MİNİK SERÇE SEZEN AKSU'DAN İLGİNÇ VASİYET! VİDEO
Saba Tümer'in programına konuk olan Sezen Aksu günün en çok konuşulan ismi oldu.
Show Tv’de Saba Tümer’le Bugün programına kapılarını açan Sezen
Aksu samimi açıklamalar yaptı..
İşte Sezen Aksu’nun programdaki
açıklamaları:
Bir yere gittiğimde sürekli fotoğrafım çekiliyor. Bunun
şöhretin bedeli olduğunu söylüyorlar. Nedir bu, ayet mi? Ben
kesinlikle aynı fikirde değilim. Bu cezayı çekmek zorundasın
diyorlar. Neden çekecekmişim? Beni evde mi bulup ünlü yaptılar?
Herkesin bir hayatı var. Her insanın sahip olduğu haklar var.
Ünlüleri ayrı tutmak yanlış.
İnsanlar hayallerinin peşinden koşmalılar. İzmir’de yaşarken
şarkıcı olmayı aklımdan geçirmezdim. Ama hayallerimin peşinden
koştum.
* Annemler normal olmadığımı düşünürlerdi. 8 yaşımdayken beni Dr.
Bekir Urfalı’ya götürmüşlerdi. Doktor da “Bu kızın canı büyük,
bedeni küçük. Sığmıyor” diyerek normal olduğumu söylemişti. Yıllar
sonra Bekir Bey beni aradı ve “Senin deli olduğunu ailene
söylemedim” dedi.
Ayşecik filmleri izleyip evden kaçardım. Bir gün kafamda
senaryo yazıp bavulumla birlikte evden kaçtım. Kimsenin dikkatini
çekmediğimi anlayınca bir merdiven köşesinde ağlayarak dikkat
çekmeye çalıştım. Nihayet biri benimle ilgilenmiş ve polise teslim
etmişti. Annemle babam kaçtıktan sonra bana çok iyi davrandılar.
Ben de bunu iyi bir şey zannedip 15 gün sonra tekrar kaçtım. Bu kez
annem beni çok kötü dövdü. Bir daha kaçmayı denemedim.
Babamlar evden gidince, ışıkları kapatıp şarkı söylerdim.
Çaktırmadan aşağıda kaç kişinin beni dinlediğine bakardım. Bir gün
“Her Yer Karanlık” diye şarkı söylerken babam saçımdan tutup
“Işıkları açtım” kızım demişti.
10 yıl önce bir gazetede çekilen fotoğrafımda bacaklarım fazla
gözüküyordu. Ben de babam okumadan kalemle eteğimin boyunu uzattım.
O zamanlar çok rahatsız olurdu. Fakat şimdi herkes açılınca benim
dekolteler fazla göze batmıyor.
Babam konsere geldiği zaman bir yerim gözükmesin diye
arkamdaki ışıkları kıstırırdım. Esprilerin dozajını ayarlardım.
Benim bu günlere gelmemde babamın çok katkısı var. Ben onun
gönlünü hoş etmeyi severim.
Bizimkiler mesafeli durmayı severler. Hatta bir keresinde
Nükhet (Duru) annemi çok öpmüştü. Annem de ‘Nükhetcim, biz
Necipoğulları biraz soğuğuzdur ama sevilmek de güzelmiş’ dedi.
Bizim işimizi yapan kişiler genelde çocuk ruhlu olur.
Aksu, yaşadığı acı deneyimlerin kendisini olumlu yönde etkilediğini
de söyledi: “Önemli bir hakikat var. Kötü deneyimlerden iki türlü
çıkıyor insan: Ya acılaşıyorsun ya da tatlılaşıyorsun. Ben ikincisi
oldum herhalde. 18 yaşımdan sonra anlama durumum fazlaca gelişti.
Vasiyetim, mezarıma ‘Anlamaktan öldü’ diye yazsınlar.”
SEZEN AKSU'NUN İLGİNÇ VASİYETİ VİDEO
(Kanlıca’daki özel stüdyosu hakkında) Burada çok güzel şeyler
paylaşıyoruz. Ama kafamda daha büyük fikirler var. Bireysel olarak
az kişiye katkıda bulunabiliyorsunuz. Halbuki yetenekli insan
sayısı çok. Müzikle alakalı okul yaptırmak istiyorum.
Kanlıca’da rahatça gezebiliyorum. Hatta meydanda çocuklarla
pinpon oynuyorum. Burada bana fazla yaklaşmıyorlar. Biri yaklaşınca
Kanlıca halkı “Sezen Hanım bizim misafirimiz” diyor.
Lüzumundan fazla sevme kapasitem olduğunu söylerler. Hatta
bana ‘Sevencen’ diyenler var.
Pinpon oynamak benim hayatımı kurtardı. Bu bana Osman
Müftüoğlu’nun tavsiyesiydi. Böbrek üstü bezimde rahatsızlık vardı.
Buy, uyuduğu zaman kolay kolay uyanmak istemeyen bir organmış. O
yüzden sürekli adrenalin salgılamam gerekiyordu. Pinpona böyle
başladım. Önder (Fırat) bana pinpon öğretti. Günde 8-9 saat
oynuyordum.
Akıllı bir formülüm yok. Şahane mutlu bir ailede büyüdüm. Çok
özel bir anne babaya sahiptim. Her şey insanlar için. Acı ve keder
hep yakınında. Düğün ve cenaze hepsi bir arada. İçime atmaktan
yorulduğum zamanlar oldu. Uğuldayarak ağlamak istediğim, fakat
içime atmak zorunda olduğum zamanlar vardı. İçe atmak pek iyi bir
şey değil. Yasını tutmazsan yas seni bulur ve tutturur.
Bu yıl Kuruçeşme Arena’daki konser çok ekstrem bir geceydi.
Tarif edilemeyen bir duygu. Altı şarkıyı peş peşe nasıl söylediler
anlayamadım. Teşekkür etmek istesem de şarkılar bitmedi. Nasıl
teşekkür edeceğimi bilemedim. İçimde olup biteni anlayamadım. Ne
yaptım da bunu hak ettim dediğim oldu.
Ben kedi-köpek uykusu uyuyorum. Gün içerisinde 10 dakika, 10
dakika uyuyorum. Ne zaman 7-8 saat uyusam gözlerim kararıp midem
bulanıyor. Bizim mesleği yapıp da 05.30’da ayağa kalkan pek yoktur.
Saat 09.00’da stüdyoya girerim. En güzel şarkıyı o zaman
söylerim.
Tüm insanlıkta tahammülsüzlük var. Bu iyi bir şey değil.
Aslında her şeyin çözümü doğada var. Doğayı takdir ettiğimiz zaman
bu travmatik durum ortadan kalkacak. Adaleti hissetmeyince bu
travmatik durum kaçınılmaz oluyor. Ayrımcılık çok kötü bir şey. Her
vicdan doğruyu hissetse de bir şekilde tuzağa düşüyorlar.