01 Ara 2012 17:10
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:26
MURAT YILDIRIM: SUSKUNLAR'I İYİ BİR ŞEKİLDE BİTİRDİK!
Murat Yıldırım, Giuseppe Sciacca Ödülü'nü almak için geldiği Roma'da çarpıcı açıklamalarda bulundu..
Vatikan'dan Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülü'nü almak için
geldiği Roma'da DHA mikrofonlarına konuşan Murat Yıldırım, Türk
dizi sektörünün hâlihazırdaki durumu konusunda çarpıcı
açıklamalarda bulundu.
Vatikan'dan aldığı ödülün, özellikle Orta Doğu ve Balkanlar olmak üzere, Türk dizilerinin yurtdışındaki başarısından kaynaklandığını ifade eden Yıldırım, "Bu ödüllerin devamı gelmeye devam edecek. Fakat bizim de kendi içimizde bazı değerlendirmeler yapmamız gerekiyor. O da, madem böyle bir dünya pazarı oluştu daha iyi, daha kaliteli şartlar nasıl oluşturabiliriz. Ne bileyim sürelerde ya da çalışma koşullarında daha kaliteli işler yaparak daha da güzel şeylere imza atabiliriz diye düşünüyorum" diye konuştu.
SÜRELER KISALMAZSA DİZİLER SIKICI OLACAK
Türkiye'de dizi sektörünün iyi gidip gitmediğinin şu sıralar tartışılır olduğunu söyleyen başarılı oyuncu, "Çünkü dizilerin 90 dakika olması ve bütün gün boyunca ekranda bir sürü dizinin aynı şeyi işliyor olması belki insanlarda bir müddet sonra sıkıcılık oluşturacak ve diziler daha fazla izlenmemeye başlayacak. Bunu dizi sektörü açısından konuşuyorum. Yoksa toplum açısından iyi midir kötü müdür bunun hiç tartışmasını yapamam şu anda" diye sözlerini sürdürdü.
AMERİKA'DAKİ GİBİ OLABİLİR
İyi işler yapılmak isteniliyorsa Amerika örneğinin ele alınmasının faydalı olacağını vurgulayan Murat Yıldırım, "Amerika'daki gibi yılda 26 bölüm, belki işte 45 dakika devam eden diziler yapılması gerekiyor ki yani insanlar hem bunun devamını izleyebilsin hem de işler daha kaliteli olsun. Yoksa akşam saat 8'den başlayıp, gece 11 buçuğa kadar insanlara gelin burada oturun ve bu diziyi izleyin demek biraz zorlayıcı bir şey. Benim açımdan öyle yani. En azından akşam saat 8'den 11 buçuğa kadar oturup bir diziyi biraz zor izlerim" diye konuştu.
HUKUKUN YARDIMCI OLMASI GEREKİYOR
Aynı zamanda Türkiye'de oyuncuların haklarının evrensel düzeyde, anayasal haklarla korunmasını sağlamak amacıyla kurulan Birleşik Oyuncular Meslek Grubu'nun (BİROY) bir üyesi olan 33 yaşındaki oyuncu, "Yasamız var fakat şöyle bir durum var. Çalışanların işçi sıfatında olmaları için onunla ilgili bazı ayarlamalar yapılması gerekiyor.
BİROY, telif halklarının korunması için, sendika da çalışma şartlarının düzeltmesi için bazı çalışmalar yapıyor. Bu ikisinin beraber paralel bir şekilde yürüyebilmesi için de hukukun buna yardımcı olması gerekiyor. Yani bazı yasaların çıkarılması gerekiyor ki tekrar bütün düzenlemeler yapıldıktan sonra hem çalışanlar hem işverenler karşılıklı olarak rahat etsin. Bunun sonucunda da daha iyi işler çıkacak ve hepimiz için çok daha iyisi olacak diye düşünüyorum" diye yapılması gerekenleri dile getirdi.
