Murat Bardakçı'dan Muharrem İnce'ye 'siyasi mevta' uyarısı: "Basın hangi muhalif adayı pohpohladıysa..."
Habertürk yazarı Murat Bardakçı, CHP’nin 24 Haziran’daki cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye uyarılarda bulundu.
Muharrem İnce’nin bayrak açtığı CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’ndan ‘hiç mi hiç hazzetmediğini’ ve aleyhindeki
yazıları okumaktan ‘keyif aldığını’ söyleyen Murat Bardakçı,
İnce’yle ilgili olarak da “Basınımızın gaz verdiği lider
adaylarının şimdiye hep mağlûbiyete uğramaları kuralı gözönüne
alındığı takdirde, bu çabanın Muharrem Bey’in siyasî geleceği
bakımından hiç de hayırlı olmadığı hemen farkedilir” dedi.
CHP lideri aleyhindeki yazıların, bir süre önce onu destekleyen
isimler tarafından kaleme alındığını savunan Bardakçı,
“Kılıçdaroğlu’na bugün “Beceriksiz!”, “Bırak git!” “Artık yeter!”,
hattâ “Diktatör!” ve “Yüzsüz!” diyenlerin neredeyse tamamı, 2010’da
Kemal Bey’in CHP’nin başına geçebilmesi için var güçleri ile
çalışmışlar, sonra da ismini efsane hâline getirebilmek ve pâye
üstüne pâye vermek için birbirleri ile yarışa girmişlerdi” diye
yazdı.
Murat Bardakçı’nın Habertürk’te bugün yayınlanan
“Muharrem Bey, aman dikkat! Basın hangi muhalif adayı
pohpohladı ise o kişi siyasî mevtâ olmuştur!” başlıklı
köşe yazısı şöyle:
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun aleyhinde son günlerde
yazılanları, hattâ hakarete varan eleştirileri, zaman zaman ipin
ucunu kaçıran ve adamcağızın ne beceriksizliğini, ne diktatörlüğünü
ve hattâ ne de yüzsüzlüğünü bırakan makaleleri okumaktan ne kadar
zevk alıyorum bilseniz…
Önceden söyleyeyim: Kemal Bey’e açıkçası öyle biraz değil, hiç mi
hiç bayılmıyorum; fikirlerine katılmıyorum, hattâ siyaset
sahnesinde görünmesinden itibaren yaptığı faaliyetlerin “ciddî
siyaset” olduğuna da inanmıyorum.
Ama, aleyhindeki yazıları eğlenerek okumamın sebebi bambaşka…
Bu yazıları iktidarı destekleyen gazeteciler değil, AK Parti’ye
muhalif CHP taraftarları kaleme alıyorlar ve her yazı basınımızın
vaziyeti ile tıynetini tam ve mükemmel şekilde aksettiriyor!
Kılıçdaroğlu’na şimdi veryansın eden iktidara muhalif yazarların
mevcut ortak özelliklerini bilmem hiç düşündünüz mü?
Söyleyeyim: Kılıçdaroğlu’na bugün “Beceriksiz!”, “Bırak git!”
“Artık yeter!”, hattâ “Diktatör!” ve “Yüzsüz!” diyenlerin neredeyse
tamamı, 2010’da Kemal Bey’in CHP’nin başına geçebilmesi için var
güçleri ile çalışmışlar, sonra da ismini efsane hâline getirebilmek
ve pâye üstüne pâye vermek için birbirleri ile yarışa
girmişlerdi…
Kılıçdaroğlu’ndan “Gandi” diye bahsedenler, “”Anadolu’nun kemâli”
diyenler ve işgüzarın birinin Kemal Bey’in “Seyyid”, yani “Hazreti
Muhammed’in torunu” olduğu iddiasını manşetlere taşıyanlar, şimdi
“Git, git, git!” diyen gazetecilerdi…
O günlerde Kılıçdaroğlu’nu yere-göğe koyamayan bu arkadaşlarla bir
araya geldiğimizde defalarca “Yanlış adama bel bağlıyorsunuz”
demiştim. “Kılıçdaroğlu’nu tanımıyorum, belki nazik ve efendi bir
insandır ama onda aradığınız liderin karizmasının ve yeteneğinin
zerresi bile yok! Hayallerinizi hakikat yapamaz, gün gelir çok
pişman olursunuz”.
