15 Kas 2017 09:51
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 23:16
Müjdat Gezen Uğur Dündar'ı böyle savundu! FETÖ'cü iddialarına esprili cevap!
Müjdat Gezen Uğur Dündar'a yapılan FETÖ'cü iddialarına cevap veren bir mektup yazdı. Uğur Dündar da bu mektubu köşesinden yayınladı.
Usta gazeteci Uğur Dündar bugün Sözcü gazetesindeki köşesinde usta tiyatrocu Müjdat Gezen'in görüşlerine yer verdi. Dündar'a yöneltilen FETÖ iddiasına sert tepki gösteren Gezen, "Kim hangi konuda ne gerekçeyle düğmeye bastıysa bu ara seni FETÖ'cü yapmak için özel bir çaba sarf ediliyor!" diye belirtti.
Gezen, Dündar'ın yanında olduğunu ifade ederek, "Bütün vicdan sahibi namuslu insanlar senin yanında. Namussuzlara gelince… Hiç gelmeyelim daha iyi!.." dedi.
Uğur Dündar'ın köşesine taşıdığı, Müjdat Gezen'in ise Dündar'a sahip çıkarak FETÖ iddiasına karşı kaleme aldığı o yazı şu şekilde:
“Sevgili Uğur,
İki sezondur Yılmaz Özdil'in Köşe Yazıları adlı oyununu oynuyorum. Orada Hitit tarihinde kralların kralı olarak bilinen 'Şuppiluliuma'nın adını verdiğimiz skeç çok güldürüyor. Zaten Yılmaz'ın özelliği bu değil mi?.. Güldür, düşündür. Hikaye şöyle:
Gazeteci arkadaşımız Musa Ağacık -senin de bildiğin gibi çok esprili bir insandır- günün birinde sevgili Nedim Şener'i telefonla arıyor. Nedim'in sekreteri: 'Kim arıyor diyelim?' diye sorunca Musa: 'Şuppiluliuma'nın yiğeni Musaliluma arıyor dersiniz' diyor. Bu konuşma dinlemeye takılıyor. Polis Şuppiluliuma'nın peşine düşüyor.
Böylece aradan iki bin yıl geçmiş olmasına karşın Şuppiluliuma, Ergenekon kumpasından aranmaya başlanıyor!..
* * *
Ben Şuppiluliuma'nın, gözleri faltaşı gibi açık şekilde düşünen heykelini görünce Uğur'a sordum: 'Bu adam gerçekten böyle miydi, yoksa aranmaya başladıktan sonra mı bu hale geldi?' diye. Uğur tanışmış adamla 'Aynen böyleydi' dedi…
Uğur'un konuşmasını yadırgamadım. Çünkü ikisi de FETÖCÜ'dür!..
* * *
Sevgili Uğur, bu son cümleyi oyuna yeni koydum. Kim hangi konuda ne gerekçeyle düğmeye bastıysa bu ara seni FETÖ'cü yapmak için özel bir çaba sarfediliyor! Benim korkum bizim Şuppili'nin de senin yüzünden gümbürtüye gidecek olması!..
Güldüğünü görür gibiyim ama sakın gülme! Daha önce benzer durumlar olmadı mı? Nedim Şener, FETÖ'nün kurduğu Odatv kumpasından önce bir telefon konuşmasında sana 'Ey ulu Zeus' diye hitap ettiği, senin de ona 'Buyur Apollon' diye cevap verdiğinde bu konuşma tapelere 'Ey ulu deyyus' diye yazılmadı mı?..
Ben Şuppili'yi senin kadar tanımam. Ona yanmam ama sana yanarım!..
* * *
Şuppili'yi Yılmaz'a sordum 'Abi, O'nun suçu Uğur abininkinden fazla, çünkü adam ayrıca süzme Ergenekoncu' dedi.
* * *
Ben çocukların acı çekiyor, ailen dertleniyor diye üzülüyorum. Yoksa bu iftiralar sana asla yapışmaz. O nedenle içim rahat…
Halk Arenası ve Sözcü'ye aynen devam…
Bütün vicdan sahibi namuslu insanlar senin yanında. Namussuzlara gelince… Hiç gelmeyelim daha iyi!..
