Murat Yetkin'den operasyon yorumu! Gülencilerin başına gelenler diğerlerine ders olsun!
Radikal gazetesi yazarı Murat Yetkin, Gülen Cemaati'ne yapılan operasyonu taşıdığı bugünkü yazısında, "Gülencilerin başına gelenin diğerlerine ders olması isteniyor. 2015'te davaya değil lidere, Erdoğan'a bağlılık esas olacak" dedi.
Murat Yetkin'in 'Zaman'a operasyon AK Parti'nin dönüm noktası
olacak' başlıklı bugünkü yazısının ilgili kısmı şöyle:
O KADAR ÇOK KİŞİNİN CANI YANMIŞ Kİ...
"O kadar çok kişinin canı yanmış ki, dün gazetecilerin gözaltına
alınmasına tepki vermekte bile bölündü memleketin aydınları" diyen
Murat Yetkin, Zaman gazetesi Ekrem Dumanlı'nın gazetecilik
faaliyetinden dolayı gözaltına almadığını yazdı:
Oysa şimdi de Dumanlı, görünüşe bakılırsa gazetecilik faaliyetinden
değil, Anadolu Ajansı’nın yazdığına göre, El Kaide ile bağlantısı
öne sürülen radikal İslamcı bir grup aleyhine sahte delil üretme
suçlamasıyla sorgulanmak isteniyordu ve bazı canlar o kadar
yanmıştı ki ortada olanın basın özgürlüğüne yeni bir hamle olduğu
dahi herkes tarafından görülemiyor, kabullenilemiyordu.
Oysa kural belli: Basın özgürlüğü üzerinde olumsuz etki yapacak her
hamle, kimden geldiğine, kime karşı ve hangi kılıkta yapıldığına
bakılmaksızın yanlıştır, karşı çıkılmalıdır.
"FAŞİZME KARŞI ÇIKMAK ERDEMDİR"
"Zaman ve Samanyolu’na baskın ve gözaltılara karşı çıkmak, onların
düşünce, inanç ve işlerini savunmak değildir; savunulan basın
özgürlüğüdür. Bu kimin, ne zaman, neyi, nasıl yaptığını unutmak da
değildir, bu ayrı bir etik düzeyidir" ifadelerini kullanan Murat
Yetkin, Ahmet Şık'ın tweetini anımsattı:
Bunun en güzel örneğini dün Ahmet Şık verdi. Şık, Fethullah
Gülen’in Hizmet grubunun faaliyeti üzerine yazdığı “İmamın Ordusu”
kitabı, henüz yayınlanmadığı halde içeri alınmış, terörizmle
suçlanmıştı. Bugün dışarıda. Ve dün Twitter hesabında şunları
yazdı: “Birkaç yıl önceki faşizm döneminin kudretli sahiplerinden
Cemaat'in bugün yaşadığının adı da faşizmdir. Faşizme karşı çıkmak
erdemdir”.
Bunun üzerine de Zaman’ın Washington Temsilcisi Ali Aslan ”Faşiste
faşist dediğin için teşekkürler. Ve lütfen hakkını helal et, biz
senin özgürlüğüne böyle sahip çıkamadık” yazdı Twitter’da.
(Zamancıların AK Parti iktidarı için ‘faşist’ suçlamasında
bulunmasına ne diyordunuz?) Yine Hizmet grubundan İhsan Yılmaz
açıkça özür diledi; Dumanlı da nezaretten selam göndermişti.
Pişmanlık demek için erken belki, demokrasi ve özgürlük için acı
çeken insanların güvenini kazanmak o kadar kolay olmayabilir.
ETME BULMA DÜNYASI
‘Etme bulma dünyası’ diyenleri de anlamak lazım. Silivri’de Nedim
Şener’in küçücük kızının ‘düğmesi ötüyor’ diye eteğinin
çıkarttırılmasını hatırlıyorsunuz, değil mi? Ergenekon’un mali
sorumlusu iftirasıyla cezaevinde beş parasız vefat eden Kuddusi
Okkır’ı? Telefonuna virüsle yüklenen sahte bilgilerle süründürülen
Teğmen Mehmet Ali Çelebi’yi? Bunun medya boyutunu kim yürüttü?
Basın özgürlüğünü savunurken yarın işler değiştiğinde Zamancılardan
özeleştiri beklemeden, hatta belki benzer bir senaryoda yine
sahnede olup olmayacaklarını düşünmeden savunmak gerekiyor.
Özeleştiri yaparlarsa iyi olur, ama kendi vicdanları bilir. Hak ve
özgürlüklerin gerçek savunucularının etik düzeyi bunu
gerektirir.
***
Gülen Cemaati'ni yapılan operasyonun diğer cemaatlere uyarı
olduğunu vurgulayan Murat Yetkin, "Bu aslında AK Parti içinde kendi
kimliklerini sürdürmeye çalışan başka cemaatlere, gruplara da açık
bir uyarı: Yanlarına salavatla yaklaşılan Gülencilerin başına
bunlar geldiyse, başkalarının başına neler gelir kimbilir" diye
yazdı.
Operasyonun bir dönüm noktası olduğunu dile getiren Murat Yetkin,
"Yani AK Parti’nin 2015 seçimi sonrasındaki Meclis grubuna
girebilme ölçüsünün davaya bağlılık olmaktan, lidere, yani
Erdoğan’a bağlılık olacağını gösteriyor; öyle bir dönüm noktası
sayılabilir" iddiasında bulundu.