Murat Bardakçı'dan 'kadına şiddet' yorumu: Bu hayvanlığın Türkçesi 'kadın dövmek'tir!
Habertürk gazetesi yazarı Murat Bardakçı, Ahmet Kural ve Sıla olayı üzerine "kadına şiddet" ifadesinin kullanılmasını eleştirerek bunun bizde karşılığının "dayak" olduğunu belirtti.
Türkiye Sıla Gençoğlu’nun maruz kaldığı şiddeti konuşuyor. Şarkıcı Sıla Gençoğlu, fiziksel şiddet gördüğünü iddia ettiği oyuncu sevgilisi Ahmet Kural'dan şikayetçi oldu ve mahkemeden Kural'ın 3 ay süresince kendisine yaklaşmamasına yönelik koruma kararı aldırdı.
Murat Bardakçı, 'Şiddet uygulama' ifadesinin şiddet olayları anlatılırken kullanılmasını sorunlu bulduğunu belirterek, "Herifin biri kadına şimdilerin moda tâbiri ile 'şiddet mi uyguluyor?' Bu hayvanlığın Türkçesi 'Adam kadını dövüyor'dur! Dolayısı ile 'Ahmet Kural, Sıla’ya şiddet uygulamış' cinsinden zoraki ve tatsız ifadenin doğrusunun da 'dayak' sözünün resmîleştirilip 'şiddet uygulamak' hâline getirilmiş şekli değil, 'Elleri kırılasıca mel’un herif kadını dövmüş, kül tablasını kafasını geçirmiş, perişan etmiş' olması gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
"BU İŞE BİZDE ZATEN DAYAK DENEGELMİŞ"
'Ahmet Kural’ın Sıla’ya 'şiddet uygulaması' denen hadiseye kilitlendik' diyen Murat Bardakçı, medyada olay anlatılırken 'Şiddet uygulama' ifadesinin kullanılmasına tepki göstererek, bu ibarenin kendisine soğuk, resmî ve polis raporlarından çıkmış gibi görünen ıkıntılı bir söz gibi geldiğini ve 'dayak' denilmesi gerektiğine dikkati çekti.
"Herifin biri kadına şimdilerin moda tâbiri ile 'şiddet mi uyguluyor'?"
sorusunu yönelten Murat Bardakçı, "Bu hayvanlığın Türkçesi 'Adam kadını dövüyor'dur! Lisanımızın iki-üç yüz kelime içerisinde sıkışıp kalmadığı zarif zamanlarda 'Hayvan herif kadını dövüyormuş' denmiş, arkasından da 'Elleri kırılsın, her tarafı lime lime olsun inşaallah' misâli ağır bir beddua da ilâve edilmiştir!
DOĞRUSU NE OLMALI?
Dolayısı ile 'Ahmet Kural, Sıla’ya şiddet uygulamış' cinsinden zoraki ve tatsız ifadenin doğrusunun da 'dayak' sözünün resmîleştirilip 'şiddet uygulamak' hâline getirilmiş şekli değil, 'Elleri kırılasıca mel’un herif kadını dövmüş, kül tablasını kafasını geçirmiş, perişan etmiş' olması gerekir" dedi