Çocuklarına de ki 'Evlatlarım, bunlar sizi üzmesin. Çünkü hangi iftirayı atarlarsa atsınlar, babanızın mutlaka onlara verecek bir cevabı olur… Hatta birileri hâlâ babamızın mesleki faaliyetlerinden ürküyor olmalılar ki, iftiralarla, baskılarla susturmaya çalışıyorlar diye sevinin…'
Diğerlerinin yanına ilave ettiğin yeni meslek şeref madalyan hayırlı uğurlu olsun, sevgiyle kal canım kardeşim.
Ağabeyin Müjdat”
Gezen, Dündar'ın yanında olduğunu ifade ederek, "Bütün vicdan sahibi namuslu insanlar senin yanında. Namussuzlara gelince… Hiç gelmeyelim daha iyi!.." dedi.
Uğur Dündar'ın köşesine taşıdığı, Müjdat Gezen'in ise Dündar'a sahip çıkarak FETÖ iddiasına karşı kaleme aldığı o yazı şu şekilde:
“Sevgili Uğur,
İki sezondur Yılmaz Özdil'in Köşe Yazıları adlı oyununu oynuyorum. Orada Hitit tarihinde kralların kralı olarak bilinen 'Şuppiluliuma'nın adını verdiğimiz skeç çok güldürüyor. Zaten Yılmaz'ın özelliği bu değil mi?.. Güldür, düşündür. Hikaye şöyle:
Gazeteci arkadaşımız Musa Ağacık -senin de bildiğin gibi çok esprili bir insandır- günün birinde sevgili Nedim Şener'i telefonla arıyor. Nedim'in sekreteri: 'Kim arıyor diyelim?' diye sorunca Musa: 'Şuppiluliuma'nın yiğeni Musaliluma arıyor dersiniz' diyor. Bu konuşma dinlemeye takılıyor. Polis Şuppiluliuma'nın peşine düşüyor.
Böylece aradan iki bin yıl geçmiş olmasına karşın Şuppiluliuma, Ergenekon kumpasından aranmaya başlanıyor!..
* * *
Ben Şuppiluliuma'nın, gözleri faltaşı gibi açık şekilde düşünen heykelini görünce Uğur'a sordum: 'Bu adam gerçekten böyle miydi, yoksa aranmaya başladıktan sonra mı bu hale geldi?' diye. Uğur tanışmış adamla 'Aynen böyleydi' dedi…
Uğur'un konuşmasını yadırgamadım. Çünkü ikisi de FETÖCÜ'dür!..
* * *
Sevgili Uğur, bu son cümleyi oyuna yeni koydum. Kim hangi konuda ne gerekçeyle düğmeye bastıysa bu ara seni FETÖ'cü yapmak için özel bir çaba sarfediliyor! Benim korkum bizim Şuppili'nin de senin yüzünden gümbürtüye gidecek olması!..
Güldüğünü görür gibiyim ama sakın gülme! Daha önce benzer durumlar olmadı mı? Nedim Şener, FETÖ'nün kurduğu Odatv kumpasından önce bir telefon konuşmasında sana 'Ey ulu Zeus' diye hitap ettiği, senin de ona 'Buyur Apollon' diye cevap verdiğinde bu konuşma tapelere 'Ey ulu deyyus' diye yazılmadı mı?..
Ben Şuppili'yi senin kadar tanımam. Ona yanmam ama sana yanarım!..
* * *
Şuppili'yi Yılmaz'a sordum 'Abi, O'nun suçu Uğur abininkinden fazla, çünkü adam ayrıca süzme Ergenekoncu' dedi.
* * *
Ben çocukların acı çekiyor, ailen dertleniyor diye üzülüyorum. Yoksa bu iftiralar sana asla yapışmaz. O nedenle içim rahat…
Halk Arenası ve Sözcü'ye aynen devam…
Bütün vicdan sahibi namuslu insanlar senin yanında. Namussuzlara gelince… Hiç gelmeyelim daha iyi!..
Çocuklarına de ki 'Evlatlarım, bunlar sizi üzmesin. Çünkü hangi iftirayı atarlarsa atsınlar, babanızın mutlaka onlara verecek bir cevabı olur… Hatta birileri hâlâ babamızın mesleki faaliyetlerinden ürküyor olmalılar ki, iftiralarla, baskılarla susturmaya çalışıyorlar diye sevinin…'
Diğerlerinin yanına ilave ettiğin yeni meslek şeref madalyan hayırlı uğurlu olsun, sevgiyle kal canım kardeşim.
Ağabeyin Müjdat”