Mümtaz'er Türköne; Dört gazetenin, aynı manşetle çıkmasının tek açıklaması var...
Zaman yazarı Mümtaz'er Türköne, köşesinde dün aynı başlığı manşetlerine çıkaran dört gazeteyi yazdı.
Dün Akşam, Yeni Şafak, Takvim ve Star gazeteleri Hesap Zamanı manşeti ile çıkmış ve deyim yerindeyse pişti olmuşlardı. Türköne, bu gört gazetenin hükümetin "Kriz Merkezi" tarafından alınan kararlarını uyguladığını ileri sürdü ve şöyle yazdı:
"Yandaş Medya'nın aynı Merkez'den çıkan "Hesap Zamanı" manşetini, eski zamanlardan kalma bir "psikolojik savaş" örneği"
Başbakan Erdoğan'a diktatör diyenlerin aslında bu savaş mantığına tepki gösterdiğini de ileri süren Türköne, bu stratejinin çökmüş olduğunu da ileri sürdü:
"Strateji çökmüş durumda, sadece farkında değiller."
İşte Türköne'nin yazısından çarpıcı bir bölüm:
Hükümeti destekleyen dört gazetenin, dün aynı manşetle çıkmasının tek açıklaması var. Bir "Kriz Merkezi" Soma Faciası'nın iletişim stratejisini yürütüyor. Bu Merkez'de durum değerlendirmesi yapılıyor, alınan kararlar ve belirlenen strateji uygulanıyor.
"Hesap Verme Zamanı" diye başlığa geçen suçlu, doğrudan Soma kömür madenini işleten şirket. Haberin gerekçesi ise Şirket mensuplarının mahkeme tarafından tutuklanması. Arka planda işleyen stratejik akıl, bu savaşın kazanılması için Şirket'in feda edilmesi gerektiğine karar vermiş. Şirket yöneticilerine yaptırılan ve fiyasko ile sonuçlanan basın toplantısının da aynı merkezin eseri olduğu anlaşılıyor. Malum, kazanın hemen ertesinde Başbakan -ve dolayısıyla aynı medya- Şirket'e sahip çıkmış ve hatta aklamıştı. Basın toplantısı stratejinin işlemediğini gösterdi ve ertesinde Şirket kamuoyunu teskin etmek için aslanlara yem olarak atıldı.
(...)
300 kişinin hayatını kaybettiği bir faciaya savaş mantığı ile yaklaşmak, peşinen insan hayatını basit bir araç mertebesine indirgemek demek. Hükümet'in Soma'da sergilediği savunma savaşlarına özgü teknik-kriz yönetimin, kendisine destek veren vicdan sahibi köşe yazarlarını bile nasıl zorladığını görebilirsiniz. Vicdanı olanlar Hükümet'i eleştirmeseler bile, ister istemez benzer kazaların nasıl önleneceğini sorguluyorlar. Bu kazanın siyasî sorumluluğu söz konusu edilmeden, bu sorgulamayı yapmak mümkün mü? Bir savaş sürüyor, ölenlerin de öleceklerin de hayatının bir değeri yok. Savaş siyaseti samimi sorgulamanın önünde dev gibi bir engel olarak duruyor.
Yandaş Medya'nın aynı Merkez'den çıkan "Hesap Zamanı" manşetini, eski zamanlardan kalma bir "psikolojik savaş" örneği olarak takip etmeyi deneyin. "Alın size suçlu, başkasını yedirmeyiz" demiş oluyorlar. Ya aynı şartlarda çalışmaya devam eden diğer madenlerdeki işçi-insanlar?
Strateji çökmüş durumda, sadece farkında değiller.