Bilhassa Ukrayna savaşından sonra enerji ve tahıl sorunlarını öne çıktığı bir aşamadan geçiyoruz. Rusya-Ukrayna ve batı ülkeler arasında yaşanan sorunlar karşısında Türkiye’nin yapıcı rol oynadığını hepimiz görüyoruz. Tahıl krizinin çözülmesinde Türkiye’nin üstlendiği rolü herkes gördü. Ukrayna’daki tahılın dünyanın ihtiyacı olan yerlere transfer edilmesidir. Türkiye burada tarihi rol oynadı. Bütün insanlık için bu rolü üstlendi. Bu aynı zamanda bölgede Türkiye’nin barış kuran, savaşı sonlandıran bir rolü olduğunu da dünyaya göstermiş oldu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olmak üzere Türkiye’nin rolüne teşekkür etmesi, bu süreçte iş birliği geliştirilmesi bölgeden barışın için başlangıç adımı olur” diye konuştu.
“ENFLASYON YÜZDE 80’LERE ULAŞMIŞTIR”
“Bir başka sorun enflasyon sorunudur. Enflasyon son yıllarda şahit olmadığımız bir orana yüzde 80’lere ulaşmıştır. Bu ciddi bir sorundur” diyen Bilgin, “Dünya’nın başka ülkelerinde enflasyon yüzde 10 yüzde 20 diyorlar. Her birisi artan oranlarda krize dönüşen ve bugünlerde resesyona girme endişesine tartıştıran ve bildiğiniz gibi durgunluk ortamına dönüşmesi tehdidi karşı karşıyayız. Türkiye’de bu durumdan etkileniyor. Türkiye daha fazla etkileniyor. Bu sorunun en önemli kaynağı Türkiye’nin döviz açığıdır. Döviz talebi döviz fiyatını arttırdı.
Talep arttığı zaman üretemiyorsanız bunun fiyatı artar. Bu önemli sorun olarak karşımızda duruyor. Türkiye’ye ilave yük enerji kaynaklarının tahminlerin üzerine çıkmasıdır. Brent petrol 40 dolardan 120 dolara ulaştığı aşamada enerji maliyetleri korkunç patlama gösterdi. Yılsonu itibari ile ekonomiye 50 milyar dolar üzerine ek getirmesidir. Bunun maliyeti bütün ekonominin alanlarında, ulaştırma ve enerji açısından baktığımızda pazarlarda, marketlerde bu hissedilir oldu.
Bunlar çözümsüz şeyler değildir. Bunlar krizlerin sorunların çözülmesine bağlıdır. Esas önemli tarafı da ekonomini istikrar içinde olması ve büyümesini sürdürmesidir. Türkiye ihracata dayalı büyüme modeline geçerek büyümenin de sanayi üretimine ve imalat sanayi dinamizm devam ettirilmesi Türkiye’nin önündeki tek çözüm yoludur. Türkiye demokratik istikrarını sürdürdükçe sorun çözme kabiliyeti artacaktır. Ekonomideki hedeflere ulaşılacaktır” diye konuştu.