Milliyet ve Vatan kapanıyor mu?
Demirören Grubu'nun, bünyesindeki yayın organlarından Vatan ve Milliyet ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı.
Demirören Grubu'nun, bünyesindeki diğer yayın organları olan Vatan
ve Milliyet ile ilgili alacağı kararlar merak konusu. Türkiye
Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş, dikkat çeken bir
iddia da bulundu.
Durmuş, seçimler sonrasında AKP'nin iktidarda kalması hâlinde;
Demirören Holding'in Milliyet ve Vatan gazetelerini
kapatabileceğine işaret ederek, "Demirörenler'in Hürriyet ve
Posta'ya dokunacağını düşünmüyorum. Milliyet ve Vatan üzerinde bir
kapatma süreci yaşanacağını düşünüyorum. Milliyet'in internet
haberciliği üzerinden devam edeceğini, Vatan'ın tamamen
kapanacağını düşünüyorum. Tabii eğer iktidarda bir değişim
yaşanmazsa. Her ikisi de zarar eden kurumlar" diye belirtti.
"TÜM BUNLAR SEÇİM SONUÇLARINA GÖRE
BELİRLENECEK"
DW Türkçe'den Cengiz Özbek'e konuşan Doğan Medya Grubu'nda uzun
yıllar üst düzey yöneticilik yapan, ancak isminin açıklanmaması
kaydıyla DW Türkçe'den Cengiz Özbek'e konuşan eski Doğan yöneticisi
de bu ihtimali dışlamıyor:
"Tüm bunlar seçim sonuçlarına göre belirlenecek. Eğer seçimlerden
sonra yeni bir kaos çıkarsa hiçbirini kapatamaz, hepsiyle topyekûn
destek vermek ister. Ama stabilize olursa siyaset, o zaman
kapatabilir."
2011'DEKİ SATIŞLA FARKLI
Doğan Medya Grubu, 2011 yılında da Milliyet ve Vatan gazetelerini
Demirören ve Karacan gruplarının ortak girişim şirketi DK
Gazetecilik ve Yayıncılık’a satmıştı. Satışın gerçekleştiği dönemde
Doğan Grubu, hem Maliye Bakanlığı hem de Rekabet Kurumu tarafından
kesilen ağır para cezalarının baskısı altındaydı. Satıştan kısa
süre sonra anlaşmazlığa düşen Demirören ve Karacan grupları
mahkemelik oldu. Mahkeme kararıyla bir dönem kayyum dahi atanan
Milliyet ve Vatan gazeteleri daha sonra tamamen Demirören Grubu'nun
oldu.
Yaşanan sürece söz konusu kurumlarda çalışan bir gazeteci olarak
tanıklık eden eski Doğan yöneticisi ise, Demirören Grubu'nun
medyaya daha ziyade ticari motivasyonlarla girdiğini belirterek, "O
dönemde siyasetle ilişkisi bugünkü gibi değildi. Bugünkü gibi yoğun
bir alışveriş içinde değillerdi. Medya yöneticiliğinin,
sahipliğinin ne olduğunu bilmiyorlardı. Ama medya sahibi olduktan
sonra gördüler ki bu işin bir de siyasi tarafı var. Siyasetçilerin
sürekli talepleri var, istekleri var. Onlar memnun olunca
ilişkilerin iyi gitmesi, memnun olmayınca kötüye gitmesi var" diye
konuştu.
"NASIL GİRDİM BU İŞE YA"
"Demirörenler'in iktidarlarla medya patronları arasındaki
ilişkilerin mahiyetini yaşayarak öğrendiğini belirten eski
yönetici, bunun "zirve noktasının" da 2013 yılında Milliyet'te
"İmralı zabıtları" başlığıyla yayımlanan haber nedeniyle Erdoğan
Demirören ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan arasında
geçtiği iddia edilen telefon görüşmesi olduğunu belirtti. Söz
konusu görüşmeye ait olduğu öne sürülen ses kaydında, Erdoğan
Demirören'in "Nasıl girdim bu işe ya, kim için" diyerek ağladığı
duyuluyordu.
O dönem Demirören medyasında çalışan eski yönetici, "Ne zaman ki
17-25 Aralık olaylarında Erdoğan Demirören'in de ses kaydı çıktı.
İşte o zaman Milliyet ve Vatan'da her şey değişmeye başladı. Ondan
sonra Demirören Yayın Grubu AK Parti'ye yakın bir medya kuruluşu
hâline geldi" dedi.