MUSTAFA BALBAY VE TUNCAY ÖZKAN'A TAHLİYE YOLU GÖZÜKTÜ!

İkinci Ergenekon davasında mahkeme heyeti, tutuklu sanık Prof. Dr. Mehmet Haberal`ın rapor ve belgelerinin incelenmesi için Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verirken mahkeme başkanı Haberal için tahliye istedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, mahkeme heyetince alınan ara kararlar, üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu tarafından açıklandı.

Mahkeme heyeti, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki kurulu sistem dikkate alınarak, tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz`ün tedavi gördüğü hastanede sorgu ve savunmasının video konferans sistemiyle alınmasının güvenli bir şekilde ve teknik olarak mümkün olup olmayacağı konusunda görüş sorulması için Beşiktaş`taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına karar verdi.

Daha önceki kararlarda merhum Başbakan Bülent Ecevit`in sağlık durumuyla ilgili raporlar konusunda yazılan müzekkerelere eski Koruma Müdürü Recai Birgün ve eski Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Şağar`ın verdiği cevabi yazılar eklenerek Rahşan Ecevit`e yazı yazılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, Bülent Ecevit`in sağlık durumuyla ilgili kendisinde bulunduğu bildirilen tüm rapor ve belgelerin Rahşan Ecevit`ten istenmesine hükmetti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Prof. Dr. Mehmet Haberal`ın rapor ve belgelerinin İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, ``hayati tehlikesi bulunup bulunmadığı`` konusunda rapor alınmasını kararlaştırdı.

Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 12 Nisan Pazartesi günü saat 09.00`a erteledi.

Bu arada, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün`ün, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve Mehmet Haberal`ın da aralarında bulunduğu 20 kişinin tahliye edilmesi yönünde oy kullandığı görüldü.

İlk kez Haberal`ın tahliyesini talep eden Başkan Şengün, buna gerekçe olarak da ``İsnat edilen suçların vasıf ve mahiyetlerini, dosyada mevcut delil durumunu, savunmasındaki açıklamalarını, suç vasıflarının değişme ihtimalini, sosyal ve mesleki konumunu, bu aşamadan sonra kaçma, saklanma ve delilleri karartma şüphesinin bulunmamasını, tutuklanmadan beklenen gayenin sağlanmış olmasını, yaşını ve gerekirse hakkında adli kontrol uygulamasının da düşünülebileceğini`` gösterdi.