KENDİMİ ELEŞTİRİYORUM, AMA ÇOK DA YÜKLENMİYORUM
Ekranda izlerken kendisine hem güldüğünü hem de eleştirdiğini söyleyen Yıldırım, "Bazen gülüyorum bazen eleştiriyorum, ama yani çok da haksızlık etmemek gerektiğini söylüyorum kendime. Çünkü günde 17-18, 19-20 saatlere varan çalışmalar sonucunda yetiştirmeye çalıştığınız sahnelerde kendinize fazla da yüklenmemek gerektiğini düşünüyorum. Senaryolar, sete çıkmadan bir gün önce geliyor ve o haftanın setine çıkıyorsunuz. Yani ne kadar hazırlanabilirsiniz?" diye yaşanan bir başka zorluğu ifade ediyor.
ŞÖHRET OLMAK İÇİN YOLA ÇIKMADIM
Çalıştığı sektörde zor olmasına karşın özel hayatını korumayı ve 5 yıl önce hayatını birleştirdiği meslektaşı Burçin Terzioğlu'yla evliliklerini ortalığa sermemeyi başaran Yıldırım, bunun sırrını ise şöyle açıklıyor:
"Bu işe başlarken de ünlü olmak, şöhret olmak gibi bir şekilde yola çıkmamıştık. Birçok arkadaşımız o şekilde yola çıkmadı ama yani benim bu konuda karşıma çıkan seçeneklerim de, bana bu anlamda yardımcı oldu. Burçin'le bundan 5 yıl önce evlendiğimiz zaman da bunları düşünüyordum ve şimdi de aynı şeyleri düşünüyorum. Normal olmak hoşuma gidiyor. Aile olmak hoşuma gidiyor. Ne bileyim çok da fazla ekstra bir şey yapmadım. Normal hayatımı yaşamaya devam ettim ben. Yani işime hep normal bir iş olarak baktım. Yani çok da farklı bir şey yapmadığımı düşündüm belki de. Onun için böyle oldu."
YUNAN KADINLARIN İLGİSİ
Daha önce rol aldığı 'Asi' dizisinin yayınlanması üzerine Yunanistan'da da adını duyurmayı başaran Murat Yıldırım, Roma sokaklarında yürürken de 2 Yunanlı kadın ın yoğun ilgisiyle karşılaştı. Kendisini çok uzaktan gören kadınlar, yakışıklı aktörle bol bol fotoğraf çektirirken, Murat Yıldırım sokakta karşılaştığı tepkilere ilişkin şöyle konuştu: "İlk başlarda enteresan geliyordu ama biraz onlara alıştık. Bu kadar çok tanınıyor olmak, herkes size bakıyor, böyle bir enerji geliyor üzerinize. Bazen rahatsız edici bir enerji oluyor. Bir de çok fazla göz üzerimde olunca rahatsızlık duymaya başlarım ama sonra alışıyorsunuz buna. Çünkü bu bir iş ve insanlar sizi ekrandan görüyor bu çok normal. Bunları kendi içinizde hallettiğiniz zaman çok fazla sıkıntı kalmıyor. Yoksa öbür türlü biraz zor yaşanır diye düşünüyorum. Yani sürekli insanlar benimle ilgileniyor bana bakıyor... Normal bir hayat yaşıyoruz ve bu da benim işim."
İYİ BİR ŞEKİLDE BİTİRDİK
Son dönemde biten diziler kervanına, geçen sezon başlayan ve başrollerini Murat Yıldırım, Aslı Enver Sokullu, Sarp Akkaya, Güven Murat Akpınar ve Berk Hakman'ın paylaştığı 'Suskunlar' da eklendi.
Dizinin kaldırılma kararının yapımcı şirket ve yayınlandığı TV kanalı tarafından verildiğini vurgulayan Yıldırım, Perşembe günü son çekimleri de yaptıklarını ve artık tatilde olduklarını söyledi. "Dizi daha da uzatılabilir mi?" diye düşünülürken birden hikayenin sonlanması gerektiğine karar verildiğine dikkat çeken Yıldırım, "Zaten dizinin uzaması konusunda bir beklenti içinde değildim, hikaye uzadıkça kötü bir şeyler ortaya çıkacak diye. Böylece iyi bir şekilde bitirdik" diye konuştu.
