28 Haz 2011 09:58 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:30

MİRAÇ KANDİLİNİZ KUTLU OLSUN!

Peygamberimizin göğe yükseldiği kutlu gece nedeniyle Diyanet mesaj yayınladı.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, salıyı çarşambaya bağlayan gece Miraç Kandili'nin idrak edileceğini belirterek, "Bugün Mirac'ın yücelme ve yükselme anlamlarını dikkate alarak insanlığın gelişme, ilerleme ve yükselme kriterlerini yeniden gözden geçirmek zorundayız." dedi.Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Miraç Kandili nedeniyle bir mesaj yayınladı. Görmez, mesajında 28 Haziran 2011 Salı gününü çarşambaya bağlayan gece Miraç Kandili'nin idrak edileceğini belirtti.

İsra ve Mirac'ın; "Peygamber Efendimiz (sav)'in Cenab-ı Allah'ın izni ve keremiyle takdir buyrulan bir zaman diliminde önce Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya; oradan da semaya yaptığı pek çok ilahi hikmet, sır ve bereketi içinde barındıran manevi bir yolculuk" olduğunu söyledi. Görmez, "Bugün bize düşen Miracın metafizik mahiyetini, bütün ayrıntıları ile ele almak değil, miracın ruhu, manası, hikmeti, hakikati ve evrensel mesajları üzerinde yeniden düşünmektir." ifadelerini kullandı. Mübarek gün ve gecelerin bugün eriştiği anlamları ihmal etmeksizin değerlendirmek gerektiğini belirten Görmez, "Kabul etmek gerekir ki, bugün insanlığın geneli için kaygı duymak her bir Müslümanın öncelikli ödevleri arasında yer almaktadır. Bugün Mirac'ın yücelme ve yükselme anlamlarını dikkate alarak insanlığın gelişme, ilerleme ve yükselme kriterlerini yeniden gözden geçirmek zorundayız." görüşlerine yer verdi. Milletlerin ve devletlerin sadece siyasi kudret, ekonomik güç ve teknolojik üstünlükle yükselemeyeceğini kaydeden Görmez, şöyle devam etti: "Dünya ve ahiret dengesine önem veren yüce dinimiz açısından maddi refah, ekonomik gelişme ve üretim elbette önemlidir. Ancak manevi değerleri yok sayan bir maddi kalkınma, haram helal tanımayan bir ekonomik gelişme, insana emeğe ve çevreye saygı duymayan bir üretimin insanı yüceltmediği aşikârdır." Namazın her daim Allah'ın adını yüceltme, onu anma ve hayatın merkezine yerleştirme gibi anlamlar taşıdığını kaydeden Görmez, "Miraçta Sevgili Peygamberimiz (sav) ile Yüce Rabbimiz arasında gerçekleşen diyalog ve selamlaşmanın (tahiyyat) bir Miraç hediyesi olan namazlarımıza yerleştirilmiş olması namazın müminin miracı sayılması bakımından son derece önemlidir. Bu nedenle Mirac-ı Nebi vesilesiyle hem bu gecenin izzet ve itibarına ortak olmak üzere namazlarımızı gereken dikkat ve ciddiyetle eda etmek hem de bu vesileyle indi ilahideki durumumuzu sık sık gözden geçirmemiz gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

Görmez, şöyle devam etti: "Dünyanın gidişatına dikkat kesilmek, insanlığın hissedilir düzeyde maneviyat kaybına maruz kalmasına sebep olan fitnelere karşı uyarılmasına birer vesile olan Kur'an-ı Kerim'in apaçık ve duru mesajlarına kulak kesilmek gerekir. Cenab-ı Allah'ı unutmaya yol açan hile ve desiselere karşı Kur'an'la yenilenmek, namazla dirilmek ve insanlık için hayırlı ümmet müjdesine layık olmak gerekir. Miraç, bütün bu hususları bize hatırlatan yönleriyle her birimiz için bir rahmet ve mağfiret vesilesidir."

Duanın da bir miraç olduğunu ifade eden Görmez, "Dua, Allah ile kul arasında yüksek bir diyalog ve selamlaşmadır; insanın bu dünyadaki yalnızlığını gideren en büyük buluşmadır. Mirac'ın bu engin anlamları üzerinde tefekkür ederken, miracın topraklarında on yıllardır süre gelen, bölgenin ve bütün insanlığın huzur ve barışını tehdit eden zulüm ve haksızlıkları unutmayalım. Yanı başımızda dost, kardeş, komşu ve akraba olduğumuz Suriyeli kardeşlerimizin içine girdikleri kaos ve sıkıntıdan yükselerek kurtulmaları için dua ve niyazda bulunmayı ihmal etmeyelim." açıklamasını yaptı. (CİHAN)