MUHTEŞEM YÜZYIL'A MUHTEŞEM ELEŞTİRİLER; "KİM YAZDİ BU YAZİYİ ÇABİK BULİP GETİRİN"
Başbakan Erdoğan tarafından geçtiğimiz hafta yeniden gündeme getirilen Muhteşem Yüzyıl'a eleştiri yağıyor!
Sabah Gazetesi Televizyon Eleştirmeni Yüksel Aytuğ'un daimi
okurlarından Taner Öztürk Muhteşem Yüzyıl dizisine tam anlamıyla
'Muhteşem' eleştirilerde bulundu..
İŞTE O 'MUHTEŞEM' ÇARPIKLIKLAR :
1- Elimizdeki tarihi bilgilere göre Valide Sultan'ın
ölüm tarihi 19 Mart 1534. Dizimizdeki kurguya göre 1533 çünkü
Pargalı İbrahim, Doğu seferine Ekim 1533'te çıkıyor ve Ocak 1936'da
Kanuni ile geri dönüyor. Şehzade Mustafa da Saruhan sancağına
1533'te gidiyor. Dizimizde bu iki olay da Valide Sultan'ın
ölümünden sonra gerçekleşiyor. Yani ya tarih yanlış, ya
kurgu...
NEYLE BESLENİYORLAR?
2- Sarayda insanların
ne ile beslendiği veya hangi anti-aging kremi kullandığı ayrı bir
muamma. 14 senede sakalları uzamaktan başka yaşlılık belirtisi
göstermeyen erkekler ve hiç kırışıklıkları olmayan kadınlara
nazaran şehzadelerimiz ve küçük sultanımız üçer beşer yaş
atlamaktadır. Kanuni, 11 Haziran 1534'te Doğu seferine çıkarken
vedalaştığı Mihrimah Sultan 8-9 yaşlarında bir kız ve Şehzade
Mehmed 10-11 yaşlarında bir çocuk iken, Kanuni 8 Ocak 1536'da yani
1.5 yıl sonra döndüğünde karşılayan (28 yaşındaki bir oyuncumuz
tarafından canlandırılan) 14 yaşındaki Mihrimah Sultan'ımız ve (24
yaşındaki bir oyuncumuz tarafından canlandırılan) 15 yaşındaki
Şehzade Mehmed'imiz 'Sarayda bir alacakaranlık kuşağı var'
düşüncemi güçlendirmektedir.
ESTETİK İLERİYMİŞ
3- Hiçbir gerçekliği
olmayan, sadece bir aşk hikayesi yaratmak için kurgulanan
(Oyuncuların gerçek yaşları birbirine yakın olsa da) 45
yaşlarındaki Taşlıcalı Yahya ile 14 yaşındaki Mihrimah Sultan olayı
da biraz abesle iştigaldir.
4- Yüzü yanan Hürrem'in ve yüzü dağılan Gülşah Hatun'un eski
hallerine dönmeleri de estetik cerrahinin 16'ncı yüzyılda ne kadar
ileri gittiğini göstermektedir.
5- Dallas'a rahmet okutturacak kadar entrikanın döndüğü haremde,
kimin hangi yetkiye sahip olduğu, kimin ne iş yaptığı da ayrı bir
muammadır.
6- Haremde yaşasalar da, hadım ağalardan başka erkeklerle de
devamlı karşılaşan, başta Hürrem ve Hatice Sultan olmak üzere diğer
sultanların bilhassa göğüs dekolteleri o döneme pek uygun
düşmemektedir.
14 YILDA DÜZELMEZ Mİ?
7- Bütün entrikaların
içinde bilfiil bulunan ve evlendirilmekten başka ceza verilmeyen
Nigar Hatun'un kaç nikah daha yapacağı ayrı bir merak
konusudur.
8- Meral Okay'ın vefatından sonra karakterlerde oluşan
inişliçıkışlı ruh halleri yüzünden dizinin başında yazan yazının
'Meral Okay'ın anısına ihaneten' olarak değişmesi gerekli değil
midir?
9- Acaba flaş oyunculara ödenen ücretlerden dolayı makyözlerin,
oyuncu seçenlerin, senaristlerin ve tarihçilerin ücretleri
kesintiye uğrayıp da, onların da 'Aman canım, salla başını al
maaşını' düşüncesi ile hareket etmesi olası mıdır?
Daha yazacak çok şey var ama sarayda 14 yıl kaldığı halde
Türkçesini düzeltemeyen Hürrem Sultan'ın o Türkçesi ile bağırışını
duyar gibi oluyorum:
'Kim yazdi bu yaziyi, çabik bulip getirin.'
Kalın sağlıcakla..."