Vatikan'dan aldığı ödülün, özellikle Orta Doğu ve Balkanlar olmak üzere, Türk dizilerinin yurtdışındaki başarısından kaynaklandığını ifade eden Yıldırım, "Bu ödüllerin devamı gelmeye devam edecek. Fakat bizim de kendi içimizde bazı değerlendirmeler yapmamız gerekiyor. O da, madem böyle bir dünya pazarı oluştu daha iyi, daha kaliteli şartlar nasıl oluşturabiliriz. Ne bileyim sürelerde ya da çalışma koşullarında daha kaliteli işler yaparak daha da güzel şeylere imza atabiliriz diye düşünüyorum" diye konuştu.
SÜRELER KISALMAZSA DİZİLER SIKICI OLACAK
Türkiye'de dizi sektörünün iyi gidip gitmediğinin şu sıralar tartışılır olduğunu söyleyen başarılı oyuncu, "Çünkü dizilerin 90 dakika olması ve bütün gün boyunca ekranda bir sürü dizinin aynı şeyi işliyor olması belki insanlarda bir müddet sonra sıkıcılık oluşturacak ve diziler daha fazla izlenmemeye başlayacak. Bunu dizi sektörü açısından konuşuyorum. Yoksa toplum açısından iyi midir kötü müdür bunun hiç tartışmasını yapamam şu anda" diye sözlerini sürdürdü.
AMERİKA'DAKİ GİBİ OLABİLİR
İyi işler yapılmak isteniliyorsa Amerika örneğinin ele alınmasının faydalı olacağını vurgulayan Murat Yıldırım, "Amerika'daki gibi yılda 26 bölüm, belki işte 45 dakika devam eden diziler yapılması gerekiyor ki yani insanlar hem bunun devamını izleyebilsin hem de işler daha kaliteli olsun. Yoksa akşam saat 8'den başlayıp, gece 11 buçuğa kadar insanlara gelin burada oturun ve bu diziyi izleyin demek biraz zorlayıcı bir şey. Benim açımdan öyle yani. En azından akşam saat 8'den 11 buçuğa kadar oturup bir diziyi biraz zor izlerim" diye konuştu.
HUKUKUN YARDIMCI OLMASI GEREKİYOR
Aynı zamanda Türkiye'de oyuncuların haklarının evrensel düzeyde, anayasal haklarla korunmasını sağlamak amacıyla kurulan Birleşik Oyuncular Meslek Grubu'nun (BİROY) bir üyesi olan 33 yaşındaki oyuncu, "Yasamız var fakat şöyle bir durum var. Çalışanların işçi sıfatında olmaları için onunla ilgili bazı ayarlamalar yapılması gerekiyor.
BİROY, telif halklarının korunması için, sendika da çalışma şartlarının düzeltmesi için bazı çalışmalar yapıyor. Bu ikisinin beraber paralel bir şekilde yürüyebilmesi için de hukukun buna yardımcı olması gerekiyor. Yani bazı yasaların çıkarılması gerekiyor ki tekrar bütün düzenlemeler yapıldıktan sonra hem çalışanlar hem işverenler karşılıklı olarak rahat etsin. Bunun sonucunda da daha iyi işler çıkacak ve hepimiz için çok daha iyisi olacak diye düşünüyorum" diye yapılması gerekenleri dile getirdi.
