14 Eki 2007 12:32 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:51

MÜJDE AR'IN DEDİĞİNİ EN İYİ 70'LİLER ANLADI!..CAN DÜNDAR,"GAZOZ OLAYININ" TARİHÇESİNİ YAZDI!..

Gazoz,sanki bizim içimizdeki tecavüzcünün meşrubatıydı."Kirli emeller"imizi köpürten bir "hararet giderici"ydi.İlaç eşliğinde içildiğinde kesin etkiliydi.Bir kez içen kızlar gözlerini dağınık bir yatakta açar ve ondan sonra...

Ergenlikte zihnimize yer eden ve büyüdükçe bilinçaltımıza ittiğimiz o baloncuklu korkuyu Müjde Ar uyandırdı. NTV'de başlayan "Haydi Gel Bizimle Ol"un ilk programında, kıkırdayarak "Gazozcu Bedri"yi anlatıverdi:
"Gazoz kapağımı Bedri açtı ama içine akıtmadı."
Evet, söylediği tastamam buydu.
Program konuğu Cem Yılmaz bu teşbihin "literatüre gireceğini" söylediyse de Müjde Ar, argo literatüründe "gazoz açma"nın "bekaret bozma" manasında kullanımına rastlanmadığını belirtti.
O aslında, gazoz kadar sade bir şey anlatmak istemişti:
"Gençler okul kapılarında satılan içeceklere rağbet etmemeliydi. Çünkü içine bir şeyler atılmış olabilirdi."
Bahse konu Bedri, telefonla yayına bağlanamadı ama işin aslını basına anlattı:
"12-13 yaşlarındaydık. Okul çıkışıydı yanlış hatırlamıyorsam. Müjde yanıma gelip Çamlıca gazozunun kapağını açamadığını söyleyerek benden yardım istedi. Ben de açıp verdim. Hepsi bu kadar..."
Çokları anlamadı.
Bazıları Müjde Ar'ın aslen "kurdele kesmeyi" (Bkz: "Kadın Argo Sözlüğü") kastettiği halde lafı çevirdiğini sandı.
Oysa bizler, neden bahsettiğini çok iyi anladık; ilk duyuşta anladık.
Bizler, yani 70'li yıllarda, gazozun altından çıkacak çapanoğlunun korkusundan o gazozu açamayan, içemeyen gençler...
Şimdikilere komik gelebilir:
Biz "gazoz nesliyiz".
Çamlıca'dan dökülmeyiz.

Neslimin meşrubatı

70'lerin kızları, gençliklerini bu "gazoz korkusu"na kurban ettiler.
Oğlanlarsa bu korku yüzünden, "arkadaşlık teklif ettikleri" kızlara ağız tadıyla bir gazoz ikram edemediler.
Çünkü iffetli anneler, kapağı meçhul ellerce açılan bir gazozun nelere mal olabileceğini bilir, kızlarını adamakıllı tembihlerdi:
"Aman kızım! Asla bilmediğin yerde gazoz içme... İçeceksen de kapağını kendin aç!"
Gazoz, sanki bizim içimizdeki tecavüzcünün meşrubatıydı.
"Kirli emeller"imizi köpürten bir "hararet giderici"ydi.
İlaç eşliğinde içildiğinde kesin etkiliydi.
Bir kez içen kızlar gözlerini dağınık bir yatakta açar ve ondan sonra satıldıkları genelevde hep içmek isterlerdi.
Bu "dunganga masalı" öyle çok anlatılmıştı ki, kızlarına bir gazoz ısmarlamak için izin rica ettiğimiz anneler bize Önder Somer veya Nuri Alço'ymuşuz gibi davranırdı.

İlaçlı gazoz sahnesi

60'larda içine leblebi atıp içilen zavallı Çamlıca Gazozu'nu 70'lerde Önder Somer, 80'lerde de Nuri Alço, tehlikeli bir afrodizyak haline sokmuştu.
Alço, okul çıkışı meşhur etme vaadiyle kandırıp lüks döşenmiş evine götürdüğü masum liseli kızları, maroken koltuğundan uzun uzun süzer ve kocaman altın yüzüklü eliyle, üç düğmesi açık gömleğinin aralığından görünen altın zinciriyle oynarken dudaklarına yapıştırdığı şeytani tebessümle bitirici soruyu sorardı:
"Soğuk bir gazoz ister misin yavrum?"
Ürkek ceylan, bu centilmenin teklifini kabul ettiğinde tuzağa düşmüş olurdu.
Nuri ayağa kalkar, beyaz bir rugan ayakkabıyla nihayetlenen beyaz pantolonunun ardında bardağa gazozu doldurduktan sonra, afilli ceketinin iç cebinden gizlice çıkardığı toz şeklindeki uyuşturucuyu gazozun kabarcıkları arasına boca ederdi.
İyi aile kızı, ilk yudumu alınca yüzünü ekşitir, sonra da "Başım dönüyor" diyerek oracığa kıvrılırdı.
Ve Alço, avını dişleyip ağaç dalına taşıyan bir leopar edasıyla haince gülümseyerek, baygın kızı saten çarşaflı yatağa sürüklerdi.

Satış
70'lerin erotik mizah pespayeliği bitmişti.
O yüzden, arada ne olduğunu gösterm