MÜSLÜM BABA'NIN MEZARI ADETA TÜRBEYE DÖNDÜ!
Hayranlarının omzunda son yolculuğuna uğurlanan Müslüm Gürses'in mezarı ziyaretçi akınına uğruyor.
Geçirdiği by-pass ameliyatı sonrası durumu ağırlaşan ve yaklaşık 4 ay yoğun bakımda tedavi gören arabesk müziğin ünlü ismi Müslüm Gürses, geçtiğimiz pazar günü hayatını kaybetmişti. Sevenlerinin ‘Baba’ olarak andığı Gürses’in ölümü hayranlarını yasa boğmuş, Gürses’in cenazesi büyük bir kalabalık eşliğinde toprağa verilmişti. ‘Baba’ya veda cenazeyle sona ermedi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen Gürses hayranları sanatçının defnedildiği Zincirlikuyu Mezarlığı’nda adeta bir sevgi halesi oluşturdu. Sabahın ilk saatlerinden itibaren mezarlığa gelen sevenleri Gürses’in mezarının başında dualar edip, çiçekler bıraktı. Ziyaretçi akını nedeniyle bir türbe yoğunluğu yaşanan Gürses’in mezarına gelenlerden biri de Bahattin Özdoğan’dı.
‘Onunla dertleşiyorum’
Müzisyen olan Özdoğan işini gücünü bırakıp Mersin’den ‘idolüm’ dediği Gürses’e veda etmeye gelmiş. Sanatçının mezarı başında hüzünle bekleyen Özdoğan, mezar başından ayrılmak istemeyecek kadar Gürses sevdalısı. Özdoğan, yolculuğunu şu sözlerle anlatıyor: “Haberi duyar duymaz uçağa atlayıp geldim. Cenazede de buradaydım, tabutuna son bir kez dokunamasam da ona karşı son görevimi yerine getirebildiğim için gururluyum. Dün de buradaydım. Akşama kadar mezarı başında Müslüm Gürses’le dertleşiyorum. İstanbul’da akrabamda kalıyorum. Keşke hayatımı burada geçirebilme imkânım olsa. Ne yazık ki dönmek zorundayım.”
‘2 gündür uyuyamıyorum’
Gözyaşları içinde Gürses’in mezarının başında bekleyen isimlerden İbrahim Gülbitti da Van’dan geldiğini söylüyor. Bütün gününü sanatçının mezarı başında geçirdiğini ve adeta kendisinin de öldüğünü anlatan Gülbitti’yi üzen şey cenazeye yetişememek; “Ona son kez dokunabilmeyi çok isterdim ama olmadı.” Gürses’den bahsederken gözyaşlarına hakim olamayan Gülbitti, sık sık toprağa sarılıp, Gürses’in mezarındaki toprağı öpüyor.
İzmir’den gelen Erkan Demirkılıç da Gürses’in dünkü ziyaretçilerinden. Mezarın tekrar tekrar cep telefonuyla fotoğrafını çeken Demirkılıç, “Babam gibiydi” dediği Gürses’in kasetlerini alabilmek için sabahlara kadar Unkapanı’nda beklediği günleri anlatıyor. Demirkılıç, günü birlik geldiği İstanbul’da kalacak yeri olmadığı için geri döneceğini anlatıyor.
Konuşurken gözyaşlarını tutamayan Hümmet Can ise “İki gündür gözüme uyku girmedi. Kendimden geçmiş bir vaziyetteyim. İçim yanıyor. Bu duyguyu yaşamadan anlayamazsınız. Sabretmek ve katlanmaktan başka çaremiz yok” diyor.
