Muharrem İnce mitinge davet edildi mi? Kılıçdaroğlu: "Aradım ama ulaşamadım"
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı canlı yayında açıklamalarda bulundu. Muharrem İnce'yi mitinge davet etmek için aradığını ama ulaşamadığını da söyleyen Kılıçdaroğlu, "İnce beni destekliyor mu bilmiyorum. Destekleme konusunda görüşmemiz olmadı." dedi.
Seçime saatler kala siyasiler son hazırlıklarını yapıyor. CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara mitinginin ardından Fox'ta canlı yayında soruları yanıtladı. Gündemde olan çelik yelek konusuna değinen Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce ile ilgili de konuştu. Kılıçdaroğlu, "Bugün Ankara'daki mitinge davet etmek içinde aradım ama ulaşamadım." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Seçim öncesi bütün yurttaşlarımdan şunu bekliyorum, herkes oyunu kullansın. Bu seçim sıradan bir seçim değil. Ya demokrasiyi gerçekten getireceğiz ya da demokrasiyi tarihin çöpüne atacağız. Eğer muhalefet kazanırsa darbe olacak dediler. Sayın Erdoğan'ın da diğerlerinin ifadeleri ürkütücü. Sandığa gidip oy kullanacağız. Bütün bunlara baktığımızda elbette kaygılanmamak mümkün değil. İktidar sahipleri halkın oylarıyla gitmeleri gerekir gibi bir tablo çıkarsa 'biz gitmeyeceğiz' diye mesaj veriyorlar. Kimsiniz siz? Kendinizi halkın üzerinde mi görüyorsunuz? Tıpış tıpış gideceksiniz. Öncelikle iktidar sahiplerinin bu mesajları vermesinin temelinde şu yatıyor; vatandaşları sandığa gitmekten nasıl alıkoyabilirim? Tüm vatandaşlarım tam bir bayram havası içinde oyunu kullansın.
'İLK KEZ BU KADAR CİDDİ HAZIRLIK YAPTIK'
Tam bir güvenlik içinde sonuçlar belli olacak. Tüm oy kullanılacak yerlerde gönüllü avukatlarımız olacak. Bu seçime ilk kez bu kadar gerçekten ciddi bir çalışmayla yaklaştık ve bu çalışmayı 1.5 yıllık süre sonunda tamamladık. Partimizde özel çalışmalar yapıldı, eğitimler verildi, denemeler yapıldı. Sonucu bize bildirin dendi. Tam 4 kez deneme yapıldı. İlk kez bu kadar ciddi hazırlık yaptık. Bizim dışımızda ittifak ortaklarımızın da hazırlıkları var.
VATANDAŞLAR SONUÇLARA NASIL GÜVENECEK?
Vatandaş sonuçlara şöyle güvenecek, biz sonuçları yayınlayacağız. Diyelim ki Yüksek Seçim Kurulu'nun, Anadolu Ajansı'nın açıklamaları var. Doğruysa sorun yok. Yanlış olduğu takdirde hemen tutanakları koyacağız, bu yanlıştır diyeceğiz. Bütün tutanaklar elimizde olacak. Sadece bizim merkeze de saldırı olabilir. Siyasi partiler arasında en mükemmel dijital altyapıya sahip olan CHP'dir. Bütün olası saldırılara karşı her türlü güvenlik önlemi alındı. Bütün vatandaşlarımız rahat olsun. Zaman zaman bizim sisteme saldırılar oluyor. Bugüne kadar kıramadılar. Teknik ekibimiz mükemmel. İkinci tura kalmayacak. Halk artık tercihini yaptı.
ÇELİK YELEK KONUSU
Ayrıntı vermek istemem. Pek çok kanaldan isimler geliyor. Hemen İçişleri Bakanlığına bildiriyoruz. Koruma arkadaşlar var, onlar da dikkat ediyor. Son 7-8 mitingden başlayarak güvenlik önlemlerinin artırıldığını görüyorum. Miting alanına gelen yurttaşlar daha iyi aranıyor. Bütün polis arkadaşlara teşekkür etmek görevim. Gerçekten büyük bir fedakarlıkla görevlerini yapıyorlar. Öyle bir bakan var ki, kendisini devletin sahibi sanıyor. Siz kalkıyorsunuz yasa dışı talimat veriyorsunuz. Sen İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturuyorsun. Sen yasalara uymak zorundasın. Sen valilere, kaymakamlara yasa dışı talimat veremezsin. Bu şu demek, 'ben yasa dışı iş yapmakta kararlıyım' demektir. Kim oluyorsun sen? Tek başına bunu yapamaz. Yukarıdan talimat almıştır. Talimat veren Erdoğan.