KENDİMİ ELEŞTİRİYORUM, AMA ÇOK DA YÜKLENMİYORUM
Ekranda izlerken kendisine hem güldüğünü hem de eleştirdiğini söyleyen Yıldırım, "Bazen gülüyorum bazen eleştiriyorum, ama yani çok da haksızlık etmemek gerektiğini söylüyorum kendime. Çünkü günde 17-18, 19-20 saatlere varan çalışmalar sonucunda yetiştirmeye çalıştığınız sahnelerde kendinize fazla da yüklenmemek gerektiğini düşünüyorum. Senaryolar, sete çıkmadan bir gün önce geliyor ve o haftanın setine çıkıyorsunuz. Yani ne kadar hazırlanabilirsiniz?" diye yaşanan bir başka zorluğu ifade ediyor.
ŞÖHRET OLMAK İÇİN YOLA ÇIKMADIM
Çalıştığı sektörde zor olmasına karşın özel hayatını korumayı ve 5 yıl önce hayatını birleştirdiği meslektaşı Burçin Terzioğlu'yla evliliklerini ortalığa sermemeyi başaran Yıldırım, bunun sırrını ise şöyle açıklıyor:
"Bu işe başlarken de ünlü olmak, şöhret olmak gibi bir şekilde yola çıkmamıştık. Birçok arkadaşımız o şekilde yola çıkmadı ama yani benim bu konuda karşıma çıkan seçeneklerim de, bana bu anlamda yardımcı oldu. Burçin'le bundan 5 yıl önce evlendiğimiz zaman da bunları düşünüyordum ve şimdi de aynı şeyleri düşünüyorum. Normal olmak hoşuma gidiyor. Aile olmak hoşuma gidiyor. Ne bileyim çok da fazla ekstra bir şey yapmadım. Normal hayatımı yaşamaya devam ettim ben. Yani işime hep normal bir iş olarak baktım. Yani çok da farklı bir şey yapmadığımı düşündüm belki de. Onun için böyle oldu."
YUNAN KADINLARIN İLGİSİ
Daha önce rol aldığı 'Asi' dizisinin yayınlanması üzerine Yunanistan'da da adını duyurmayı başaran Murat Yıldırım, Roma sokaklarında yürürken de 2 Yunanlı kadın ın yoğun ilgisiyle karşılaştı. Kendisini çok uzaktan gören kadınlar, yakışıklı aktörle bol bol fotoğraf çektirirken, Murat Yıldırım sokakta karşılaştığı tepkilere ilişkin şöyle konuştu: "İlk başlarda enteresan geliyordu ama biraz onlara alıştık. Bu kadar çok tanınıyor olmak, herkes size bakıyor, böyle bir enerji geliyor üzerinize. Bazen rahatsız edici bir enerji oluyor. Bir de çok fazla göz üzerimde olunca rahatsızlık duymaya başlarım ama sonra alışıyorsunuz buna. Çünkü bu bir iş ve insanlar sizi ekrandan görüyor bu çok normal. Bunları kendi içinizde hallettiğiniz zaman çok fazla sıkıntı kalmıyor. Yoksa öbür türlü biraz zor yaşanır diye düşünüyorum. Yani sürekli insanlar benimle ilgileniyor bana bakıyor... Normal bir hayat yaşıyoruz ve bu da benim işim."
İYİ BİR ŞEKİLDE BİTİRDİK
Son dönemde biten diziler kervanına, geçen sezon başlayan ve başrollerini Murat Yıldırım, Aslı Enver Sokullu, Sarp Akkaya, Güven Murat Akpınar ve Berk Hakman'ın paylaştığı 'Suskunlar' da eklendi.
Dizinin kaldırılma kararının yapımcı şirket ve yayınlandığı TV kanalı tarafından verildiğini vurgulayan Yıldırım, Perşembe günü son çekimleri de yaptıklarını ve artık tatilde olduklarını söyledi. "Dizi daha da uzatılabilir mi?" diye düşünülürken birden hikayenin sonlanması gerektiğine karar verildiğine dikkat çeken Yıldırım, "Zaten dizinin uzaması konusunda bir beklenti içinde değildim, hikaye uzadıkça kötü bir şeyler ortaya çıkacak diye. Böylece iyi bir şekilde bitirdik" diye konuştu.