MİLLİYET YAZARINDAN BOMBA İDDİA! 12 SES KASETİ KIYAMETİ KOPARTACAK!
Milliyet yazarı Güneri Civaoğlu, MİT-PKK gizli görüşmelerinnde İsrail parmağına dikkat çekti ve flaş bir iddiayı ortaya attı.
Senaryonuzu siz seçi
Sinemalarda dün vizyona giren “KÖSTEBEK” Şubat 2012 Türkiye’sinden bazı manzaralarla örtüşmekte.
John Le Carre’nin aynı adı taşıyan kitabından çekilen film bu mercekle de görülmeli.
İngiliz gizli servislerinde iç hesaplaşmalar, çekişmeler, çatışmalar zaman zaman ekrandaki yüzlerin bizden birileriyle değiştiği duygusunu veriyor.
Düşünün...
Orada dönenler ancak bir romanın konusu olabilecek kadar karışık.
Son günlerde tanık olduklarımız bir köşe yazısına sığabilir mi?
Yazmayı koyun bir yana çözmek için bile “Le Carre” olmak gerek.
Kaldı ki...
Bizdeki oyun döner sahne formatında.
Birbiri ardına açılan perdeler ve ardındaki aktörler, baş dönmesi yapıyor.
Görüntüler bulanık.
RİVAYET MUHTELİF
TEORİLER uçuşmakta.
“Cemaat - hükümet yol ayrımı” bunlardan en çok vurgulananı...
Polis hükümete karşı...
“Burada savcılığa çağırılan MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve eski müsteşar ile yardımcısı burada oyunun yardımcı aktörleri” söylemleri yoğun.
“MİT doğrudan Başbakan Erdoğan’a bağlı. MİT Müsteşarı’na görev talimatlarını veren Başbakan Erdoğan. O halde bu yol Hakan Fidan üzerinden Başbakan Erdoğan’a kadar uzanır” gibi uzun menzilli atışlar da yapılmakta.
İSRAİL PARMAĞI İDDİALARI
UFUK çizgisi daha uzaklarda, “sınır tanımayan komplo teorisyenleri” de var.
Kuşkuların odağına İsrail konulmakta.
Kandil, Oslo’daki “MİT - PKK” gizli görüşmeleri ses bandını nereye dayanarak ya da nerenin verdiği işaret üzerine sızdırdı?
Erdoğan ile Davos rövanşından öte bu iktidarın gücünü budayacak siyaset patlaması için fünye İsrail’de çekildi gibi yorumlar yapılıyor.
1990’lı yılların sonunda Ecevit’in DSP’sini iktidar yapan oy rüzgârı Abdullah Öcalan’ın yakalanıp, İmralı’ya paketlenmesi ile esmişti. Yoksa DSP barajı aşsa bayram ederdi.
Yüzde 50’nin üzerinde desteğe sahip Erdoğan’ın AK Parti’sinin büyük oy kaybı da ekseni Abdullah Öcalan olan bir fırtına ile yaşanabilir.
Türkiye insanının PKK konusunda sinir uçları açıktır bu soruna, tepki esneklik katsayısı yüksektir.
İkidar yapan PKK faktörü, neden iktidar bozmasın?
Kanlı örgüt PKK ile -kamuoyundan gizleyerek- kendi yakınlarına ve MİT’e görüşme talimatı verdiği, çok sayıda gizli görüşme yapıldığı, ses kayıtlarıyla ortaya çıkarsa AK Parti’nin suyu kaynar, imajı birkaç beden küçülür. Abdullah Öcalan’ın Afrika’daki yerini bulan ve bildiren İsrail’di, Oslo ses kayıtlarını sızdıranın da İsrail olması çok mümkün...
ULUDERE VE FİDAN ALERJİSİ
KOMPLO teorisyenleri “Uludere faciasını” da sahneye taşıyor.
“İnsansız uçak Heronların aldığı görüntüler İsrail’de değerlendirilmiyor mu?
Kaçakçıların, sınırı geçmek üzere PKK’lılar olduğu bilgisi -çarpıtılmış istihbarat- olarak Ankara’ya geçilmiş olamaz mı?”
İsrail’in doğrudan Hakan Fidan’a alerjisi de iddiaları kuvvetlendirmek için kullanılmakta.
Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığı’na getiriliş sürecinde İsrail’in ona karşı “İran’a yakındır” iddiaları anımsanıyor.
....................
Bütün bunlar için ne “doğrudur” denebilir, ne de “tümüyle gerçek dışı...”
Döner sahnede birbirinden farklı oyunlar perde açmış bulunmakta.
Tek bir senaryo değil “senaryolar” sahnelenmekte.
....................
Böyle kapışmanın olduğu satranç tahtalarında oyun “pata” bırakılmaz.
Artçı deprem gibi gelecek, belki bunu da aşacak büyüklükte sarsıntılar olacağını sezmek için “siyaset kâhinliğine” soyunmaya gerek yok.
Her şey bir yana bir KCK evinde bulunan gizli Oslo görüşmeleri yüklü diğer 12 ses kaseti sızdığında yeni “kıyametler” kopabilir.
....................
Ve...
Merak ediyorum.
“Neden bu olayda konu bağımsız ve tarafsız yargıya intikal etmiştir. Yargıya güvenin” söylemleri yok?