Milliyet Okur Temsilcisi kovuldu mu? 2 aydır neden yok?
Milliyet gazetesinin okur temsilcisi Belma Akçura’nın yazılarının Kasım ayından bu yana yayımlanmadığı gündeme geldi.
Gazeteler için Pazartesi günleri Ombudsmanların Günü de aynı zamanda.
Gazetelerin ombudsmanları ki sadece 4 gazetenin ombudsmanı var- pazartesi günü gazetelerin yanlışlarını eleştirip okurun sesi olurlar.
Ancak Milliyet gazetesinin ombudsmanı Belma Akçura'nın yazınını 21 Kasım'dan bu yana yaklaşık 2 aydan fazla bir süredirn yayınlanmadığı ortaya çıktı.
Herkesin gözünden kaçan ayrıntıyı Hürriyet gazetesi ombudsmanı Faruk Bildirici gündeme getirdi.
Bildirici, "Boş sütunlar" başlıklı yazısında Türkiye'de topu topu 4 gazetenin ombusmanı olduğunu hatırlattıktan sonra onlardan birinin tutuklu birinin de Kasım ayından bu yana köşesinin yayınlanmadığını anlattı.
BELMA AKÇURA KOVULDU MU?
Cumhuriyet Gazetesi Ombudsmanı Güray Öz'ün tutuklu olduğunu hatırlatan Faruk Bildirici, Milliyet gazetesi Ombudsmanı Belma Akçura'nın da köşesinin 21 Kasım'dan bu yana yayınlanmadığını ifade etti.
Milliyet gazetesinin Ombudsman köşesini neden kaldırdığı ve Belma Akçura'nın bugüne kadar neden sessiz kaldığı merak konusu oldu...
İşte Faruk Bildirici'nin bugünkü yazısı:
BOŞ SÜTUNLAR
HER pazartesi günü benim için yeni bir üzüntü kaynağı. Yazılarım, Hürriyet’in Okur Temsilcisi köşesinde yayınlanıyor ama Cumhuriyet’in okur temsilcisi Güray Öz’ün köşesi haftalardır bomboş çıkıyor. Öz, 92 gündür diğer Cumhuriyet yazar ve yöneticileriyle birlikte hapiste.
Milliyet’in okur temsilcisi Belma Akçura’nın da yazıları yayımlanmıyor gazetesinde. “Ombudsman” köşesi, son olarak 21 Kasım’da çıkmıştı.
Zaten Türkiye’de dört gazetede okur temsilcisi vardı; onlardan ikisi yerlerinde yok. Aynı kulvarda kalem oynattığım meslektaşlarımın gazetecilik yapamaz hale getirilmeleri medyanın içinde bulunduğu durumu hatırlatması bakımından can yakıcı bir örnek.
Bu kadar da değil, büroya her girdiğimde bir hatırlatma tablosu ile daha karşılaşıyorum. Odamın bitişiğindeki oda iki aydır kapalı, karanlık. O odanın sahibi, Doğan Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu da 1 Aralık 2016’dan bu yana özgürlüğünden yoksun. O da Silivri’de...
Üstelik hapisteki gazetecilerin sayısı her geçen gün de artıyor. Çağdaş Gazeteciler Derneği’ne göre, hapisteki gazetecilerin sayısı 147’ye ulaştı. Erol Önderoğlu’nun hazırladığı BİA Medya Gözlem Raporu’na göre yargılanan gazetecilerin sayısı da 229. Ekim-Aralık 2016 döneminde 12 kez yayın yasağı kararı verildi. 24 medya kuruluşu kapatıldı. İşsiz kalan gazetecilerin sayısı ise artık binlerle ifade ediliyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Basın Özgürlüğü Endeksi’nde ülkemiz, 180 ülke arasında 151. sırada.
Medyanın içinde bulunduğu bu tabloya yönelik eleştirilerden biri, ONO’dan (Uluslararası Haber Ombudsmanları ve Standart Editörleri Birliği) geldi. Benim de üyesi olduğum ONO, dünyanın çeşitli ülkelerinden ombudsman ve standart editörlerini bir araya getiren saygın bir meslek kuruluşu.
ONO Başkanı Esther Enkin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, Ottawa Büyükelçiliği aracılığıyla bir mektup gönderdi. Enkin mektubunda “Güray Öz ile tarafsız ve bağımsız olarak işlerini yaparken gözaltına alınan” tüm gazetecilerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu:
“ONO, Türkiye hükümetini Cumhuriyet gazetesi ombudsmanı Güray Öz’ü serbest bırakmaya davet eder. Ayrıca bizler, Türkiye hükümetine, görevlerini tarafsız ve bağımsız bir şekilde ifa ettikleri için tutuklanan tüm gazetecilerin acilen serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz.
ONO, Kuzey ve Güney Amerika, Avrupa, Asya ve Avustralya kıtalarında üyeleri bulunan uluslararası bir organizasyondur. Üyeleri, dünyadaki en etkili medya şirketleriyle ilişkilidir. Açık ve adil bir şekilde haber yapmak, bazen de hükümetleri eleştirmek ombudsman ve gazetecilerin demokratik görevidir. Türkiye hükümetini hukukun üstünlüğüne ve basın özgürlüğüne saygı göstermeye çağırıyoruz.”
Umarım 2017, cezaevlerindeki gazeteci arkadaşlarımızın özgürlüklerine kavuştuğu, medya üzerindeki kara bulutların dağıldığı bir yıl olur...