Böyle söylediğim zaman ne CHP düşmanlığım kalmıştı, ne de
yalakalığım!
Kemal Bey’i bundan sekiz sene önce nerede ise aziz mertebesine
çıkartanların bugün demediklerini bırakmadıklarını görünce ben
keyiflenmeyeceğim de kim keyiflenecek?
BİR SENEDE NE DEĞİŞTİ?
Aynı arkadaşlar bugünlerde “Adam girdiği bütün seçimleri kaybetti!
Artık gitmesi lâzım!” diyorlar…
Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına geçtiği 2010’dan bu yana katıldığı
ilk seçim sanki geçen ay yapılan imiş de, Kemal Bey sadece bu
seçimi kaybetmiş gibi!
Daha geçen seneki “Adalet Yürüyüşü”nü medh ü senâ etmekte
canla-başla yarışıp, yürümekten ayaklarının şiştiğini yahut
ayakkabılarının parçalandığını evliya menkıbesi gibi anlatanlar,
Kemal Bey’in o güne kadar girdiği bütün seçimleri kaybettiğini
akıllarına her nedense getirmemişlerdi.
Şimdi ne değişti? Geçen senenin Haziran’ı ile Temmuz’u arasında
kilometrelerce ve tabanlarını patlatırcasına yürüyen Kemal Bey’in
partisi sanki daha önce girdiği bütün seçimlerden galip çıktı da
2018’deki son seçimde mi başarısız oldu? Kılıçdaroğlu’nun şimdi bu
yüzden mi gitmesi lâzım?
Yooo, Kemal Bey de aynı, partisi de! Hiç değişmediler, başarısızlık
ve sandıkta mağlubiyet berdevam ama CHP’nin liderini bir zamanlar
“Göklerden inmiş bir melek” gibi göstermeye çalışanlar, Mesih gibi
bekledikleri liderin Kılıçdaroğlu değil bir başkası olması
gerektiğini geç de olsa nihayet şimdi anlayabildiler!
Bonjur beyefendiler, bonjur; sabah-ı şerifleriniz hayrolsuuuun!
Biz gazeteciler, çok partili hayata geçişten sonra tuhaf bir âdet
edindik, memleketin idaresinde söz sahibi olduğumuza inandık!
İşte bu yüzden sık sık yeni lider adayları bulup meydana sürdük,
pompalayıp durduk ama basının “lider” olmasını istediği isimlerin
çoğu daha ilk seçimde silinip gitttiler, kendilerine destek veren
gazetelere derin hayal kırıklıkları yaşattılar, siyaset sahnesinde
kalmayı başaranlar ise zamanla bıkkınlık yarattı!
Kemal Kılıçdaroğlu bu hayal kırıklıklarından biri ve mağlûplar
resmigeçidinin son figürü oldu!
Lider yaratma sevdalısı basınımız şimdi bir zamanlar “sakin güç”
diye baştâcı ettiği Kılıçdaroğlu’ndan daha güçlü esip gürleyen,
daha akıcı konuşan ve daha bir magazin figürü görünen Muharrem
İnce’yi buldu ya, memleketin yeni liderinin Muharrem Bey olması
gerektiğine hükmediyor ve haftalardır onu öne çıkartıyor.
Basınımızın gaz verdiği lider adaylarının şimdiye hep mağlûbiyete
uğramaları kuralı gözönüne alındığı takdirde, bu çabanın Muharrem
Bey’in siyasî geleceği bakımından hiç de hayırlı olmadığı hemen
farkedilir…
Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir zamanlar yere-göğe koyamayan
yazarlarımızın onu kullanılmış bir mendil gibi buruşturup yere
atmalarından ibaret son yazıları, bugünlerin ileride yazılacak olan
siyasî tarihinde birer ibret vesikası olarak yer alacaktır!