MUHABİRLİK VE DANIŞMANLIK AYNI ANDA YAPILIR MI? KİM BU TÜCCAR GAZETECİLER?
Gazetecilik değerleri her geçen gün düşüyor, çaycılar muhabir, şoförler kameraman yapıldı!
Tüccar magazinciler!
Kaç gündür eskileri yazıyorum, o günlerden magazin gazetecisi bir arkadaşım e-mail yollamış.
Şu anda bir kamu kurumunda çalıştığı gerekçesiyle adını yazmamı istememiş...
Yazdıkları özetle şöyle:
"Bilal anılarını zevkle okuyorum. Yazılarında, satır aralarında hep habercilik, muhabirlik kokusu var. Bugün ise sadece magazin branşında değil, tüm meslekte habercilik yok oldu. Hatırlar mısın, biz otellere görevli olarak giderken, hep kumaş pantolon, ceket, gömlek, kravat giyerdik. Blue jean ile işe gitmeyi ayıp sayardık. Şimdi bazı muhabirler peşmerge gibi, bazıları rocker gibi giyiniyor. Kulağı küpeli erkek muhabir de var, burnu hızmalı bayan muhabir de... Konserlerde filan konuştuklarına kulak kabart bak, kendi aralarında gazeteci gibi değil, sokak ağzıyla ve küfürlü konuşuyorlar. Sağındaki solundaki duyar, ayıplarmış umurlarında değil... Biz sanatçıya 'Siz'le başlayan cümleler kurardık, şimdikiler sanatçıyla itişiyor, yumruk yumruğa kavga ediyor... Devir çok değişti. Özcan Deniz'le Nurgül Yeşilçay örneğini vermişsin. Sanatçı menfaati için, işini yaparken çekinmeden yalan söyleyebiliyor, bir başka arkadaşının adını kolayca kullanabiliyor. Öbürü de bunu öğrenince muhatabına ağzına geleni söyleyebiliyor. Medyanın bir bölümünde de durum farksız. Ucuz adamları işe alıyorlar. Çaycıları muhabir, şoförleri kameraman yapıyorlar. Mesleğin değerleri her geçen gün eriyor kimin umurunda? Ne kadar çok, sanatçı danışmanlığı yapan magazinci var baksana..."
XXXXXX
Arkadaşım haklıydı, işinden kovulan magazin muhabiri bir sanatçıya danışman oluyordu.
Basın ve halkla ilişkiler danışmanı ya da menajer!
Saymaya kalktım, sayıları 10'u buldu, saymaktan vazgeçtim.
Kimi de muhabirliği ve danışmanlığı bir arada yürütüyor,
tüccar gazetecilik yapıyordu...
XXXXXXXX
Bir dönem, çok ünlü bir kadın şarkıcının basın danışmanlığına başlayan eski bir muhabirle karşılaşmış, işini, gücünü sormuştum...
"O kadını bıraktım" dedi...
Şaşırdım sordum: "Neden?"
"Yanında çalışmaya başlayınca yavaş yavaş değişti. Geçen gün elbiselerini kuru temizlemeciye götürmemi istedi. Şoförü izinli diye sesimi çıkarmadım ama çok bozuldum. Dün de evden çıkarken çantasını uzatıp, taşımamı istemesin mi? Orada tepem attı, çantayı elinden aldım, boşalan elini sıktım, 'İşi bırakıyorum' dedim; çantasını geri verdim!"
Bilal ÖZCAN / BUGÜN
