Muhalif kanallarda tehlike çanları çalıyor

Medyaradar yazarı Varol Ersoy, CHP'nin Kılıçdaroğlu karşıtı yayın politikası gerekçesiyle muhalif kanallarla yaptığı sponsorluk ve reklam anlaşmalarını feshetmesinin kanallara yansımasını değerlendirdi.

CHP’nin yaklaşık iki ay önce “Genel Başkan Kılıçdaroğlu karşıtı yayın politikası izliyorlar” gerekçesiyle başta Halk TV olmak üzere CHP’ye yakınlığıyla bilinen kanallarla sponsorluk ve reklam anlaşmalarını feshetmesi, bu kanallarda büyük bir mali krize neden oldu.
Krizden en çok etkilenen kanallar; ambargonun asıl hedefi durumundaki Halk TV, Genel Yayın Yönetmeni ve sahibi Merdan Yanardağ’ın tutukluluk hali süren Tele-1 ve CHP’deki görevlerini fiilen Eren Erdem’e devreden Tuncay Özkan’a yakınlığıyla bilinen KRT…
Bu kadar olmasa da Sözcü TV’ye ve Flash TV’ye olan kaynak akışının da Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nden sonra durma noktasına geldiği belirtiliyor.
***
Her ne kadar CHP, yaklaşan yerel seçimlerden önce bu kararını gözden geçirmek zorundaymış gibi görünse de Genel Merkez’in, parti içinde kızışan genel başkanlık yarışı tamamlanıncaya kadar “elini cebine atmama” politikasını sürdürmesi bekleniyor.
Peki; CHP’nin bu kararı, kanallara nasıl yansıyor?
Tahmin edebileceğiniz gibi tam bir felaket!
Bu kanalların bir çoğunda personel maaşları bir ya da iki ay gecikmeli olarak ödeniyor.
O da şimdilik!
Mevcut gelirle, giderleri karşılamakta büyük zorluk çeken kanal yönetimlerinin de bu durumu her zamanki gibi çalışanlara fatura etmesi yani gazeteci kıyımı yapması bekleniyor.
***
Bir medya kuruluşunun herhangi bir siyasi partiyle bu tür bir “parasal ilişki” içinde olmasını onaylamadığımı, beni takip edenler iyi bilir…
Ancak zamanında bu tür “yanlış ve tehlikeli” yandaşlık ilişkisi içine girenlerin, bu ilişkinin bitmesi durumunda bir “b planları”nın olması gerektiği de açıkça ortada.
Kısacası filler tepişirken olan yine karıncalara oluyor.
Medya patronlarının siyasetçilerle oynadığı Ali Cengiz Oyunları’nın faturası her zamanki gibi çalışanlara çıkıyor.
***
Emin olun CHP’yle yaşanan bu kriz, sözünü ettiğim hiçbir kanalın patronunu iflas ettirmez! Örneğin Cafer Mahiroğlu Bey yine Asos yakınlarındaki lüks villasında siyaseti dizayn etmeye devam eder…
Tıpkı bir zamanlar Aydın Doğan’ın, Ertuğrul Özkök’ün, Dinç Bilgin’in ve Zafer Mutlu’nun yaptığı gibi…
O günlerdeki tepişmenin faturası nasıl binlerce gazeteciye ve basın-yayın emekçisine çıktıysa… Hiç kuşkunuz olmasın; bu sefer de aynı şeyler yaşanır.
Cafer Beyler ve kapıştıkları Eren Beyler purolarını tüttürerek birbirlerini nasıl saf dışı edeceklerinin hesaplarını yaparken medya emekçileri kiralarını ve çocuklarının okul taksitlerini ödeyemez hale gelir!
***
Ha bu arada… Bu durum siyaseten de sadece AKP’nin ve Cumhur İttifakı’nın işine yarar.
AKP ve MHP, bir kaç ay önceki seçimlerde yaptıkları gibi yerel seçimler öncesinde de istedikleri gibi kara propaganda yapma olanağı bulur. Muhalefet ise bu kez bunları yalanlayacak medya bile bulamaz!
Kısacası…
CHP’yi bu durumlara düşüren Kemal ve Eren Beyler…
Sadece onlar değil, kanallarını para karşılığı bu partinin hizmetine sunan tuzu kuru patronlar…
Aklınızı başınıza alın.
Aylardır süren şu soğuk savaşı bitirin ve “paralı haber” ya da “maaşa bağlanmış gazeteci” boyutuna getirmeden ilişkilerinizi normalleştirin…
Binlerce gazetecinin ve aile üyelerinin ekmekleriyle oynamayın.
Tabii; Türk halkının kaderiyle de!