21 Haz 2008 11:01
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:08
"MÜBAREK SABAH ÇALIŞANI DEĞİL SANKİ RAKİBİMİZİN AVUKATI!.." EMRE AKÖZ HINCAL ULUÇ'U TOPA TUTTU!..
Eskiden Sabah'tan aldığı paranın karşılığını,yine Sabah için çalışarak verirdi.Şimdi emeğinin bir kısmını Doğan Grubu'nun hizmetine sundu.Örnek mi?
Doğan'ın savcısı
Meseleyi özetleyeyim: Alper Görmüş, Radikal'in darbe dönemlerinde ' Hürriyetleştiğini' söyledi ve sordu: Böyle bir şey nasıl oluyor? ( Taraf, 17 Haziran )
Dilim döndüğünce bu mekanizmanın nasıl işlediğini anlattım.
Bunun üzerine 3 tepki geldi.
- Hürriyet'te yazan Pinokyo, gayet terbiyesiz bir dille cevap verdi. Üslubu vahimdi, aşağılıktı. Bu ruh halini anlamadım. Belli ki farkında olmadan bir yarasına dokunmuştum. (Özür dilerim.)
Pinokyo yalan söylediği için burnu biraz daha büyüyordu: 28 Şubat (1997) darbe döneminde Org. Çevik Bir'in müdahalesine maruz kaldıktan sonra, Ocak 2004'te Milliyet'i yönetirken, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek ile ' Sarıkız darbesine destek' pazarlığı yapmıştı. (Bakınız: Nokta' da yayınlanan ' Darbe Günlükleri')
Ama neticede Pinokyo, bu tartışmada 'taraftı' çünkü 28 Şubat döneminde Radikal'in başındaydı.
Dilim döndüğünce bu mekanizmanın nasıl işlediğini anlattım.
Bunun üzerine 3 tepki geldi.
- Hürriyet'te yazan Pinokyo, gayet terbiyesiz bir dille cevap verdi. Üslubu vahimdi, aşağılıktı. Bu ruh halini anlamadım. Belli ki farkında olmadan bir yarasına dokunmuştum. (Özür dilerim.)
Pinokyo yalan söylediği için burnu biraz daha büyüyordu: 28 Şubat (1997) darbe döneminde Org. Çevik Bir'in müdahalesine maruz kaldıktan sonra, Ocak 2004'te Milliyet'i yönetirken, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek ile ' Sarıkız darbesine destek' pazarlığı yapmıştı. (Bakınız: Nokta' da yayınlanan ' Darbe Günlükleri')
Ama neticede Pinokyo, bu tartışmada 'taraftı' çünkü 28 Şubat döneminde Radikal'in başındaydı.
- İkinci tepki Radikal'in şimdiki Yayın Yönetmeni İsmet Berkan'dan geldi. O da elbette ( aksi mümkün mü? ) benim kurgumu reddediyor, kendi açıklamalarını getiriyordu.
Ancak, acemi yalancı Pinokyo'nun aksine, bunu gayet düzgün bir üslupla yapıyordu.
Teşekkür ederim.
Ancak, acemi yalancı Pinokyo'nun aksine, bunu gayet düzgün bir üslupla yapıyordu.
Teşekkür ederim.
- Gelelim üçüncüsüne. Dediğim gibi, diğerleri olayın tarafı. Peki, ' sizin' ileri zekâlınıza neler oluyor? (' Bizim' deyince kızıyor.) ' Karşı taraf' zaten cevap vermişken, derdi ne?
Birkaç notla anlatayım:
- Eskiden Sabah'tan aldığı paranın karşılığını, yine Sabah için çalışarak verirdi. Şimdi emeğinin bir kısmını Doğan Grubu'nun hizmetine sundu.
- Örnek mi? Hürriyet 18 haftadır salı günleri bir ' Spor' ilavesi veriyor. Sizinki her hafta ama gerçekten her hafta, orada tam sayfa ' sohbet' yapıyor. Sayfanın tepesindeki standart fotoğrafının üstünde de ' Yazar' ibaresi yer alıyor. (Bu davranışın genel ahlaka ve meslek etiğine uymaması bir yana; bizimkiler mesele etse, tazminatsız kapının önüne koyar.)
- Ben Doğan Grubu hakkında bir şeyi eleştirdiğimde, sanki onların kendilerini savunacak kalemi ve dili yokmuş gibi, karşımda bir de bunu buluyorum. Mübarek Sabah çalışanı değil, rakibimizin avukatı.
- Benim geçen gün yazdıklarımın tüylerini ürperttiğini yazıyor.
Lütfen bu dâhiye yardımcı olun da, yazdıklarımın daha önce yayınlandığını öğrensin, benim katkımın bunları derlemekten ibaret olduğunun farkına varsın.
Ama işiniz zor. Çünkü hoşlanmadığı türde bilgileri öğrenmemek gibi bir huyu var: Mesela Sabah'ın gündelik işleyişiyle hiç ilgilenmediği için, " Sistemden bilgisayarıma girip yazımı okudu " diye yaygara koparmıştı. Çok gülmüştük.
- Başka kuyruk acıları da peşini bırak
Birkaç notla anlatayım:
- Eskiden Sabah'tan aldığı paranın karşılığını, yine Sabah için çalışarak verirdi. Şimdi emeğinin bir kısmını Doğan Grubu'nun hizmetine sundu.
- Örnek mi? Hürriyet 18 haftadır salı günleri bir ' Spor' ilavesi veriyor. Sizinki her hafta ama gerçekten her hafta, orada tam sayfa ' sohbet' yapıyor. Sayfanın tepesindeki standart fotoğrafının üstünde de ' Yazar' ibaresi yer alıyor. (Bu davranışın genel ahlaka ve meslek etiğine uymaması bir yana; bizimkiler mesele etse, tazminatsız kapının önüne koyar.)
- Ben Doğan Grubu hakkında bir şeyi eleştirdiğimde, sanki onların kendilerini savunacak kalemi ve dili yokmuş gibi, karşımda bir de bunu buluyorum. Mübarek Sabah çalışanı değil, rakibimizin avukatı.
- Benim geçen gün yazdıklarımın tüylerini ürperttiğini yazıyor.
Lütfen bu dâhiye yardımcı olun da, yazdıklarımın daha önce yayınlandığını öğrensin, benim katkımın bunları derlemekten ibaret olduğunun farkına varsın.
Ama işiniz zor. Çünkü hoşlanmadığı türde bilgileri öğrenmemek gibi bir huyu var: Mesela Sabah'ın gündelik işleyişiyle hiç ilgilenmediği için, " Sistemden bilgisayarıma girip yazımı okudu " diye yaygara koparmıştı. Çok gülmüştük.
- Başka kuyruk acıları da peşini bırak