'ERDOĞAN'A ÇAĞRI YAPMAK İSTERİM...'
Bütün kamu görevlileri yasaların gereğini yapmak zorundalar. Kamu görevlileri yasa dışı bir iş yapamazlar. Bu onlar için suç. Yasalar böyle diyor. Sandığın başında bir yargıç var. Partilerin temsilcileri var, ayrıca müşahitler var. Sayım yapılırken de vatandaşlar var. Siz bunlara güvenmiyorsunuz, bana tutanağı ver diyorsunuz. Kim oluyorsunuz? Savaşa mı gidiyoruz, seçim yapıyoruz. Zırhlı araçlar, tutanakları istemeler. Daha bir sürü şey var istedikleri. Size sandığı vermeyeceğiz, iktidarı vermeyeceğiz diyorlar. Aklın ve mantığın alamayacağı ne varsa telaffuz ettiler. Bu doğru değil. Sayın Erdoğan'a da çağrı yapmak isterim. Seçime gidiyoruz, seçimin kazananı Türkiye'dir. Muhalefet de iktidar da demokrasi adına görev yapar. Sanki biri düşman diğeri dost. Ortada düşman yok, hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz. Tercihi halk yapacak.
RUSYA'YA NEDEN UYARI YAPTI?
Doğal olarak şu bana söyledi dersem yanlış olur. Rusya'dan yapılan açıklama için teşekkür ederiz. Karışmayacağız diyorlar. Orada bir sorunumuz yok. Başka bir ülkenin iç işlerine müdahalesini kabul etmeyiz. Bizim Rus halkıyla sorunumuz yok. Tweet'te de onlara Rus dostlarım dedim. Bu uyarıyı yapmak benim görevimdi. Bize ulaşan bilgilerin ardından uyarı yapmak zorunda kaldık. Sizin seçim sisteminize müdahale ederlerse bu bizim iç işlerimize karışmak demektir.
'BİTCOIN ÜZERİNDEN PARA GÖNDERİYORLAR'
Dijital müdahale için yurt dışındaki hacker'larla anlaştıklarını biliyoruz. İletişim Başkanlığı, Türkiye'nin bir kurumu. Bunların hiçbirisi devlet memuru değil, sarayın memuru. İletişim Başkanısın. Sen Türkiye Cumhuriyeti'nin iletişimini yapacaksın. 'Acaba seçimi saray nasıl kazanır?' bunun üzerine çalışıyorlar. Bitcoin üzerinden para gönderiyorlar. Çürüme her alanda görülüyor. Her alanda da nitelikli, ülkesini seven bürokratlar da var.
'MUHARREM İNCE'Yİ ARADIM AMA ULAŞAMADIM'
Montajlar ve diğer şeylerle bel altı vuruşlar doğru değil. Cesaretin varsa çıkarsın karşısına. Montajlarla insanları karalamanın doğru olmadığını düşünen birisiyim. Son 24 saatte Muharrem İnce ile görüşmedim. Hastaneye yattığında görüştüm. Kısa da bir sohbetimiz oldu. Bugün Ankara'daki mitinge davet etmek içinde aradım ama ulaşamadım. Ben Muharrem Bey'in oraya gelmesini, Halil İbrahim Sofrası'na davet ettiğimizi bilmesini isterim. Muharrem İnce beni destekliyor mu bilmiyorum. Destekleme konusunda görüşmemiz olmadı. Erdoğan'ın neyi kastettiğini bilmiyorum. Erdoğan gerçekten bu ülkenin çıkarlarını savunuyorsa seçimin sağlıklı bir ortamda yapılmasını sağlamalıdır. Uygulamalarla sesimi kaydedip birileriyle görüşme yapmışım gibi göstermeye kalktılar. Benim kimlerle görüştüğüm açık. Her şey ortada.
'5'Lİ ÇETELER TÜRKİYE'Yİ SOYDU'
Devleti adaletle yöneteceksiniz. Devlet kinle, öfkeyle yönetilmez. İlla seni alacağım mahkum edeceğim. Yok öyle bir şey. Onu yargıç yapar, siz yapamazsınız. Hiç kimse hakkıyla kazandığı bir şey asla kaybedemez, ona izin vermeyiz. Kim kaybeder? Uyuşturucu baronları. Köklerini kazıyacağım. Bu ülkede olmayacaklar. Onu da hukuk içinde yapacağız. 5'li çeteler Türkiye'yi soydular. Yurt dışına götürülen paraların tamamını geri getireceğiz.
