MİZANSEN HABER Mİ DEDİNİZ? AHMET HAKAN YENİ ŞAFAK'A SORDU!
Ahmet Hakan, Nedim Şener ile Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki özel telefon görüşmesini 2 gündür manşet yapan Yeni Şafak gazetesine sordu.
Mizansen haber mi dediniz?
NEDİM Şener'in telefonlarını dinlemişler.
Yasal olarak...
Sonra da yaptığı bütün konuşmaları "İddianame"nin ek dosyalarında bir güzel yayınlamışlar.
Dün Sedat Ergin'in de gayet güzel bir şekilde anlattığı gibi...
Nedim'in mahrem hayatı 32 kısım tekmili birden kamunun didiklemelerine açık hale getirilmiş.
***
O konuşmalardan biri:
Kemal Kılıçdaroğlu, Nedim'i arıyor.
Diyor ki:
"Eyüp'te bir kadın ile bir erkek bir mekânda 'burada baş başa oturamazsınız' diye dışarı çıkarıldı. Oraya bir kadın ve bir erkek gazeteci gitse otursa, başına ne geliyor ortaya çıksa".
Yeni Şafak gazetesi, konuşmanın işte bu bölümünden yola çıkarak iki gündür manşetten haber yapıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Nedim'e "mizansen haber" yapması için talimat verdiği iddiasında bulunuyor.
Tabii ki "Davayla ilgisi olmayan mahrem konuşmaların İddianamenin ek bölümünde ne işi var" diye sormayı aklının ucundan bile geçirmeden.
***
Size bir şey söyleyeyim mi?
"Mizansen" sözcüğünün burada hiç işi yok.
Diyelim ki:
Hükümetteki bir bakan Yeni Şafak gazetesinin herhangi bir muhabirini arasa...
"Falanca mekânda başörtülü bir kadını kıyafetinden dolayı aşağılamışlar ve mekândan kovmuşlar. Oraya başörtülü bir kadın muhabirinizi gönderseniz, ne oluyor bir haber yapsanız" dese...
Ben bunu zerre kadar yadırgamam.
Sonuçta...
Yan yana oturan bir kadın ile erkeğe "burada böyle oturamazsınız" denmesi de önemli bir haberdir, başörtülü bir kadının aşağılanarak kovulması da...
Haberin kaynağı kim olursa olsun...
"Gerçekten böyle bir şey oluyor mu?" diye araştırma yapmak, haberciliğin gereğidir
Ahmet Hakan/Hürriyet