Minyeli Abdullah 47 yıl sonra yeniden mi yazılacak?
Aksiyon dergisine göre, Cumhuriyet çocuğu Hekimoğlu İsmail’in 47 yıl öncesinin Türkiyesi’nde yaşadıklarıyla bugün 17 Aralık sürecinde yaşananlar birbiriyle kesişiyor.
Bir astsubay, 27 Mayıs askeri darbesinin etkisinin sürdüğü yıllarda
takma isimle bir roman yazdı. İnançlı insanların dünyasını ve
yaşadıkları sıkıntıları anlatan Minyeli Abdullah isimli bu roman,
1967 yılından bu yana milyonlarca kişi tarafından okundu,
tartışıldı, filme de çekildi.
O astsubay emekli olduktan sonra kimliğini açıkladı ve 1986 yılında
toplatılan kitap yüzünden yargılandı. Suçlama devlet düzenine karşı
çıkmaktı. Minyeli Abdullah tam 17 kez yargılandı ve hepsinden
beraat etti.
Ölümsüz eserdeki hikaye her ne kadar Mısır’ın Minye şehrinde geçmiş
gibi anlatılsa da aslında hikayenin geçtiği yer Türkiye’ydi.
Rejimin zulmünden kaçabilmek için romanda hikayenin mekanı
değiştirilmiş, Mısır yapılmıştı.
Minyeli Abdullah, yaşanan ortak zulmü anlattığı için milyonlarca
sattı, satmaya devam ediyor. Aksiyon dergisine göre, Cumhuriyet
çocuğu Hekimoğlu İsmail’in 47 yıl öncesinin Türkiyesi’nde
yaşadıklarıyla bugün 17 Aralık sürecinde yaşananlar birbiriyle
kesişiyor. Hatta Minyeli Abdullah’ın o zamanlar uğradığı zulümle
bugünküler birbirine "paralel".
MİNYELİ ABDULLAH ANKARALI ABDULLAH OLACAK
MI?
Dergi bugün yayımlanan son sayısında "Minyeli Abdullah, bugün
yaşanan zulmü de anlatır mı acaba?" sorusunu sordu.
Aksiyon Dergisi, son sayısında, ünlü romanın yazarı ‘sakıncalı
astsubay’ Hekimoğlu İsmail’e yani Ömer Okçu’ya o soruyu sordu.
BUGÜN YORUM ZAMANIDIR
İşte, Aksiyon muhabiriyle Okçu arasında geçen Minyeli Abdullah
diyaloğu:
“Bugün de Minyeli Abdullah gibi toplumu anlatmak istediğiniz bir
roman yazsanız, adını rahatlıkla Ankaralı Abdullah koyabileceğiniz
bir ortamdan bahsetmek mümkün müdür?
Romancı hayalperesttir. Hakikatlerle bir roman yazılamaz ya da zor
yazılır diyelim, o romana mutlaka hayal de karışmalıdır. Çünkü
hayaller yazarı kısıtlı bir alanda çalışmaktan kurtarır, serbest
bırakır. Yazar hayal ettiği ölçüde yazar yani. Ama şunu
söyleyebilirim, bugün yorum zamanıdır. Ne yazsak şahsın yorumuna
bağlı. Basın yayın milletin beynidir. Gözler basın yayındadır. Bu
millet ne düşünüyor, ne diyor? Bu sebepten Ankaralı Abdullah diye
bir roman yazar mıyım bilemiyorum.
MİNYELİ ABDULLAH İLE ASLINDA DERTLERİMİZİ
YAZDIM
Yoksa artık Türkiye'de dinî hayat konusunda özgürlükler tamama
erdi, Müslümanlar arzu ettikleri serbestliğe kavuştu denebilir
mi?
Kanunların hâkimiyeti vardır. Her zaman her yerde kanunlara
takılmadan, karşı gelmeden yolumuza devam etmek zorundayız. Ben
Minyeli Abdullah'ı yazarken, aslında dertlerimizi yazdım. Minyeli
Abdullah'ı yazdığım dönemlerde o günün şartlarına bağlı sıkıntılar
vardı. Yine misalle anlatacak olursak, insanlar oturmuş İslami
kitap okuyorlar, kolluk kuvvetler bu toplantıyı basıyor
oradakilerin hepsini karakola götürüp nezarete atıyorlar. O zaman
devletin yapısını değiştirmek isteyenler vardı. Demek ki her yerde
fikri hareketler, idealistler, maşa olanlar bulunabilir.
HANGİ SAVCI YANGINDAN DOLAYI KİBRİT
FABRİKASINI MAHKEMEYE VEREBİLİR?
Mesela Necip Fazıl muhakeme olurken savcı dedi ki “Necip fazıl
yazdı, Hüseyin Üzmez Ahmet Emin Yalman' a kurşun attı.” Necip Fazıl
ayağa kalktı, “Bu kadar saçma fikir olmaz, hangi savcı bir
yangından dolayı kibrit fabrikasını mahkemeye verebilir?” dedi. Bu
şahane müdafaa ile o mesele kapandı.
Mesela Şevket Eygi yazıyordu, “Bu Cuma Sultanahmet'teyiz!” Sultan
Ahmet Camii tıklım tıklım dolardı. Bunlar hep yaşandı. Diğer yandan
devlet de kendini korumak zorundadır. Kendisini korurken atılan
kurşunlar masumlara da isabet edebiliyor. Serbestlikten ne
anlıyoruz peki? İnsanların insanlarla ilişkileri yorumlara
bağlıdır. Mesela bana aşırı dinci dediler. Dedim, ben dinci
değilim, dindarım. Nurcu dediler, dedim ki, ben Risale-i Nur
talebesiyim. Anladım ki benim hakkımda bildikleri hayali. Mesela
bilirsiniz, potansiyel suçlu tabiri vardır. Potansiyel kelimesi
fizikte geçer. Garajda bulunan otomobilin potansiyel gücü vardır,
hareket edebilir. Potansiyel suçlu da “Bu şahıs suç işleyebilir.”
diye düşünülen kişidir. Dolayısıyla bazı durumlarda işlenmemiş
suçun cezası bile verilir.”
Hekimoğlu İsmail’in Minyeli Abdullah’ı yeniden yazıp yazmama kararı
merakla bekleniyor.