Milliyet için şok suçlama! Reklamı aldı ve o haberi kullanmadı!
Mustafa Mutlu skandal olayı kaleme aldığı köşe yazısını şu cümlelerle bitirdi: "Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama...Ben parayı icat edenlere küfretmekle meşgulüm!"
Dershane parası biriktirmek için Van'dan geldiği İstanbul'da Torunlar İnşaat'ın binasından düşerek ölen Erdoğan Polat'ın haberinin basında yer almaması için şirketin, gazetelere "reklam verme" teklifinde bulunduğu iddiası medya kulislerine bomba gibi düşmüştü.
İddiaya göre reklamı alan gazeteler Erdoğan Polat'ın acı öyküsüne sayfalarını kapattı. Aydınlık gazetesi yazarı Mustafa Mutlu bugün o ölümün hikayesini yazdı ve pazarlığı kabul eden bir gazetenin ismini açıkladı: Milliyet...
"Milliyet başta olmak üzere birçok gazete ve televizyon kabul etti bu koşulu..." diyen Mutlu yazısını şu cümle ile bitirdi: "Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama... Ben parayı icat edenlere küfretmekle meşgulüm!"
İşte Mustafa Mutlu'nun Aydınlık'ta yayınlanan o yazısı:
REKLAM RÜŞVETİYLE GİZLENEN ÖLÜM!
"Bugün size hüzünlü bir öykü anlatacağım; dershane parası biriktirmek için beş ay önce Van'dan İstanbul'a gelen 18 yaşındaki Erdoğan Polat'ın öyküsünü... Erdoğan, İstanbul'da önce bir tekstil atölyesinde çalıştı. Para kazanamayınca bir tanıdığı aracılığıyla Torunlar İnşaat'a hizmet veren bir taşeron şirkete amele olarak girdi. Mecidiyeköy'deki eski Ali Sami Yen Stadı'nın yerine yapılan dev kulelerden birinin inşaatında çalışmaya başladı. Bu arada bir arkadaşıyla Esenyurt'ta ev tuttu. Yemiyor, içmiyor, gezmiyor; Van'da dershaneye gitmesi için gereken 7 bin lirayı denkleştirmeye çalışıyordu.
İNŞAATTAKİ SON GÜNÜYDÜ
Van'daki abisiyle her konuştuğunda, çalıştığı inşaatın çok yüksek olduğunu, doğru dürüst güvenlik önlemi almadan çalışmak zorunda olduklarını anlatıyor ve korktuğunu söylüyordu. Korkusu o kadar büyümüştü ki, ailesi Van'a dönmesini istedi. O da dönmeye karar verdi, eşyalarını topladı. Planlarına göre o gün, işteki son günü olacaktı. İnşaattan doğru otobüs terminaline gidecek ve İstanbul'a veda edecekti.
Evet; İstanbul'a veda etti. Hatta Van'a, Van'daki ailesine ve sevenlerine, Türkiye'ye, dünyaya veda etti Erdoğan! İşyerindeki o son gününde üst katlara çıkmak için bindiği "sepet"in halatı koptu... On beşinci kattan yere çakıldı ve olay yerinde öldü!
HABER DUYULURSA PROJE YARA ALIR
Erdoğan'ın ailesi haberi alır almaz İstanbul'a koştu. Ailenin acısı büyüktü ama Torunlar İnşaat da dertliydi! Bu haber duyulmamalıydı. Çünkü duyulursa proje büyük yara alabilir, milyon dolarlık daireler ellerinde kalabilirdi. Devreye hemen şirketin halkla ilişkiler ve reklam bölümü girdi. Bütün yüksek tirajlı gazeteler tek tek arandı. Gazeteleri arayan görevliler, "Üç Büyükler Ali Sami Yen'de Buluşuyor" başlıklı kampanya ilanını o gazeteye de vermeyi düşündüklerini, ancak küçük (!) bir ricaları olduğunu söylüyordu: Erdoğan Polat isimli gencin talihsiz ölüm haberi gazeteye girmemeliydi! Aksi takdirde bu yüksek bedelli ilanı o gazeteye vermeleri mümkün olmayacaktı!
BAŞTA ABDİ İPEKÇİ'NİN GAZETESİ MİLLİYET
Söylemesi zor ama rahmetli Abdi İpekçi'nin gazetesi Milliyet başta olmak üzere birçok gazete ve televizyon kabul etti bu koşulu... Haberi ya hiç girmediler ya da küçük gördüler. Yayınlamakta sakınca görmeyenler ise şirketten reklam koparamayanlar oldu!
BEN KÜFÜR ETMEKLE MEŞGULÜM
Şimdi... Arkanıza yaslanın dostlar ve düşünün: Bir yanda 18 yaşında solup giden bir hayat... Diğer yanda; onu insanlık dışı koşullarda çalıştırıp öldürenlerin, haberi engellemek için havaya savurdukları milyonlar... Ve ayrı bir yerde de para karşılığı "haber yapmaktan vazgeçen" gazeteler, televizyonlar! Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama... Ben parayı icat edenlere küfretmekle meşgulüm!