16 Ara 2013 16:01 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:49

Mustafa Balbay tahliye sonrası hangi gazete manşetini beğendi?

CHP İzmir Milletvekili ve gazeteci, konuk olduğu programda açıklamalar yaptı.

Tutuklandıktan 4 yıl 277 gün sonra özgürlüğüne kavuşan CHP Milletvekili ve Gazeteci Mustafa Balbay, Antalya merkezli yayın yapan VTV'de yayınlanan 'Atilla Güner'le Ayrıntılar' programına açıklamalarda bulundu. Ergenekon iddianamesinde yer alan 'Askerlerle ilişkiler' konusunda, Balbay, "Vicdanım rahat.. Türk ordusu düşman ordusu mu? Generaller Yunan Generali mi? Onlara selam vermek suç mu?" dedi. Balbay, o dönemde 'Gazetecilik sınırları içinde kaldığını' söyledi. Milletvekilliği sırasında ise özgürce hareket edeceğini ve 'Yeri geldiğinde CHP'yi de eleştireceğim" diyen Balbay, tahliye olduktan sonra en çok 'özgürlük' temalı gazete manşetlerini beğendiğini belirtti.

Mustafa Balbay, “Bugün Mehmet Baransu üzerinden süren tartışmalarda benim haklılığımı doğruluyor. Benim zamanında yazdığım haberlere baksın herkes, bir de bugüne baksın. O açıklamaları en zor şartlarda yazanın Mustafa Balbay olduğunu göreceklerdir. Bir özeleştiri yapma, bir keşke deme ortamı gerekecekse onlar bunu bana yapanlar olacak ben olmayacağım” diye konuştu.

TÜRK ORDUSU DÜŞMAN ORDUSU MU?

Ergenekon iddianamesinde yer alan ve 'darbe girişimi' olarak yorumlanan ilişkileri konusunda Balbay şöyle dedi:

"Türk ordusu düşman ordusu mu? Bu genaraller Yunanistan genaralleri mi? Onlara selam vermek suç mu? Onların makamında sizin durumunuz nedir siz nasıl görüyorsunuz demek suç mu? Siyaset onları, iktidar partisi onları muhatap almış da, Milli Güvenlik Kurulu’nda olağanüstü tartışmalar yaşanmış da, bunları yazmak suç mu? Sadece ben değil bir sürü gazeteci yazdı ya da yazamadı, bazıları iktidarla hemhal oldu. Ama ben kimseyle hemhal olmadım olanı yazdım" diye konuştu.

GEREKİRSE CHP’Yİ DE ELEŞTİRİRİM

Tutuklu olduğu dönemde kendisini dışarıya çıktığında gazetecilik çizgisi konusunda çok sorguladığını anlatan Balbay, "Ben artık eli kalem tutan bir milletvekiliyim. Ana önceliğim siyaset olacak" dedi.

Türkiye'de gazeteciliğin çok sorgulandığını bazı gazetecilerin savunduğu partinin kalemi olduğunu dile getiren Balbay, "Belki böyle bir mesajı ilk kez veriyorum. Ben gerekirse CHP’yi de eleştirerek siyaset yapmaya çalışacağım. Ama CHP’ye yönelik eleştirileri de "CHP'nin içinde çatlak varmış" imaji doğuracak şekilde olmayacak bu..‘CHP sorguluyor, yeniyi arıyor, doğruyu arıyor’ şeklinde yorumlanacak biçimde eleştiri yapmaya da kendimi hazırlıyorum" dedi.

ARTIK DENİZİN İÇİNDE OLACAĞIM

Gazetecilik ve siyaseti deniz üzerinden tasvir eden Balbay şunları söyledi:

"Denizin kıyısından denize bakıp, bugün deniz dalgalı, bugün ufukta üç tane gemi gözüküyor gibi değerlendirmeler yapmak gazeteciliktir. Siyaset ise denizin içine girip; Su soğuk, denizin dibinde şu canlılar var, dalganın boyu şu gibi birebir olup biteni bedeninde hissetmektir. O yüzden ben denizin içinde olacağım."

GAZETE MANŞETLERİNDEN HANGİSİ BEĞENDİ?

Balbay, Atilla Güner'in "Tahliye sonrası hangi manseti sevdiniz?" şeklindeki sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Birinci gün için elbette benim bir numaralı başlığım özgürlük üzerine sözlerdi ve gazetelerin çoğu oradan verdiler başlığı. Örneğin Hürriyet “Hey özgürlük” dedi, Cumhuriyet “Merhaba özgürlük” dedi, bir iki gazete daha günü sayarak “1744 gün sonra gelen özgürlük” dedi. Ağırlıklı olarak oradan verdiler. Doğrusunu istersen benim de birinci önceliğim özgürlük üzerine bir söylemdi. Tabi devamında ikincisi de arkada kalanların da özgür olması üzerine o da özgürlükle bağlantılı bir söylem. Birinci günün bence en önemli manşet sözcüğü özgürlüktü."