Milliyet yazarından 'tarihsel' yanıt: Koç'un başına kimin geçeceği 1973'te belli olmuş!
Mustafa Koç'un erken ölümünden sonra gözler Koç Ailesi'ne çevrildi.
Mustafa Koç'un vefatının ardından kamuoyunda merak edilen sorunun
yanıtı için Milliyet gazetesi yazarı Güngör Uras'tan 'tarihsel' bir
yanıt geldi.
İşte, "Koç grubunu kim, nasıl yönetecek endişesi yok" başlıklı o
yazı:
Koç topluluğu Türkiye’nin ilk aile şirketlerinden biridir. Aile
şirketi olarak rakiplerinin arasından sıyrıldı. Aile şirketlerinin
çoğunda birinci kuşak girişimciler işin başında. Çok azında ikinci
kuşağa fırsat tanındı. Bazılarında ilk kuşak ölünce işler yavaşladı
veya dağıldı.
Aile şirketleri başarılı olabilmek için Koç’u örnek almak
zorundadır. Koç’un başarısı, ilk kuşak girişimci olarak
kurumsallaşmayı, şirketlerde ve holdingde profesyonel yönetime
geçişi sağlamasıdır.
Vehbi Koç hayattayken aile şirketinin başından ayrıldı. Rahmi Koç,
sağlığı ve gücü yerindeyken yönetimi oğluna devretti. Bu
değişimlerde Koç Topluluğu geri gitmedi, ileri gitti.
Mustafa Koç genç yaşta öldü. Onun sorumluluğunu kardeşlerinden biri
üstlenecek. Ama Koç Topluluğu’nun gelişmesi devam edecek.
Çünkü aile temsilcisi işin başında olmasına karşın, Koç Topluluğu
artık bir kurum. Kurumda çarkları döndüren profesyonel kadro.
Profesyonel kadronun özelliği ise, kurum içinde yetişmiş
olmaları.
Başarıları ölçüsünde sorumluluklarının artması. Başarıları
ölçüsünde ücret ve kârdan pay almaları, topluluğu benimsemeleri,
ailenin bir üyesi haline gelmeleri.
PROFESYONEL KADROLAR
Geleneksel aile şirketlerinde girişimciler, her konuda sorumluluğu
üstlenme alışkanlığı nedeniyle, muhasebeci ve fabrika müdürü
dışındaki profesyonelleri gereksiz görürler. Profesyonellere
verilen ücreti yük kabul ederler.
Profesyonel kadroların çalışma sürelerine ve şirkete bağlılığına
önem vermezler. İşte bu nedenle de ilk kuşaktan sonra aile
şirketleri ya dağılır, ya da kapanır.
Türkiye’de Koç Topluluğu’nun kurumsallaşma hikayesini Vehbi Koç,
1973 yılında yazdığı “Hayat Hikayem” isimli kitabın 99. sayfasından
107. sayfasına kadar uzun uzun anlatır.
Kitabın 169. sayfasından 189. sayfasına kadarki bölümdeyse “İş
adamlarına ve gençlere öğütler”ini sıralar.
Vehbi Koç’un yazdıklarını sayın okuyucularıma özetleyerek aktarmak
istiyorum. Vehbi Koç, aile şirketlerinde kurumsallaşmanın önemini
profesyonel yönetime geçişin önemini şöyle anlatıyor:
“1916 senesi sonbaharında Koçzade Hacı Mustafa Rahmi olarak
Ankara’da Karaoğlan Çarşısı’nda evimizin altında 120 lira sermaye
ile bakkaliye eşyası satmak üzere babamın namına işe başladık. Bu
dükkan, seneler geçtikçe iştigal mevzuunu değiştirerek 1926
senesinde bu işi yapabileceğime inanan merhum pederim tarafından
namıma çevrildi. Ticaret Odası’na tescil edildi. Koçzade Ahmet
Vehbi olarak işin başına geçtim.
Her sene biraz daha ileri giden işimi bir anonim şirket yapmaya
karar verdim. 1937 Temmuz’unda Koç Ticaret Anonim Şirketi’ni
kurdum. Faaliyete geçen şirketimiz, kıymetli mesai arkadaşlarımın
yardımı ile her sene biraz daha ileri gitti. Aynı zamanda
kazandığım bu paralarla anonim ve limited şirketler kurduk.
Bir taraftan çalışıyor, diğer taraftan iç ve dış memleketlerde
benden evvel kurulmuş firmaların durumlarını tetkik ediyordum.
Türkiye’de benden evvel ve benim zamanımda kurulmuş birçok
firmalar, kurucularının ölümünden sonra yıkılıp gitmişlerdi.
Avrupa’nın büyük firmalarının uzun seneler nasıl ayakta
durduklarını tetkik ettim. Müesseseyi şahsımla kaim olmaktan
çıkarmanın en doğru yol olacağı kanaatine vardım. 1948’den itibaren
mali ve hukuki kanunlarımızı tetkik ettirdim.
KURUMSALLAŞMA
1964 Yılında Türkiye’nin ilk holding şirketi olarak Koç Holding
kuruldu... Holdingi kurmaktaki maksatlarımızdan en mühimleri:
- Ölümümden sonra, bu kadar emekle meydana gelen bir teşkilatı
yaşatmak,
- Bugün çalışanlara, yarın çalışacaklara hisse senetleri satmak
suretiyle onları müesseseye bağlamak,
- Holding içinde sosyal hususlara ehemmiyet vererek çalışanların
istikballerini temin etmektir.
Holdingin sermayesi hızla yükseldi. İlk kuruluş devresinde ortaklar
arasındaki birliği korumak için nama yazılı hisse senetleri,
sonradan hamiline çevrilerek önemli bir kısmı piyasaya çıktı.
Böylece holding tam anlamıyla halka açık bir anonim şirket niteliği
kazandı.
- Dünyada babalarından kalan varlığı heba edenler çoktur. Fakat o
varlığa yenilerini katanlar da onlardan az değildir.
Koç Holding ve iştirak ettiği kuruluşların sağlamlaştırılması ve
devamlılığının sağlanması için elimden gelen tedbirleri aldım.
Bundan sonra bu kuruluşları yaşatmak ve geliştirmek, yurt
ekonomisine katkısını artırmak, gelecek kuşakların görevidir.”
Vehbi Koç bunları 1973 yılında yazmıştı. Topluluğu
kurumsallaştırmak ve profesyonel yönetimi öne çıkarmak konusundaki
çabaları o kadar başarılı olmuş ki, Mustafa Koç’un erken ölümünden
sonra Koç Topluluğu ne olacak, kim, nasıl yönetecek diye bir endişe
yok.
Mustafa Koç’un sorumluluklarını bir kardeşi üstlenecek, (sistemin
devamı, çalışana verilen önem ve destek sonucu kendilerini ailenin
bir üyesi olarak kabul eden) profesyonel kadro, topluluğun
büyümesini sürdürecek.