Muhalif Tv'lerde Neler Oluyor? +1 Ve Ulusal Kanal'ın Patronlarına Öneriler!
Özellikle Gezi Olayları ile farkındalık yaratan ve AB izleyici grubunda izlenilirliklerini arttıran muhalif kanallar şu aralar sıkıntılı. Seçimlerden sonra büyük oranda düşüş yaşıyorlar...
Tek tek ele alalım ve hakkında taze haberler çıkan +1 ile başlayalım:
Büyük umutlarla antene çıkmıştı +1. Medya sektöründe heyecan yaratmıştı. Nasıl yaratmasın ki? Duayen televizyon habercisi Uğur Dündar vardı başında. Yayına başladı, heyhat! Dağ fare doğurmuştu...
Belli ki parasızdı patronu ya da para harcamak istemiyordu. Zaten kısa bir süre sonra Uğur Dündar ve ekibi ile yollar ayrıldı. Neden belki parasızlıktı belki de içeriğe müdahale...
Sonra bir başka duayen, Can Dündar geçti dümene. Artık kaptan köşkünde Can Dündar vardı. Ancak O da dayanamadı. Bir kaç kez "git-gel"ler yaşadıktan sonra eveli gün kesin olarak -ekibi ile birlikte- ayrıldı.
Şimdi 6-7 genç insan +1'i yüklenmişler götürmeye çalışıyorlar. Tabi onlar da ne kadar dayanır bilemem. Çünkü Ocak'tan bu yana maaş alamıyorlar.
+1'in patronuna önerilerim:
1- Öncelikle elinde kalan bu 5-6 gence sahip çık. Paralarını öde.
2- Televizyonun başına daha az sansasyonel -ve tabi astronomik ücretler istemeyen-ancak profesyonel isimleri getir. Yavaş yavaş büyümeye çalış. Bu isimleri bulamıyorsan elinde kalan arkadaşlarına sor. Onlar piyasayı senden daha iyi biliyorlardır.
3- İşini iyi yapan bir reklam ekibi ile maaş+pirim usulü anlaş.
4- Bunları yapabilmek için paran yoksa ortak bul ya da kanalı sat.
5- Hiç birini yapamıyorsan vur kilidi gitsin!
Gelelim Ulusal Kanal'a...
Ulusal Kanal'ın durumu biraz farklı. Ulusal Kanal, İşçi Partisi'nin -en azından yarı resmi- yayın organı niteliğinde. O nedenle bir çok çalışanı yarı-gönüllü gibi. Para sıkıntıları öyle üst boyutta değil ancak çok rahat gibi de görünmüyorlar... Çalışanlarının gerek maddi ve gerekse manevi birçok sıkıntıları olduğunu biliyorum.
Ulusal Kanal daha geniş kitlelere ulaşmak istiyorsa,
1- İlk olarak İşçi Partisi'nin yarı-resmi yayın organı görünümünden uzaklaşmalıdır.
2- Bunun için haberlerinde daha objektif programlarında daha tarafsız olmalıdır. Yani haberleri yaparken yorum yapmamaya çalışmalı, tartışma programlarında da "karşı taraf"ın yorumcularına yer vermelidir.
3- Ha bi'de biraz para harcayarak stüdyolarını daha izlenir hale getirmelidir. Bunun için öyle astronomik paralara gerek yok. Ancak yaratıcı kafalara ihtiyaç var.
Bunları yaparsanız daha fazla izlenirsiniz. Yok yapmazsanız, "Gezi" ya da "1 Mayıs" gibi olayların dışında tercih edilmeyen, kendi çalıp kendi oynayan bir kanal olmaya devam edersiniz. Benden söylemesi...
Halk Tv'yi bir sonraki yazımda ele alacağım. Çünkü onların durumları biraz farklı. O kanalda daha önemli durumlar var!
Iyi seyirler...
KESKİN KALEM
Tek tek ele alalım ve hakkında taze haberler çıkan +1 ile başlayalım:
Büyük umutlarla antene çıkmıştı +1. Medya sektöründe heyecan yaratmıştı. Nasıl yaratmasın ki? Duayen televizyon habercisi Uğur Dündar vardı başında. Yayına başladı, heyhat! Dağ fare doğurmuştu...
Belli ki parasızdı patronu ya da para harcamak istemiyordu. Zaten kısa bir süre sonra Uğur Dündar ve ekibi ile yollar ayrıldı. Neden belki parasızlıktı belki de içeriğe müdahale...
Sonra bir başka duayen, Can Dündar geçti dümene. Artık kaptan köşkünde Can Dündar vardı. Ancak O da dayanamadı. Bir kaç kez "git-gel"ler yaşadıktan sonra eveli gün kesin olarak -ekibi ile birlikte- ayrıldı.
Şimdi 6-7 genç insan +1'i yüklenmişler götürmeye çalışıyorlar. Tabi onlar da ne kadar dayanır bilemem. Çünkü Ocak'tan bu yana maaş alamıyorlar.
+1'in patronuna önerilerim:
1- Öncelikle elinde kalan bu 5-6 gence sahip çık. Paralarını öde.
2- Televizyonun başına daha az sansasyonel -ve tabi astronomik ücretler istemeyen-ancak profesyonel isimleri getir. Yavaş yavaş büyümeye çalış. Bu isimleri bulamıyorsan elinde kalan arkadaşlarına sor. Onlar piyasayı senden daha iyi biliyorlardır.
3- İşini iyi yapan bir reklam ekibi ile maaş+pirim usulü anlaş.
4- Bunları yapabilmek için paran yoksa ortak bul ya da kanalı sat.
5- Hiç birini yapamıyorsan vur kilidi gitsin!
Gelelim Ulusal Kanal'a...
Ulusal Kanal'ın durumu biraz farklı. Ulusal Kanal, İşçi Partisi'nin -en azından yarı resmi- yayın organı niteliğinde. O nedenle bir çok çalışanı yarı-gönüllü gibi. Para sıkıntıları öyle üst boyutta değil ancak çok rahat gibi de görünmüyorlar... Çalışanlarının gerek maddi ve gerekse manevi birçok sıkıntıları olduğunu biliyorum.
Ulusal Kanal daha geniş kitlelere ulaşmak istiyorsa,
1- İlk olarak İşçi Partisi'nin yarı-resmi yayın organı görünümünden uzaklaşmalıdır.
2- Bunun için haberlerinde daha objektif programlarında daha tarafsız olmalıdır. Yani haberleri yaparken yorum yapmamaya çalışmalı, tartışma programlarında da "karşı taraf"ın yorumcularına yer vermelidir.
3- Ha bi'de biraz para harcayarak stüdyolarını daha izlenir hale getirmelidir. Bunun için öyle astronomik paralara gerek yok. Ancak yaratıcı kafalara ihtiyaç var.
Bunları yaparsanız daha fazla izlenirsiniz. Yok yapmazsanız, "Gezi" ya da "1 Mayıs" gibi olayların dışında tercih edilmeyen, kendi çalıp kendi oynayan bir kanal olmaya devam edersiniz. Benden söylemesi...
Halk Tv'yi bir sonraki yazımda ele alacağım. Çünkü onların durumları biraz farklı. O kanalda daha önemli durumlar var!
Iyi seyirler...
KESKİN KALEM
