Milliyet yazarı "yandaş" ve "candaş" cümlelerle topa girdi: Sadece TRT mi para topluyor?
Milliyet yazarı Özay Şendir, TRT gibi kamu yayıncılığı yapan Avrupa'daki örnekleri ve nasıl finanse edildiklerini araştırdı.
Cep telefonu bandrollerinden alınan TRT payına zam yapılması
sonrası TRT'nin vatandaşın parasıyla finanse edilmesi tartışmaları
yeniden alevlendi.
Milliyet yazarı Özay Şendir hem "yandaş" hem de "candaş" olarak
TRT'nin vatandaştan topladığı paralarla ilgili araştırma yaptı.
Buna göre Almanya, İtalya, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere
tüm devletler kamu yayıncılığını
finanse edebilmek için vatandaştan vergi alıyor.
İşte Özay Şendir'in "Herkes para topluyor"
başlıklı bugünkü yazısı:
Almanya’da evinde televizyon, internet bağlantısı ya da cep
telefonu olan herkes, devlet televizyonu ve radyolarının finansmanı
için hane başına yıllık 215.76 euro vergi öder. Bu verginin adı da
GEZ’dir
- İtalya’da devlet televizyonu ve radyolarının finansmanı için
ödenen para hane başına 113 euro’dur.
- İngiltere’de devlet televizyonu ve radyoları için hane başına
ödenen ücret, 145.5 sterlin ve 2021 yılına kadar her sene enflasyon
oranında artıyor bu rakam.
- Fransa’dan tutun da irili ufaklı bir sürü ülke, devlet
televizyonlarının finansmanı için her yıl vatandaşından düzenli
olarak para alıyor.
- O yüzden TRT’nin de vatandaştan para alması normal. Bu yandaş
cümlem. Asıl önemli olan TRT’nin bu parayı nasıl kullandığına ve
nasıl denetlendiğine bakmak. Bu da candaş cümlem...
Vatandaştan toplanan para...
BBC, vatandaştan para topluyor ama karşılığında reklam almıyor.
Fransa devlet televizyonunun bazı kanalları gece prime-time’dan
başlayıp, Sabah 06.00’ya kadar reklam yayınlamıyor.
Buna karşın TRT sadece TRT Çocuk kanalında reklam yayınlamıyor,
diğer kanallarında reklam yayını var. Bu candaş bilgi.
Lakin TRT’nin reklam geliri olan kanal ve program sayısı, yaptığı
tüm yayın ağının küçük bir kısmını oluşturuyor.Bu da yandaş
bilgi.
Doğru bilgiyse şu: Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası gibi
organizasyonların yayıncısı olmanın bedeli 15-20 milyon dolar
arasında. Hadi futbol iyi kötü reklam alıyor ama yüzme, atletizm
gibi spor dalları ya da Viyana Yeni Yıl konseri gibi yayınlar için
ödenen paranın reklam geliri yok.
Haksız rekabet mi?
TRT’nin devletten topladığı para, diğer kanallar için haksız
rekabet yaratıyor. Bu candaş cümlem. TRT kamu yayıncılığı yapıyor,
o yüzden vatandaştan toplanan para haksız rekabet sayılmaz. Bu da
yandaş cümlem.
Doğru olansa şu: TRT’nin her il ve çoğu ilçede muhabirleri, dünya
genelinde büroları var. TRT World dünyada yayın yapmak için bir
sürü uyduya kapasite parası ödüyor. Canlı yayın hakları, ulusal ve
bölgesel radyolar, dünyadaki tüm ajanslara ödenen abonelik paraları
gibi diğer kanalların katlanmadığı maliyetleri var. Eğer kamudan
toplanan para olmazsa, TRT de yayıncılığa sadece kâr açısından
bakmaya başlar. Burada önemli olan gelen para değil, gelen paranın
gerçekten kamu yayıncılığı için kullanılıp, kullanılmadığı...
Denetim var mı yok mu?
İktidarlar, TRT’nin doğru düzgün denetlenmesine izin vermiyor. Bu
candaş cümlem.
TRT’yi Türkiye Büyük Millet Meclisi denetliyor, bundan daha yüksek
bir denetim organı yok. Bu da yandaş cümlem.
Doğru olansa şu: BBC’yi İngiliz Parlamentosu denetlemez, BBC Trust
adı verilen ayrı bir denetim organizasyonu vardı. Şimdi bu
organizasyonun yerine daha sağlıklı olanı kurulmaya çalışılıyor.
Her ülkede genellikle bizdekine benzer bir sistem var. Atladığımız
nokta, kamu yayıncısı kuruluşların birçok ülkede sadece mali değil
yayın açısından da denetleniyor olduğu. RTÜK eskiden TRT’ye ceza
veremiyordu, şimdi çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname yoluyla TRT
de yayınlarından dolayı ceza alabiliyor.
Başarı var mı yok mu?
Reytinglere bakın, TRT geçmişe oranla çok daha fazla reyting
alıyor. Bu doğru ve yandaş cümlem. TRT’nin işi reyting alan
programlar değil, tarafsız, halkın bilgi ve kültürünü arttıracak
bir yayın yapmak. Bu candaş cümlem.
Doğrusu, dünyada ünlü ‘Doctor Who’ dizisi 1970’lerde ilk BBC
tarafından yapılmıştı. France 2 ve France 3 kanalları tıpkı en
büyük özel kanal TF1 gibi polisiye diziler ve Yarışma programları
yayınlar. Yani devlet kanalları da her zaman reyting yarışında
olurlar ama başarı reyting değildir. Mesela BBC’nin en önemli gelir
kaynaklarından birisi, çektiği işleri dünya televizyonlara satarak
kazandığı paradır. TRT’nin onca yılın ardından arşivini açması bile
bir başarıdır. Şaka değil İngilizler, tasarruf olsun diye BBC arşiv
bantlarının üzerine yeni kayıtlar yapmıştı 1960’larda... Sonuç mu?
Beatles’ın ilk konser kaydı dahil milyonlarca sterlin değerindeki
arşiv uçtu gitti.
SONUÇ:
Arkadaş; benzinden otomobile, sigaradan mobilyaya bir sürü konuda
Avrupa ortalamasının üzerinde vergi ödüyoruz.
Bunların iki satır konuşulduğu bir ülkede günlerdir TRT’nin aldığı
bandrol ücreti tartışılıyor.
Vergi adaletinin tam olarak sağlanamadığı bir ülkede yükü
vatandaşın sırtına yüklemek kısmını tartışalım ama TRT neden
vatandaştan para topluyor kısmı boş bir tartışma.
ABD, Rusya, Almanya ya da Fransa’da ülkelerin sesi olan yayınların
parası Dışişleri bütçelerinden karşılanır. Türkiye’nin Sesi
yayınlarının bütçesi de TRT tarafından ödeniyor.
TRT’yi yayınları, yaptıkları ve yapamadıklarıyla tartışalım ama
para toplanması tartışması popülist bir tartışma olmaktan öteye
gitmez.