MUHTEŞEM YÜZYIL'IN İPİNİ ÇEKEN ASLINDA NE?
Muhteşem Yüzyıl dizisinin yarattığı polemik rüzgarı dinmemişken, Medyaradar Sinema-TV yazarı Murat Tolga Şen'den çarpıcı bir tespit daha&...
Muhteşem Yüzyıl tartışması bitmiyor, tespitlerin ardı arkası
kesilmiyor. Kimi, dizinin gündeme gelmesinin Patriot’ları kamuoyu
tepkisi yaratmadan usulca geçirmek için olduğunun altını çiziyor,
kimi de, Osmanlı devlet geleneğini diriltmeyi deneyen iktidarın,
Osmanlı’yı sarayda cilveleşen değil de at üstünde fetih yapan bir
‘ecdad’ olarak göstermenin derdine düştüğünü iddia ediyor.
Neyse ne! Sonuçta, ülkemizi yönetenler, hiç karışmamaları gereken
bir şeye karışıp bir dizinin başını yediler. Artık herkes farkında;
Muhteşem Yüzyıl’ın en fazla 3-5 bölüm ömrü kaldı.
İyi de oldu! Neden derseniz; 90 dakika dizi
çekeceğiz/yayınlayacağız diye hikayeyi o kadar yaydılar, o kadar
gereksiz, hayali eklemeler, çıkarmalar yaptılar, zaman o kadar
yavaş aktı ki, bu dizi final yapması gereken noktaya çok bölüm önce
ulaşmıştı.
‘Reyting yumurtlayan dizi kesilmez’ diyerek, tarihi bir diziyi bu
kadar sündürmenin ne alemi vardı hiç bilmiyorum! 90 dakikalık
bölümlerle en fazla bir, hadi bilemedim iki sezon (yine sıkar ya)
sürecek bir hikâyeyle buraya kadar…
Hollywood öğretti bunu bizimkilere… Hikâyeyi zenginleştirmek için
küçük dramatik eklemeler yapmak işin doğalı sayıldı ama bu kadar
gedikli bir gerçek yaşam senaryosu ne mümkün! Osmanlı, hele de
Kanuni’yi ‘muhteşem’ yapan yükseliş dönemi, gerçeğin içine bu kadar
hayal sıkmayı kaldırmayacak kadar hassas bir konu…
Mesela, Cansu Dere’nin oynadığı “Firuze” karakteri… Osmanlı’da
böyle bir kadın yok, varsa bile bilmiyoruz. Firuze, Cansu Dere’nin
seyircisini de diziye çekebilmek için pattadanak kurgulanmış,
hayali bir karakter… Güya casus ama o kadar özensizce sokuluyor ki
senaryoya, casus diye diziye adrenalin katacak sandığımız kadın da
bir anda perişan bir aşığa dönüşüyor.
Benim bile “Bu nasıl Kanuni, Julio Iglesias gibi mübarek” diyesim
geldi artık. Ama işte hep o 90 dakikanın suçu… Kanuni’yi at
üzerinde “saldırın yiğitlerim” diye bir dakika göstermek için
harcayacağınız paraya, aşk güzellemeleriyle dolu 4 tane 90
dakikalık saray içi bölüm çekebiliyorsunuz. Dizilerimiz hep
özlediğimiz gibi 45-50 dakika olabilseydi
çok cengaver, az âşık bir Kanuni izleyebilecektik
şüphesiz.
Olmadı, başka sefere… Tabi şu iklimde, TRT’den başka tarihi dizi
çekmeye kimin cesareti kaldı o da ayrıca tartışılır.
Twitter.com/murattolga