır paralar kazandı.

SİYASET HIRSI!

Yıllar geçtikçe artan şöhretine güvenerek siyasete girmeye karar verdi.

Milletvekili ya da belediye başkanı olmak için elinden gelen her şeyi yaptı.

22 Temmuz 2007 Milletvekili Genel Seçimleri’nde Ankara 1. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı oldu ama seçilemedi.

Ardından Demokratik Sol Halk Partisi isimli bir parti kurup Genel Başkan koltuğuna oturdu. Ancak 39 gün başkanlık yaptıktan sonra kimsenin partisiyle ilgilenmediğini görünce istifa etti. Sırf kendisini kırmamak için yola çıkan dava arkadaşlarını yüzüstü bıraktı.

Ardından 2011 Milletvekili Genel Seçimleri’nde adaylık için CHP’ye başvurdu ancak listeye alınmadı. Bunun üzerine Ankara 1. Bölge’den ikinci kez bağımsız milletvekili adayı oldu. Yine seçilemedi.

2015 Genel Seçimleri’nde rotayı bu kez Vatan Partisi’ne kırdı. İzmir 1.Bölge’den milletvekili adayı oldu, seçilemedi.

Bu tarihten sonra Halk TV, Tele-1 gibi muhalif kanallarda programını sürdürdü.

AKP’YLE SAVAŞTI!

Tüm bu sürede hem siyasetçi adayı, hem gazeteci, hem de akademisyen sıfatlarıyla AKP iktidarının icraatlarını yerden yere vurdu.

Bu eleştirel tavrıyla Atatürkçü kesimin en çok güvendiği ve izlediği isimlerin başında geldi.

Yazdığı köşe yazılarında ve yaptığı televizyon programlarında, AKP’nin dini istismar etmesini, Atatürk ilke ve devrimlerine karşı başlatılmış bir “karşı devrim” süreci olarak niteledi.

NE OLDUYSA…

Ancak 2023 Milletvekili Genel Seçimleri’nden hemen önce kendisinden hiç beklenmeyen bir yola girdi ve AKP’ye üye oldu. Hemen ardından da İstanbul 1. Bölge’den AKP Milletvekili seçilerek Meclis’e girdi.

Kendisine yöneltilen “döneklik” suçlamalarına aldırmadı ve siyasi çizgisindeki büyük değişimi açıklama gereği duymadı.

Türkiye’yi sarsan önemli konularda partisini yıpratacak açıklamalar yapmaktan kaçındı. Örneğin bölücübaşı Apo’nun Meclis’e davet edilmesine, Anayasa’nın değiştirilemez dördüncü maddesinin HÜDAPAR tarafından değiştirilmek istenmesine, Anayasa’dan Türk tanımının kaldırılması önerisine bile sessiz kaldı. Kendisine bu konuda sorulan soruları gülümseyerek geçiştirmekle yetindi.

Son olarak da sadece iki yıldır üyesi olduğu partinin en tepe organı olan Merkez Yürütme Kurulu’na alındı.

‘ÇALIŞAN BİZDİK AMA…’

Tek listeyle gidilen seçimlerde parti yönetimine girdi ama tabanda da büyük rahatsızlığa neden oldu.

Büyük Kongre’nin yapıldığı salonda, “Hulki Bey, düne kadar Genel Başkanımız hakkında en sert sözleri söyleyip partimizi yerden yere vururken, biz kapı kapı dolaşıp seçmenden oy istiyor ve partimizi iktidar yapıyorduk. Çalışan bizdik, emeğimizin karşılığını yiyen o oldu” diyen delegeler, yanlarına gazeteciler geldiğinde susmayı tercih etti.

ÜÇ İSME DAHA…

Hulki Cevizoğlu ile birlikte eleştirilen üç isim daha var: Gelecek Partisi’nden transfer edilen Anayasa Profesörü Serap Yazıcı, İYİ Parti’den istifa eden eski futbolcu Ünal Karaman ve futbolculuğunda Türk A Milli Takımı yerine Almanya’yı tercih eden Mesut Özil

Parti üst yönetimi, şimdi bu isimlerin tabanda yarattığı rahatsızlığı gidermeye çalışmakla meşgul…

Bu transferlerin AKP’ye nasıl bir katkıda bulunacağını ise önümüzdeki aylarda göreceğiz.