Müge Anlı bir günde 4 cinayeti çözdü! Tarihi rekor!
Yıllardır sunduğu program ile sayısız olayı aydınlatmada önemli rol oynayan Müge Anlı, geçtiğimiz günkü yayınında tam dört cinayet vakasını ekibiyle birlikte çözümlemesiyle herkesi şaşırttı. Sabah Gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ, 'Müge Anlı ile Tatlı Sert' programını kaleme aldı...
"Salı günü Müge Anlı'nın 'Tatlı Sert' programını izlerken gözlerime inanamadım. Bir program içinde tam dört cinayet vakası aydınlatıldı. Bu başarıya futbol deyimleri bile yetmiyor; hattrick artı bir yani...
SEVİLAY AHA
Varan 1: Sevilay Aha, 2011 yılından beri ulaşamadığı annesi Seher Okusal'ı aramak Müge Anlı'ya başvurdu.
18 yaşındaki Sevilay, 2015 yılında teyzesi Peri Hanım'dan bir haber aldı. Peri Hanım ona; "Anneni dayın Mevlüt Okusal öldürdü" dedi.
Müge Anlı, bu çarpıcı iddianın odağındaki Mevlüt Okusal'a ulaşarak yayına davet etti. Mevlüt Okusal iddiaları reddederken, eski eşi Müge Anlı'ya giderek; "Mevlüt, Seher'i öldürdü" dedi ve Seher'in öldürüldükten sonra gömüldüğü yeri gösterdi.
Bu itirafın ardından Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri harekete geçti.
Önce kayıp kadının kardeşi Mevlüt Okusal gözaltına alındı. Ardından bahsi geçen bölgede kazı çalışmaları başladı. Daha fazla dayanamayan Mevlüt Okusal, sorgusunda ablasını öldürdüğünü itiraf ederken, kazı çalışmaları sırasında Seher Okusal'a ait kemikler bulundu. Ardından hakim karşısına çıkan Mevlüt Okusal, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
FİLİZ KARADAVUT
Varan 2: Kayseri'de lise öğrencisi 16 yaşındaki Filiz Karadavut, 17 Eylül 2006 günü kayboldu. Filiz'e ait bir iz bulunamadı. Dosyasına 2007 tarihinde takipsizlik verildi.
Ancak anne Durna Karadavut, ifade vererek; "Aile içinde huzursuzluk olmaması için söylemediğim bir şeyi söylemek istiyorum. Kızım Filiz'in kaybından damadım Umut Çakırer'i şüpheli görüyorum.
Ondan şikayetçiyim" dedi ve soruşturma tekrar başladı.
Enişte Umut, teknik takibe alındı. Altı aylık takibin ardından ekipler, geçtiğimiz Haziran ayının 26'sında Umut Çakırer'i gözaltına aldı. Çakırer, cinayet büroda gözaltındayken suçunu itiraf etti. Filiz'i iple boğduktan sonra cesedi bir mağaraya koyduğunu anlattı. Ancak Filiz Karadavut'un cesedine ulaşılamadı. Eşinin itirafına karşılık abla Çiğdem Çakırer'in iddiası çok farklıydı.