'ÜLKEMİZ UYUŞTURUCU BATAKLIĞINDA'
Türkiye'de gelir dağılımı hiç bu kadar bozulmamıştı. Bir avuç insana milyar dolarlar aktarılıyor. Onlar istemez benim cumhurbaşkanı olmamı. Aracılar koydular, tehdit ettiler. Mevcut iktidar bunları büyüttü. Orta Doğu'nun en büyük uyuşturucu baronunu hapisten çıkardılar. Bizim ülkemiz uyuşturucu bataklığında. Bir kentte yaptığım toplantıda uyuşturucu kullanımının 14 yaşına indiğini söylediler. Her gelir grubuna göre uyuşturucu satılıyor. Bunların tamamını polis biliyor. Siyasi otorite yakalanmalarına izin vermiyor.
'DEVLET VATANDAŞA HESAP VERECEK'
Merkez Bankasının başkanının ismini söyleyemem. Merkez Bankasının başına gelecek kişi içerde ve dışarda finans çevrelerine güven veren biri olacak. Bizim siyasi hedeflerimiz var. Onlar gerçek Merkez Bankasının işlevi neyse o konuda karar alacaklar. 128 milyar dolar, şöyle ifade edeyim. 6 lider şöyle bir karar aldık, Durum ve Hasar Tespit Komisyonu kuracağız. Bize 15 gün içinde rapor getirin diyeceğiz. Merkez Bankasının 128 milyar dolarından rezervlerine kadar, kamu özel iş birliği ile yapılan ihaleler var, BOTAŞ'ın durumu nedir? Bütün bunların tamamı önümüze gelecek. Biz karar alırken elimizde sağlam veri olması lazım. Süratle Ekonomik Sosyal Konseyi oluşturacağız. Alacağımız her kararı işçisi de, esnafı da, tüccarı da bilecek. Devleti bütün alanlarda saydam hale getireceğiz. Açık olacağız. Devlet vatandaşa hesap verecek.
'HERKES YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA KALDI'
Memur maaşları asgari ücretin 2,5 katıydı. Eridi. Nereye gitti bu para? Asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Yoksulluk sınırı dersek herkes yoksulluk sınırının altında kaldı. Alt gelir gruplarından üst gelir gruplarına transfer yapılıyor. Biz birden fazla alanda adım atarak Türkiye'yi rahatlatacağız. Avrupa Birliği ile 3 ay içinde vizeyi kaldıracağız. Samandağ'dan başlayıp Mersin'e kadar olan havzayı Akdeniz'in en çok üretim yapan havzası haline getireceğiz. Elektriğin maliyetini 4 cent'e kadar düşüreceğiz. Üniversitelerle ilgili mükemmel kararlar alacağız. Bizim hedefimiz kişi başı geliri 25 bin dolara çıkarmak. Şimdi yerlerde sürünüyoruz.
'TÜRKİYE DÜŞÜNDÜĞÜNÜZDEN DAHA ZENGİN'
Memur daha iyi bir gelir elde edecek. Para var. Türkiye düşündüğünüzden daha zengin bir ülke. Elin oğluna var, vatandaşa, çiftçiye gelince yok. Kaynaklar o kadar dengesiz yerlere tahsis edildi ki sorunlar çıktı. Siz devleti nasıl soyarsınız? Şehir içi hastaneleri de açacağız. Şehir dışına yapılanları kapatmayacağız. İsteyen istediğine gitsin. Türkiye bütün soygunlara rağmen ayakta. Soygunları bitireceğiz. Oturacağız, halka neyi ne kadar vereceğimizi, veremiyorsak neden veremeyeceğimizi anlatacağız. Herkes bilecek.
100 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI NE ZAMAN YAPILACAK?
Asgari ücreti vergi dışında tutacağız. Ücretliler için ayrı bir vergi tarifesi yapacağız. Devleti yönetmeyi bilmiyorlar. Cumhuriyetin 100. yılında atamaları yapacağız. Tüm köy okullarını açacağız, o okullarda öğretmenler olacak. Aile hekimlerinin olduğu yerde en az 5-6 tane sosyal hizmet uzmanı olacak. Ailenin ekonomik durumu, yaşlı var mı, engelli var mı, ev kirada mı? Bütün bunlara bakacak ve rapor hazırlayacak. Aile Destekleri Sigortası tarafından para yatırılacak. En az neresinden bakılırsa 30-40 bin sosyologun istihdamını zorunlu kılıyor. Kırsalda ziraat mühendisi, ziraat teknisyeni ve veterinerler hayvancılık yapılan bütün köylerde olacak.